Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789758839889
Boyut
14.50x21.50
Sayfa Sayısı
344
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2013
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
1200 Yıllık SürgünTürk Sözünün Hazin Serüveni
Yazar:
D. Ahsen Batur
Yayınevi : Selenge Yayınları
33,60TL
Satışta değil
9789758839889
510847
https://www.kitapburada.com/kitap/1200-yillik-surgun
1200 Yıllık Sürgün Türk Sözünün Hazin Serüveni
33.60
Türk kelimesi, Gök-Türk Devleti'nin yıkılmasından Jön-Türklerin kuruluşuna kadar yaklaşık 1200 yıl boyunca Türkler tarafından hiç kullanılmamış ve kelime adeta Türkler tarafından sürgüne gönderilmiştir. Osmanlı, İstanbul'un fethinden sonra Müslüman Roma İmparatorluğu idi.Ziya Gökalp, "Bu milletin yakın zamana kadar kendisine mahsus bir adı yoktu. Tanzimatçılar ona: ‘Sen yalnız Osmanlısın. Sakın başka milletlere bakarak sen de milli bir ad isteme! Milli bir ad istediğin dakikada Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasına sebep olursun' demişlerdi. Zavallı Türk, vatanımı kaybederim korkusu ile, ‘Vallahi Türk değilim. Osmanlılıktan başka hiç bir içtimai zümreye mensup değilim' demeye mecbur edilmişti" derken son derece haklıydı.1912 yılında Sebilürreşat dergisinde çıkan bir yazıda "Türk" kelimesinin kullanılması, dinsizlik, kafirlik sayılıyordu. 1913 tarihli "Mecmua-i Ebuzziya" dergisinin 94. sayısında, "Bizim Türklüğümüz sembolizmden başka bir şey değildir. Bizler, yani Türkler Müslümanlık içinde erimişizdir. Türk falan değil, sadece Müslümanız" deniliyordu. Üniversitede profesörlük yapmış olan Ahmet Naim, 1913 yılında yazdığı "İslamda Dava-i Kavmiye" adlı kitabında, Türk'e karşı savaş açmıştı ve "Türk'ün geçmişini bilmesine, öğrenmesine lüzum ve ihtiyaç yok" diyordu.1919-1920 yıllarında şeyhülislamlık görevine getirilmiş ve ülkeden kaçmak zorunda kalmış olan Mustafa Sabri Efendi, Türk'e Türklük benliğini vermek isteyenleri "soysuzluk"la suçluyordu. Türkiye'de İngiliz Muhibler Derneği'nin kurucularındandı ve Kuvay-ı Milliye mensupları için ölüm fetvası da çıkartan da o idi. Mehmet Akif ise Türklükten söz eden Ziya Gökalp'a "kaltaban" sıfatını yakıştırıyordu.Tespitlerimize göre Gök-Türkler'den sonra "Ben Türk'üm" diyen hükümdar sayısı yalnızca yedidir. Sultan Alpaslan, Harezmşah Muhammed, Timur, Babür, Hüseyin Baykara, II. Abdülhamid ve son Buhara hanı Said Alim Han.
- Açıklama
- Türk kelimesi, Gök-Türk Devleti'nin yıkılmasından Jön-Türklerin kuruluşuna kadar yaklaşık 1200 yıl boyunca Türkler tarafından hiç kullanılmamış ve kelime adeta Türkler tarafından sürgüne gönderilmiştir. Osmanlı, İstanbul'un fethinden sonra Müslüman Roma İmparatorluğu idi.Ziya Gökalp, "Bu milletin yakın zamana kadar kendisine mahsus bir adı yoktu. Tanzimatçılar ona: ‘Sen yalnız Osmanlısın. Sakın başka milletlere bakarak sen de milli bir ad isteme! Milli bir ad istediğin dakikada Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasına sebep olursun' demişlerdi. Zavallı Türk, vatanımı kaybederim korkusu ile, ‘Vallahi Türk değilim. Osmanlılıktan başka hiç bir içtimai zümreye mensup değilim' demeye mecbur edilmişti" derken son derece haklıydı.1912 yılında Sebilürreşat dergisinde çıkan bir yazıda "Türk" kelimesinin kullanılması, dinsizlik, kafirlik sayılıyordu. 1913 tarihli "Mecmua-i Ebuzziya" dergisinin 94. sayısında, "Bizim Türklüğümüz sembolizmden başka bir şey değildir. Bizler, yani Türkler Müslümanlık içinde erimişizdir. Türk falan değil, sadece Müslümanız" deniliyordu. Üniversitede profesörlük yapmış olan Ahmet Naim, 1913 yılında yazdığı "İslamda Dava-i Kavmiye" adlı kitabında, Türk'e karşı savaş açmıştı ve "Türk'ün geçmişini bilmesine, öğrenmesine lüzum ve ihtiyaç yok" diyordu.1919-1920 yıllarında şeyhülislamlık görevine getirilmiş ve ülkeden kaçmak zorunda kalmış olan Mustafa Sabri Efendi, Türk'e Türklük benliğini vermek isteyenleri "soysuzluk"la suçluyordu. Türkiye'de İngiliz Muhibler Derneği'nin kurucularındandı ve Kuvay-ı Milliye mensupları için ölüm fetvası da çıkartan da o idi. Mehmet Akif ise Türklükten söz eden Ziya Gökalp'a "kaltaban" sıfatını yakıştırıyordu.Tespitlerimize göre Gök-Türkler'den sonra "Ben Türk'üm" diyen hükümdar sayısı yalnızca yedidir. Sultan Alpaslan, Harezmşah Muhammed, Timur, Babür, Hüseyin Baykara, II. Abdülhamid ve son Buhara hanı Said Alim Han.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.