%20
90'larda Mahpus Olmak Cafer Solgun
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750524219
Boyut
15.00x21.50
Sayfa Sayısı
400
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

90'larda Mahpus OlmakVan, Muş, Diyarbakır, Adıyaman, Antep, Bursa, Kaman

Yazar: Cafer Solgun
Yayınevi : İletişim Yayınevi
89,00TL
71,20TL
%20
Satışta değil
9789750524219
749892
90'larda Mahpus Olmak
90'larda Mahpus Olmak Van, Muş, Diyarbakır, Adıyaman, Antep, Bursa, Kaman
71.20

“Naçar, yorgun, hapsedilmiş bir kabına sığmazlık... Bunun için en çok geceleri çöreklenir yüreğine insanın, tüm gerçekliğiyle ve en yoğun bir yaşamak ağrısı... (...) Geceler, elle tutulacak denli somut ve yoğun yaşam zamanlarıdır, tutsakken ve şiirini, şarkılarını, yitik duygularını aramaktayken nafile bir çabayla yüreğinin derin boşluklarında. (...)

Gecelerle birlikte bir ömürdür akıp giden, ömürlerdir, güneşli mavi gelecekler aşkına yaşanmış ömürler...”

Cafer Solgun, 12 Eylül dönemindeki uzun mahpusluğunun ardından, “Kürt sorunu” gündeminin belirleyiciliği altında yaşanan 1990'larda bu “sınavı” bir kez daha göğüslemişti. Solgun bu kitabında, yaklaşık on yıl boyunca Van, Muş, Diyarbakır, Adıyaman, Antep, Bursa ve Kaman hapishanelerinde yaşadıklarını, gözlediklerini, düşündüklerini, hissettiklerini hikâye ediyor.

Fonda, dönemin yüklü gündemi...

Bazen “Mahpusluktur, bazen olur... denen türden bir sıkıntı”... Bazen mizah... Bazen gündeliğin öğütücülüğü... Bazen kıyasıya mücadele... Siyasîler ve adliler...

Mahpusluk yaşantısının içinden, genel meselelere dair gözlem ve düşüncelerini de aktarıyor Solgun. Sözgelimi, “‘örgüt'ün kendisini ‘devlet' yerine koyan bir anlayışla hareket etmesinin” trajikomik sonuçlarını, özgürlüğün gündelik pratikteki anlamını ve daha birçok şeyi tartışıyor.
Solgun'un bu kitabı, 80'lerdeki mahpusluk deneyimini aktardığı Demeyin Anama İçerdeyim'le birlikte ele alındığında, 12 Eylül dönemi ile 90'ların koşullarının, hapishane yaşantısı ve ceza infaz rejimi bakımından etkileyici bir mukayesesi.

  • Açıklama
    • “Naçar, yorgun, hapsedilmiş bir kabına sığmazlık... Bunun için en çok geceleri çöreklenir yüreğine insanın, tüm gerçekliğiyle ve en yoğun bir yaşamak ağrısı... (...) Geceler, elle tutulacak denli somut ve yoğun yaşam zamanlarıdır, tutsakken ve şiirini, şarkılarını, yitik duygularını aramaktayken nafile bir çabayla yüreğinin derin boşluklarında. (...)

      Gecelerle birlikte bir ömürdür akıp giden, ömürlerdir, güneşli mavi gelecekler aşkına yaşanmış ömürler...”

      Cafer Solgun, 12 Eylül dönemindeki uzun mahpusluğunun ardından, “Kürt sorunu” gündeminin belirleyiciliği altında yaşanan 1990'larda bu “sınavı” bir kez daha göğüslemişti. Solgun bu kitabında, yaklaşık on yıl boyunca Van, Muş, Diyarbakır, Adıyaman, Antep, Bursa ve Kaman hapishanelerinde yaşadıklarını, gözlediklerini, düşündüklerini, hissettiklerini hikâye ediyor.

      Fonda, dönemin yüklü gündemi...

      Bazen “Mahpusluktur, bazen olur... denen türden bir sıkıntı”... Bazen mizah... Bazen gündeliğin öğütücülüğü... Bazen kıyasıya mücadele... Siyasîler ve adliler...

      Mahpusluk yaşantısının içinden, genel meselelere dair gözlem ve düşüncelerini de aktarıyor Solgun. Sözgelimi, “‘örgüt'ün kendisini ‘devlet' yerine koyan bir anlayışla hareket etmesinin” trajikomik sonuçlarını, özgürlüğün gündelik pratikteki anlamını ve daha birçok şeyi tartışıyor.
      Solgun'un bu kitabı, 80'lerdeki mahpusluk deneyimini aktardığı Demeyin Anama İçerdeyim'le birlikte ele alındığında, 12 Eylül dönemi ile 90'ların koşullarının, hapishane yaşantısı ve ceza infaz rejimi bakımından etkileyici bir mukayesesi.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat