Dünya Barışı ve İslam

Şu bir gerçektir ki savaş ve barış, gece ve gündüz gibi devamlı birbirinin yerine geçen, birbirleriyle çekişip duran iki düşman gibidir. Her ikisi de insanlığın vazgeçilmez özelliklerinin tezahürleridir. Fert planında görülen bu özellikler, daha geniş çaplı olarak, ama aynı paralelde, devletler planında da kendisini göstermektedir. Tarih boyunca hiç savaşmadan veya hep savaşıp hiç barış yapmadan varlığını sürdürebilmiş tek devlet yoktur. Farklı amaçlarla ve hedeflerle yapılmış olsa da savaş ve barış bir insanlık gerçeğidir.

Biz bu çalışmamızda, insanların mezkur ortak özelliklerine İslam hukukunun nasıl baktığını, nasıl değerlendirildiğini ele almaya çalıştık. Başlangıçtan son satırlarını yazıncaya kadar, ön yargılı olmamaya, belirli fikirlere ve görüşlere bağlı kalmayıp, İslam'ın sulhane ilişkilere bakış açısını geniş bir perspektifle değerlendirmeye gayret ettik.