9789759452926
390925
https://www.kitapburada.com/dayak-onun-kaderi-p390925.html
Dayak Onun Kaderi
6.80
Dayak üzerine
Dayak'ın tek bir tanımı vardır: İkna, fikir ve akıl küplerinin boşaldığı ve bittikleri yerdeki, ikna ve itaat ettirme çaresi... Yani yumruk, sille, tokat...
Batılı dünya bizleri kadınlara dayak atmakla suçlar.
Oysa Tahir Hacıkadiroğlu ile konuşurken, elimizdeki yabancı dergilerdeki sosyal araştırmalar, ortaya çıktı... Fransız dergileri 1989'da 11 bin 245 kadının kocalarından dayak yedikleri için polise başvurduklarını açıklıyor... Ama bu yekunun sadece iki bin'i mahkemeye gitmiş... Yarısı da davasından vazgeçmiş... Yani, çareyi dayakta bulan hayvanilik duygusuna af... Neden? Hacıkadiroğlu'nun okuyacağınız eserinde, satırların arasında bir mana cevheri keşfine çıkarsanız anlayacaksınız. O kadını, toplum itelemiş. Kadının ruhundaki ve maddesindeki zaafı iyi kullanmış toplum ve erkekler.
Dayak, şiddet ve hayvanilik yani. Ama önlenemiyor... Ve sonra sadece yuvasından değil, kendisine vaadedilen hayal dünyasından da kaçış. Ve gerçeğin iskelesinde bitiş düdüğü...
Tahir iyi teşhis etmiş. Hepsi, o bahtsızların, diğer kadınlar gibi sevgiye muhtaç... Eserde okuyacağınız Mustafa'nın saldırganlıktan uzak şefkatine, yakınlığına ve dostluğuna öylesine muhtaç ki kadın... Ve yazarın gazetecilik kontrast'ını imrenilecek bir şekilde yakalayışı: Mustafa'nın insanlığı yanında, kendisine binbir aşkla evlenme teklif eden adamın... Evet, güya adamın evlendikten sonra istasyona açılan sokakta kendisini pazarlayabileceği sözde müjdesi... Birincisindeki insan sevgisi, ikincisine karşı bir hayvani tiksinti haline dönüşüveriyor...
İlhan Bardakçı Tarihçi - Yazar
Gazeteci-Yazar Tahir Hacıkadiroğlu'nun, bugüne kadar on'dan fazla kitabı yayınlandı. Sosyal içerikli konulara eğilen yazar, kitaplarında, yaşayanların ağzından "hiç geçmeyen, hiç unutulmayan acıları, mutsuzlukları" okuyucuya aktarıyor.
Avrupa'daki Türk toplumunun bugüne kadar görmediği, ya da görmek istemediği bu yaralara "neşter" vuran Hacıkadiroğlu, bu kez yine "hayat kadını" Yıldız'ı anlattı.
"Dayak O'nun Kaderi", gerçek olaylardan yola çıkılarak, akıcı bir üslupla kaleme alındı.
Bu kitabı bir çırpıda okuyacaksınız...
(Arka Kapak)
Dayak'ın tek bir tanımı vardır: İkna, fikir ve akıl küplerinin boşaldığı ve bittikleri yerdeki, ikna ve itaat ettirme çaresi... Yani yumruk, sille, tokat...
Batılı dünya bizleri kadınlara dayak atmakla suçlar.
Oysa Tahir Hacıkadiroğlu ile konuşurken, elimizdeki yabancı dergilerdeki sosyal araştırmalar, ortaya çıktı... Fransız dergileri 1989'da 11 bin 245 kadının kocalarından dayak yedikleri için polise başvurduklarını açıklıyor... Ama bu yekunun sadece iki bin'i mahkemeye gitmiş... Yarısı da davasından vazgeçmiş... Yani, çareyi dayakta bulan hayvanilik duygusuna af... Neden? Hacıkadiroğlu'nun okuyacağınız eserinde, satırların arasında bir mana cevheri keşfine çıkarsanız anlayacaksınız. O kadını, toplum itelemiş. Kadının ruhundaki ve maddesindeki zaafı iyi kullanmış toplum ve erkekler.
Dayak, şiddet ve hayvanilik yani. Ama önlenemiyor... Ve sonra sadece yuvasından değil, kendisine vaadedilen hayal dünyasından da kaçış. Ve gerçeğin iskelesinde bitiş düdüğü...
Tahir iyi teşhis etmiş. Hepsi, o bahtsızların, diğer kadınlar gibi sevgiye muhtaç... Eserde okuyacağınız Mustafa'nın saldırganlıktan uzak şefkatine, yakınlığına ve dostluğuna öylesine muhtaç ki kadın... Ve yazarın gazetecilik kontrast'ını imrenilecek bir şekilde yakalayışı: Mustafa'nın insanlığı yanında, kendisine binbir aşkla evlenme teklif eden adamın... Evet, güya adamın evlendikten sonra istasyona açılan sokakta kendisini pazarlayabileceği sözde müjdesi... Birincisindeki insan sevgisi, ikincisine karşı bir hayvani tiksinti haline dönüşüveriyor...
İlhan Bardakçı Tarihçi - Yazar
Gazeteci-Yazar Tahir Hacıkadiroğlu'nun, bugüne kadar on'dan fazla kitabı yayınlandı. Sosyal içerikli konulara eğilen yazar, kitaplarında, yaşayanların ağzından "hiç geçmeyen, hiç unutulmayan acıları, mutsuzlukları" okuyucuya aktarıyor.
Avrupa'daki Türk toplumunun bugüne kadar görmediği, ya da görmek istemediği bu yaralara "neşter" vuran Hacıkadiroğlu, bu kez yine "hayat kadını" Yıldız'ı anlattı.
"Dayak O'nun Kaderi", gerçek olaylardan yola çıkılarak, akıcı bir üslupla kaleme alındı.
Bu kitabı bir çırpıda okuyacaksınız...
(Arka Kapak)
- Açıklama
- Dayak üzerine
Dayak'ın tek bir tanımı vardır: İkna, fikir ve akıl küplerinin boşaldığı ve bittikleri yerdeki, ikna ve itaat ettirme çaresi... Yani yumruk, sille, tokat...
Batılı dünya bizleri kadınlara dayak atmakla suçlar.
Oysa Tahir Hacıkadiroğlu ile konuşurken, elimizdeki yabancı dergilerdeki sosyal araştırmalar, ortaya çıktı... Fransız dergileri 1989'da 11 bin 245 kadının kocalarından dayak yedikleri için polise başvurduklarını açıklıyor... Ama bu yekunun sadece iki bin'i mahkemeye gitmiş... Yarısı da davasından vazgeçmiş... Yani, çareyi dayakta bulan hayvanilik duygusuna af... Neden? Hacıkadiroğlu'nun okuyacağınız eserinde, satırların arasında bir mana cevheri keşfine çıkarsanız anlayacaksınız. O kadını, toplum itelemiş. Kadının ruhundaki ve maddesindeki zaafı iyi kullanmış toplum ve erkekler.
Dayak, şiddet ve hayvanilik yani. Ama önlenemiyor... Ve sonra sadece yuvasından değil, kendisine vaadedilen hayal dünyasından da kaçış. Ve gerçeğin iskelesinde bitiş düdüğü...
Tahir iyi teşhis etmiş. Hepsi, o bahtsızların, diğer kadınlar gibi sevgiye muhtaç... Eserde okuyacağınız Mustafa'nın saldırganlıktan uzak şefkatine, yakınlığına ve dostluğuna öylesine muhtaç ki kadın... Ve yazarın gazetecilik kontrast'ını imrenilecek bir şekilde yakalayışı: Mustafa'nın insanlığı yanında, kendisine binbir aşkla evlenme teklif eden adamın... Evet, güya adamın evlendikten sonra istasyona açılan sokakta kendisini pazarlayabileceği sözde müjdesi... Birincisindeki insan sevgisi, ikincisine karşı bir hayvani tiksinti haline dönüşüveriyor...
İlhan Bardakçı Tarihçi - Yazar
Gazeteci-Yazar Tahir Hacıkadiroğlu'nun, bugüne kadar on'dan fazla kitabı yayınlandı. Sosyal içerikli konulara eğilen yazar, kitaplarında, yaşayanların ağzından "hiç geçmeyen, hiç unutulmayan acıları, mutsuzlukları" okuyucuya aktarıyor.
Avrupa'daki Türk toplumunun bugüne kadar görmediği, ya da görmek istemediği bu yaralara "neşter" vuran Hacıkadiroğlu, bu kez yine "hayat kadını" Yıldız'ı anlattı.
"Dayak O'nun Kaderi", gerçek olaylardan yola çıkılarak, akıcı bir üslupla kaleme alındı.
Bu kitabı bir çırpıda okuyacaksınız...
(Arka Kapak)
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.