Vakit yatsıya yaklaşıyor. Langa'da kafayı tutan sarhoşların oradan buradan sarhoşça naraları, ahları, şarkıları işitiliyor.
Bazı tek, bazı kol kola çift, bazı da üç dört, İmrahor hamamının köşesinden yola diziliyorlar. Çoğu o duvar senin, bu duvar benim, zikzak gidiyorlar. Aksaray caddesini bulduktan sonra birer tarafa dağılıyorlar. Çoğu, caddeyi enine geçerek Valide Camii sokağına yürüyor. İçlerinde kolanı gevşemiş semer gibi birer tarafa sarkmış, kira beygirlerinde ata binmişleri de var. Hayvanın kâh yelesine, kâh kuskununa yatıp yine düzelmeye uğraşarak, ayaklarıyla durmadan üzengileri arayarak sapacağı sokağı bindiği hayvanın seçme işindeki zekâ ve tecrübesine bırakmış olanları yahut sürücüden soranları da eksik değil.
Ağayokuşu'nun alt başındaki çeşmenin önünde, bozuk güfte, falso beste ile:
“Yandım Allah belasına”
gibi ateşli nağmeler salı verdikten sonra midesindeki ispirto yangınını söndürmek yanıklığı ile ağzımı musluğa verenler, aptes bozmak için pantolonunu çözerek yan kapalı gözleriyle, araştırıp da bir yer beğenmeyerek, nihayet sokağın ortasını sulayanlar, ezan sesi duyunca ellerini kaldırıp ibadet eder gibi başlarını eğerek “kelime-i şahadet” getirenler, ortalarda olmayan bir düşmana atıp tutanlar, boyuna sövüp sayanlar, vakit vakit durup birbirine sarılarak dostluklarını kuvvetlendirmeye uğraşanlar ve daha birçok sarhoş, çeşitli sokaklarda; geçit resmi yapıyorlar.
- Açıklama
Vakit yatsıya yaklaşıyor. Langa'da kafayı tutan sarhoşların oradan buradan sarhoşça naraları, ahları, şarkıları işitiliyor.
Bazı tek, bazı kol kola çift, bazı da üç dört, İmrahor hamamının köşesinden yola diziliyorlar. Çoğu o duvar senin, bu duvar benim, zikzak gidiyorlar. Aksaray caddesini bulduktan sonra birer tarafa dağılıyorlar. Çoğu, caddeyi enine geçerek Valide Camii sokağına yürüyor. İçlerinde kolanı gevşemiş semer gibi birer tarafa sarkmış, kira beygirlerinde ata binmişleri de var. Hayvanın kâh yelesine, kâh kuskununa yatıp yine düzelmeye uğraşarak, ayaklarıyla durmadan üzengileri arayarak sapacağı sokağı bindiği hayvanın seçme işindeki zekâ ve tecrübesine bırakmış olanları yahut sürücüden soranları da eksik değil.
Ağayokuşu'nun alt başındaki çeşmenin önünde, bozuk güfte, falso beste ile:
“Yandım Allah belasına”
gibi ateşli nağmeler salı verdikten sonra midesindeki ispirto yangınını söndürmek yanıklığı ile ağzımı musluğa verenler, aptes bozmak için pantolonunu çözerek yan kapalı gözleriyle, araştırıp da bir yer beğenmeyerek, nihayet sokağın ortasını sulayanlar, ezan sesi duyunca ellerini kaldırıp ibadet eder gibi başlarını eğerek “kelime-i şahadet” getirenler, ortalarda olmayan bir düşmana atıp tutanlar, boyuna sövüp sayanlar, vakit vakit durup birbirine sarılarak dostluklarını kuvvetlendirmeye uğraşanlar ve daha birçok sarhoş, çeşitli sokaklarda; geçit resmi yapıyorlar.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.