%35
Adsız'da Yedi Gün Filiz Elasu
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052280539
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
270
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Adsız'da Yedi Gün

40,00TL
26,00TL
%35
Satışta değil
9786052280539
775353
Adsız'da Yedi Gün
Adsız'da Yedi Gün
26.00

“Gönül gözüyle mi, dünya gözüyle mi bakacaksın bana?”

Cevap vermedi. Bekliyordu. Beyaz Renault gelse, onu kurtarsa… Ama Renault yavaştı, sabredemeyeceği kadar yavaş… Sabah güneşinin sıcaklığını, sarının turuncuya çalan parlak yansımasını önünde uzanan yolda, yolu çevreleyen çorak toprakta, sonra da yüzünde hissetti. Gözleri kamaşmıştı. Gözlüklerindeki lekeler belirginleşmiş, önündeki manzarayla gözleri arasına kirli bir perde örmüştü. Kendi kendine güldü. O, dünyaya kirli gözlük camlarıyla bakıyordu ve beyaz Renault'nun şoföründen medet umuyordu.

Arzuladığı Ses'ten, sesin sahibinden kurtulmaktı ama bunu yapabilmek için onunla yüzleşmesi gerekiyordu. Bu, çelişki değil miydi? Çelişkinin, çatışmanın olduğu yerde huzur arıyordu. Belki de yüzleşmeye yüklediği anlam yanlıştı. Aslında yüzleşme derken yüz yüze gelmeyi, savaşmayı değil, tanımayı kastediyordu. Tanımak ise, insanın gördüğünden kaçmasını değil, gördüğüyle bir miktar da olsa aynılaşmasını gerektiriyordu, tıpkı aynaya bakmak gibi…

Filiz Elasu, bu sefer Salih'in aynasına bakmaya davet ediyor bizi. Bakmadan geçemeyeceğiniz, görmeden edemeyeceğiniz mekanı ve etkileyici atmosferiyle; trajedi ve mucizenin birlikteliğini, tarihin ve şimdinin seslerinde duyacağınız; hayali ve gerçek karakterlerin eşliğinde bir hikayenin, varlığa ilişkin türlü sorunun peşinde bir yolculuğa çıkarıyor.

Adsız'da Yedi Gün bir yolculuk romanı, dışa olduğu kadar içe de dönük bir yolculuk…

  • Açıklama
    • “Gönül gözüyle mi, dünya gözüyle mi bakacaksın bana?”

      Cevap vermedi. Bekliyordu. Beyaz Renault gelse, onu kurtarsa… Ama Renault yavaştı, sabredemeyeceği kadar yavaş… Sabah güneşinin sıcaklığını, sarının turuncuya çalan parlak yansımasını önünde uzanan yolda, yolu çevreleyen çorak toprakta, sonra da yüzünde hissetti. Gözleri kamaşmıştı. Gözlüklerindeki lekeler belirginleşmiş, önündeki manzarayla gözleri arasına kirli bir perde örmüştü. Kendi kendine güldü. O, dünyaya kirli gözlük camlarıyla bakıyordu ve beyaz Renault'nun şoföründen medet umuyordu.

      Arzuladığı Ses'ten, sesin sahibinden kurtulmaktı ama bunu yapabilmek için onunla yüzleşmesi gerekiyordu. Bu, çelişki değil miydi? Çelişkinin, çatışmanın olduğu yerde huzur arıyordu. Belki de yüzleşmeye yüklediği anlam yanlıştı. Aslında yüzleşme derken yüz yüze gelmeyi, savaşmayı değil, tanımayı kastediyordu. Tanımak ise, insanın gördüğünden kaçmasını değil, gördüğüyle bir miktar da olsa aynılaşmasını gerektiriyordu, tıpkı aynaya bakmak gibi…

      Filiz Elasu, bu sefer Salih'in aynasına bakmaya davet ediyor bizi. Bakmadan geçemeyeceğiniz, görmeden edemeyeceğiniz mekanı ve etkileyici atmosferiyle; trajedi ve mucizenin birlikteliğini, tarihin ve şimdinin seslerinde duyacağınız; hayali ve gerçek karakterlerin eşliğinde bir hikayenin, varlığa ilişkin türlü sorunun peşinde bir yolculuğa çıkarıyor.

      Adsız'da Yedi Gün bir yolculuk romanı, dışa olduğu kadar içe de dönük bir yolculuk…

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat