24 Nisan 1915: İstanbul, Çankırı, Ayaş, Ankaraİstanbul, Çankırı, Ayaş, Ankara
24 Nisan 1915'te özellikle İstanbul'daki Ermeni aydınları, yazarlar, sanatçılar, avukatlar, doktorlar, mebuslar evlerinden alınıp götürülürler ve çoğu bir daha geri dönmez: İstanbul'da tutuklanıp Çankırı ve Ayaş'taki toplama merkezlerine gönderilen bu Ermeniler, yaşanacak büyük dram ve acıların başlangıç noktasında yer alırlar...
Resmî belgelerden, arşivlerden, anılardan yararlanan; yazılı ve sözlü birçok bilginin izini süren Nesim Ovadya İzrail, 100 yıl önce yaşanmış olayı detaylarına inerek ele alıyor: İttihat ve Terakki'nin Ermeni meselesini ele alışını ve çözüm tarzını, Ermeni toplumunun kendi içindeki ayrışmaları, tutuklananların kim olduklarını, yaşadıkları olayları ve akıbetlerini biyografik zenginlik içinde ele alarak tarihsel düzleme oturtuyor.
"...Üç ay sonra, karım ve çocuklarımla beraber mutlu olacağımı düşündüm. Sonra bakındım, tek başıma serbest bırakıldığımı görünce, yoldaşlarımın yüzlerindeki korku ve hayal kırıklığını fark ettim. İnce yapılı insanlar. Hükümete karşı bir parmağını bile kaldırmamış insanlar vardı aralarında. Bunların çoğu asla benim kaderimi paylaşmayacaklardı. Bunların çoğu yakında öldürülecekti. Gerçekleşecek olanlar içime doğmuştu, kederimle sevincim neredeyse eşitlenmişti."
- Avedis Nakaşyan
- Açıklama
24 Nisan 1915'te özellikle İstanbul'daki Ermeni aydınları, yazarlar, sanatçılar, avukatlar, doktorlar, mebuslar evlerinden alınıp götürülürler ve çoğu bir daha geri dönmez: İstanbul'da tutuklanıp Çankırı ve Ayaş'taki toplama merkezlerine gönderilen bu Ermeniler, yaşanacak büyük dram ve acıların başlangıç noktasında yer alırlar...
Resmî belgelerden, arşivlerden, anılardan yararlanan; yazılı ve sözlü birçok bilginin izini süren Nesim Ovadya İzrail, 100 yıl önce yaşanmış olayı detaylarına inerek ele alıyor: İttihat ve Terakki'nin Ermeni meselesini ele alışını ve çözüm tarzını, Ermeni toplumunun kendi içindeki ayrışmaları, tutuklananların kim olduklarını, yaşadıkları olayları ve akıbetlerini biyografik zenginlik içinde ele alarak tarihsel düzleme oturtuyor.
"...Üç ay sonra, karım ve çocuklarımla beraber mutlu olacağımı düşündüm. Sonra bakındım, tek başıma serbest bırakıldığımı görünce, yoldaşlarımın yüzlerindeki korku ve hayal kırıklığını fark ettim. İnce yapılı insanlar. Hükümete karşı bir parmağını bile kaldırmamış insanlar vardı aralarında. Bunların çoğu asla benim kaderimi paylaşmayacaklardı. Bunların çoğu yakında öldürülecekti. Gerçekleşecek olanlar içime doğmuştu, kederimle sevincim neredeyse eşitlenmişti."
- Avedis Nakaşyan
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.