Hınzır Kız

Erhan Bener'in 1996 Yunus Nadi Roman Ödülü'nü alan bu romanı, her şeyden önce psikolojik çözümleme ve kurgu ustalığıyla tanıdığımız yazarımızın kaliminden çıkan sürükleyici bir aşk öyküsü. Yıllarca bekçiliğini yaptığını sandığı çürümüş bir düzenin temellerini ve kendi yaşamının anlamını sorgulamaya başlayan emekli vali ile, bu düzenin çarklarında ezilmemek için direnen bir genç kadının yalnızlıklarının kesiştiği noktanın öyküsü. Cinselliği, klasik kadın erkek rollerini sorgulayan bir öykü. Ama sıradan bir aşk öyküsü değil. Bu bir çığlık. 12 Eylül'den bu yana ayyuka çıkan ve hala sürüp giden sömürü, şiddet, polis baskısı, işkence, kadınların üstündeki baskılar, Sivaslar, Kürt bölgesindeki örtülü iç savaş gibi sorunlar ve bu sorunlarla gündelik yaşamlarında tek başına boğuşmak zorunda kalan insanların ve bu sorunlarla yoğrulan toplumun çaresizliği, kavram kargaşası, yozlaşması, aklını, insani değerini ve sevgiyi yitirmesi karşısındaki çığlığı.

Can Yücel'in eşsiz dizeleri ve "bir kadeh buz gibi şarap" eşliğinde, bir solukta okunacak bir roman...
(Tanıtım Yazısı'ndan)