Hayatımız Zonguldak
Cumhuriyetin İstanbul ve Ankara'dan sonra en modern kurucu devlet yapılanması olan Zonguldak; herkesin tanık olup da aralarında fısıldadığı, çok azı yerel gazetelerdeki yorumlara, birazı polis bültenlerine yansıyan toplumsal yaralarla benzemiş durumda.
Bu kentteki modern cumhuriyet inşaatından kalan hurdalar, kıyılar, ormanlar, madenler, tesisler, hepsinden önemlisi üretim ve dayanışma kültürü; tefecilere, işadamı-mafya kırması girişimcilere, sınıfını kaybetmiş işçi ve memurlara, milletin yeme-içme arzusuna çoktan av olarak atıldı. İnsanı rahatlatan, kendimizi suçlamaktan kurtaran ilk bahane şu: avlanma sadece bizim kente, bizim ülkeye özgü değil.
Zonguldak gibi küçük bir taşra kentinde bulunmanın en faydalı yanı insana sıkıntı veren kişisel deneyimlerimizin çokluğudur. orta ve büyük boy kentlerde deneyimler azalır; medyada, ağızlarda, kafalarda işlenmiş bilgilerle donanırsınız. Gerçeğin payı size gelene kadar ufalanır gider.
Belki de bu yüzden, sorup sorgulamadan duramayan taşra insanının kitaplarla, tanıklıklarla sağlaması yapılmış deneyimi daha özgür oluyor. Yazmak benim gibi asıl işiniz, tercihiniz olmasa da yazmadan durulamıyor, yazı görüntünün önüne geçiyor. Yazma konuları da kenti aşıyor, ülke ve yeryüzü oluyor.
- Açıklama
Cumhuriyetin İstanbul ve Ankara'dan sonra en modern kurucu devlet yapılanması olan Zonguldak; herkesin tanık olup da aralarında fısıldadığı, çok azı yerel gazetelerdeki yorumlara, birazı polis bültenlerine yansıyan toplumsal yaralarla benzemiş durumda.
Bu kentteki modern cumhuriyet inşaatından kalan hurdalar, kıyılar, ormanlar, madenler, tesisler, hepsinden önemlisi üretim ve dayanışma kültürü; tefecilere, işadamı-mafya kırması girişimcilere, sınıfını kaybetmiş işçi ve memurlara, milletin yeme-içme arzusuna çoktan av olarak atıldı. İnsanı rahatlatan, kendimizi suçlamaktan kurtaran ilk bahane şu: avlanma sadece bizim kente, bizim ülkeye özgü değil.
Zonguldak gibi küçük bir taşra kentinde bulunmanın en faydalı yanı insana sıkıntı veren kişisel deneyimlerimizin çokluğudur. orta ve büyük boy kentlerde deneyimler azalır; medyada, ağızlarda, kafalarda işlenmiş bilgilerle donanırsınız. Gerçeğin payı size gelene kadar ufalanır gider.
Belki de bu yüzden, sorup sorgulamadan duramayan taşra insanının kitaplarla, tanıklıklarla sağlaması yapılmış deneyimi daha özgür oluyor. Yazmak benim gibi asıl işiniz, tercihiniz olmasa da yazmadan durulamıyor, yazı görüntünün önüne geçiyor. Yazma konuları da kenti aşıyor, ülke ve yeryüzü oluyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.