Kısayoğun öyküler, gerçekliğinde imgeden soyutlanırken "durum" ve "olay" gibi klasik öykü öğelerini "an"a indirgeyerek gong sesiyle okuyucuyu kendine getiren bir tür yaratıyor. An'da söylenen son söz, bulunulan son durum, yapılan son eylem "önce"yi içinde barındırıyor. Gerçekliğin bir tokat etkisi yarattığı kısa yoğun öyküler insanın barındığı her şeye sinerken, duyuşsal dokusuyla insandan insana geçişi zorunlu kılıyor.
Bir paragraftan bir tümceye, hatta bir sözcüğe yapılan vurgu bu geçişin sezgiden ötesini yaratıyor. Kısacası öykü kişinin yaşadıkları okuyucuda "yaşadıkların yaşadıklarımdır" düşüncesini oluştururken kişi ve okuyucu ayrışması ortadan kalkıyor ve okuyucu öykünün kişisi olabiliyor.
- Açıklama
Kısayoğun öyküler, gerçekliğinde imgeden soyutlanırken "durum" ve "olay" gibi klasik öykü öğelerini "an"a indirgeyerek gong sesiyle okuyucuyu kendine getiren bir tür yaratıyor. An'da söylenen son söz, bulunulan son durum, yapılan son eylem "önce"yi içinde barındırıyor. Gerçekliğin bir tokat etkisi yarattığı kısa yoğun öyküler insanın barındığı her şeye sinerken, duyuşsal dokusuyla insandan insana geçişi zorunlu kılıyor.
Bir paragraftan bir tümceye, hatta bir sözcüğe yapılan vurgu bu geçişin sezgiden ötesini yaratıyor. Kısacası öykü kişinin yaşadıkları okuyucuda "yaşadıkların yaşadıklarımdır" düşüncesini oluştururken kişi ve okuyucu ayrışması ortadan kalkıyor ve okuyucu öykünün kişisi olabiliyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.