%20
Acı Küpe %15 indirimli Arman Arian
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059986137
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
64
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-02
Çeviren
Esra Çakar
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Acı Küpe

Yazar: Arman Arian
Yayınevi : Demavend Yayınları
12,00TL
9,60TL
%20
Satışta değil
9786059986137
607821
Acı Küpe
Acı Küpe
9.60

“Kalbimin içinde, ne büyümek ne de küçük kalmak isteyen yalnız bir çocuk yaşıyor! O, şimdiye kadar düşünmüş olduğum bütün çocukların genişliğinde. Bazen sessizce çalışıyor, bazen de hareketten usanmış bir halde hep konuşuyor. Bu kitapta biz birbirimizi anlattık. Ben onu, o da beni.”

- Arman Arian

Kadınlar çığlık, erkekler ise nara atarak yolun kenarına koşuştular ve Gerşasb o heybeti, kılıcı ve zırhıyla onların arasından hızla geçerek Demavend'in zirvesine doğru gitti.

Son yağışlar sayesinde havanın tozları temizlenmişti. Zirve çok net bir şekilde görülebiliyordu.

Yırtık dosyaları kenara attım. Bu, artık ne hikaye, ne mitoloji, ne uyku, ne de uzak bir şeydi ! Sonra masayı odanın ortasına doğru çekip pencereleri açtım.

Artık eski olduğunu düşünmediğim kanepeyi, Demavend'e bakan en büyük pencerenin önüne kadar çektim ve dürbünümle oraya yaslanıp bekledim. Zamanın geriye kalmış son dakikalarından faydalanmak ve düşünmek için iyi bir fırsattı. Öğle yemeği yemeden orada öylece oturdum ve dürbünle Demavend'e baktım.

Tam günbatımı zamanıydı ki binlerce yıl aradan sonra büyük dağdan ateş saçan ilk parıltılar fışkırdı ve duvardaki saat durdu! Kol saati de aynı şekilde durdu. Artık hiçbir akrep ve yelkovanın ileriye doğru hareket etmeyeceğini anladım, çünkü zaman bitmişti…

  • Açıklama
    • “Kalbimin içinde, ne büyümek ne de küçük kalmak isteyen yalnız bir çocuk yaşıyor! O, şimdiye kadar düşünmüş olduğum bütün çocukların genişliğinde. Bazen sessizce çalışıyor, bazen de hareketten usanmış bir halde hep konuşuyor. Bu kitapta biz birbirimizi anlattık. Ben onu, o da beni.”

      - Arman Arian

      Kadınlar çığlık, erkekler ise nara atarak yolun kenarına koşuştular ve Gerşasb o heybeti, kılıcı ve zırhıyla onların arasından hızla geçerek Demavend'in zirvesine doğru gitti.

      Son yağışlar sayesinde havanın tozları temizlenmişti. Zirve çok net bir şekilde görülebiliyordu.

      Yırtık dosyaları kenara attım. Bu, artık ne hikaye, ne mitoloji, ne uyku, ne de uzak bir şeydi ! Sonra masayı odanın ortasına doğru çekip pencereleri açtım.

      Artık eski olduğunu düşünmediğim kanepeyi, Demavend'e bakan en büyük pencerenin önüne kadar çektim ve dürbünümle oraya yaslanıp bekledim. Zamanın geriye kalmış son dakikalarından faydalanmak ve düşünmek için iyi bir fırsattı. Öğle yemeği yemeden orada öylece oturdum ve dürbünle Demavend'e baktım.

      Tam günbatımı zamanıydı ki binlerce yıl aradan sonra büyük dağdan ateş saçan ilk parıltılar fışkırdı ve duvardaki saat durdu! Kol saati de aynı şekilde durdu. Artık hiçbir akrep ve yelkovanın ileriye doğru hareket etmeyeceğini anladım, çünkü zaman bitmişti…

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat