5. Sağlık Hakkı ve Sağlık Hukuku Sempozyumu8 - 9 Kasım 2013
Hipokrat
Sağlık alanında yaşanan baş döndürücü gelişmeler, yeni buluşlar, ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmeler, sağlığın sadece sağlık personelinin işinin olmadığının anlaşılmasını sağlamıştır. Böyle karmaşık bir yapıda ve sağlık alanında yaşanan sorunların hukuk alanında çözümlenmeye çalışılması -Sağlık Hukuku- konusunun öneminin artmasına neden olmuştur.
Sağlık Hukuku; sağlık hizmetini sunan gerçek kişiler, tüzel kişiler ve hizmet sunan kişileri denetlemekle görevli, sorumlu en üst düzey kurum olan devlet ile bu hizmetin sunumundan faydalanan kişiler arasında, hizmetin sunumuyla ilgili olarak ortaya çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların tespiti ve çözüm yollarını içeren bilim dalıdır. Türkiye'de hasta hakları konusunda yapılan çalışmalar etkin bir düzeydedir ancak yeterli değildir. KKTC'de ise hasta hakları konusu henüz yasal olarak kabul edilmemiştir. Giderek bilinçlenen hastalar ve hasta hakları konusunda yapılan yasal düzenlemeler, hastaların hak arama taleplerini artırmıştır.
2004'de hekim hatalarını dava eden hasta sayısı Türkiye'de 600 iken, 2011 yılında bu sayı 12. 000'e yükselmiştir. Yeni Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde, hekimler hakkında tazminat ve ceza davaları sayısında artışın devam etmesi beklenmektedir.
İngiltere Barosu dergisinde yer alan rapora göre; İngiltere'nin Ulusal Sağlık Servisi NHS'e karşı olan ihmalkârlık davalarında % 66 oranında artış olduğu, son dört yılda 762 kişiye hatalı işlem yapıldığı belirtilmektedir. Hatalardan 320'si, içinde ameliyat cihazları bırakılan hastalar, 214'ü ise vücutlarının yanlış yerlerinden ameliyat edilen hastalardır ve bunlardan dolayı ödenen tazminatların toplamı milyarlarca lirayı bulmaktadır. Türkiye ve KKTC de bu konudaki kesin verilere ne yazık ki ulaşılamamaktadır.
Bu yıl sempozyumun, beş oturumuna katılan değerli konuşmacılar; KKTC De Çevre Sağlığı, Sağlık Hakları Konusunda Toplumu Bilinçlendirme, AB De Hasta Hakları, Diş Hekimlerinin Hukuki Sorumluluğu, KKTC Hukukunda Hekimin Sorumluluğu, Hastane Yönetiminin Sorumluluğu, Alman Hukukuna Göre Çocuklarda Aydınlatılmış Rıza, Çocuk Düşürtme, Hekimin Tıbbî Özen Yükümlülüğü, Kompozit Doku Nakli Sonucu: Yeni Yüzlerimizin Ve Parmak İzlerimizin Hukukî Niteliği, Hemşirelerin Ceza Hukuku Sorumluluğu gibi yeni konularda değerli fikirlerini bizlerle paylaştılar. Tartışmalar, katkı ve katılımlarla dolu verimli bir sempozyum gerçekleştirildi.
Diğerlerinde olduğu gibi, bu yıl da çalışmalarımızda öncü görev yapan, TC Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşaviri değerli arkadaşım Cahid Doğan'a çok teşekkür ediyorum. Onun destekleriyle bu sempozyum düzenlendi. Bundan önceki dört sempozyumun bildiri kitapları basıldı ve değerli kaynaklar olarak alanda kullanılıyor. Bu yılki kitabımızın basımı, geçen yıl olduğu gibi Roche firması tarafından gerçekleştirildi. Kendilerine hem sempozyum düzenlenmesinde hem de kitap basımında verdikleri destek için teşekkür ederiz.
Kitabın alana yararlı olması dileğiyle, saygılar sunarım.
- Açıklama
Hipokrat
Sağlık alanında yaşanan baş döndürücü gelişmeler, yeni buluşlar, ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmeler, sağlığın sadece sağlık personelinin işinin olmadığının anlaşılmasını sağlamıştır. Böyle karmaşık bir yapıda ve sağlık alanında yaşanan sorunların hukuk alanında çözümlenmeye çalışılması -Sağlık Hukuku- konusunun öneminin artmasına neden olmuştur.
Sağlık Hukuku; sağlık hizmetini sunan gerçek kişiler, tüzel kişiler ve hizmet sunan kişileri denetlemekle görevli, sorumlu en üst düzey kurum olan devlet ile bu hizmetin sunumundan faydalanan kişiler arasında, hizmetin sunumuyla ilgili olarak ortaya çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların tespiti ve çözüm yollarını içeren bilim dalıdır. Türkiye'de hasta hakları konusunda yapılan çalışmalar etkin bir düzeydedir ancak yeterli değildir. KKTC'de ise hasta hakları konusu henüz yasal olarak kabul edilmemiştir. Giderek bilinçlenen hastalar ve hasta hakları konusunda yapılan yasal düzenlemeler, hastaların hak arama taleplerini artırmıştır.
2004'de hekim hatalarını dava eden hasta sayısı Türkiye'de 600 iken, 2011 yılında bu sayı 12. 000'e yükselmiştir. Yeni Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde, hekimler hakkında tazminat ve ceza davaları sayısında artışın devam etmesi beklenmektedir.
İngiltere Barosu dergisinde yer alan rapora göre; İngiltere'nin Ulusal Sağlık Servisi NHS'e karşı olan ihmalkârlık davalarında % 66 oranında artış olduğu, son dört yılda 762 kişiye hatalı işlem yapıldığı belirtilmektedir. Hatalardan 320'si, içinde ameliyat cihazları bırakılan hastalar, 214'ü ise vücutlarının yanlış yerlerinden ameliyat edilen hastalardır ve bunlardan dolayı ödenen tazminatların toplamı milyarlarca lirayı bulmaktadır. Türkiye ve KKTC de bu konudaki kesin verilere ne yazık ki ulaşılamamaktadır.Bu yıl sempozyumun, beş oturumuna katılan değerli konuşmacılar; KKTC De Çevre Sağlığı, Sağlık Hakları Konusunda Toplumu Bilinçlendirme, AB De Hasta Hakları, Diş Hekimlerinin Hukuki Sorumluluğu, KKTC Hukukunda Hekimin Sorumluluğu, Hastane Yönetiminin Sorumluluğu, Alman Hukukuna Göre Çocuklarda Aydınlatılmış Rıza, Çocuk Düşürtme, Hekimin Tıbbî Özen Yükümlülüğü, Kompozit Doku Nakli Sonucu: Yeni Yüzlerimizin Ve Parmak İzlerimizin Hukukî Niteliği, Hemşirelerin Ceza Hukuku Sorumluluğu gibi yeni konularda değerli fikirlerini bizlerle paylaştılar. Tartışmalar, katkı ve katılımlarla dolu verimli bir sempozyum gerçekleştirildi.
Diğerlerinde olduğu gibi, bu yıl da çalışmalarımızda öncü görev yapan, TC Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşaviri değerli arkadaşım Cahid Doğan'a çok teşekkür ediyorum. Onun destekleriyle bu sempozyum düzenlendi. Bundan önceki dört sempozyumun bildiri kitapları basıldı ve değerli kaynaklar olarak alanda kullanılıyor. Bu yılki kitabımızın basımı, geçen yıl olduğu gibi Roche firması tarafından gerçekleştirildi. Kendilerine hem sempozyum düzenlenmesinde hem de kitap basımında verdikleri destek için teşekkür ederiz.
Kitabın alana yararlı olması dileğiyle, saygılar sunarım.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.