Bizans Fahişesi Theodora

İstanbul isyan etmiş, halk ayaklanmış; zengin evleri, kutsal mekanlar yağmalanmıştı; İstanbul yanılıyordu... Ancak bu İstanbul Türklerin İstanbul'u değildi. Fatih Sultan Mehmet'in, İstanbul'u almasına daha bin yıl vardı. Bu İstanbul Bizanç imparatoru Justinien'in (Justinos II) ve Bizans Fahişesi Theodora'nın İstanbul'uydu. Zaten o dönemde kentin adı da Konstantinopolis'ti, kilise, devlet ve ordu tarafından yönetliyordu.

Ağır vergiler ve kötü yönetimden bunalan halk, özellikle iki kişinin, Theodora ve Justinien'in kellesini istiyordu. Hipodromdaki ünlü araba yarışlarında vahşice birbirinin kanını döken Mavilerle Yeşiller bile ilk kez bu isyan ortamında birleşmişlerdi.

Makedonya kökenli Justinien, amcasından bir saray darbesiyle devralmıştı iktidarı. Theodora'nın yaşamöyküsü ise çok farklıydı. Bizans'ın Kadınlar Sokağı'ndan gelme bir kibar fahişeydi o. Bir fahişenin kızı olarak dünyaya gelmiş yoksul, sefil bir yaşam sürmüş, dilencilikle başlayan yaşam kavgası kaçınılmaz bir kader olarak fahişelikle noktalanmıştı. Yolu Mısır'a, Libya çöllerine düşmüş ve tarihin garip bir cilvesi olarak, Justinien'inkiyle kesişmişti.

Bizans entrikalarıyla, asillerin çapkın zevkleriyle, esir pazarlarıyla, ara sokaklarıyla, dilenci örgütleriyle, günlük yaşamıyla 500'lü yılların İstanbul'unda, tarihi, serüveni ve erotizmi ustalıkla harmanlayan bir roman...
Bir solukta okuyacaksınız!
(Arka Kapak)