%24
Affet Bizi Marin %15 indirimli Orhan Miroğlu
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752896550
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
203
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2010-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Affet Bizi Marin

Yayınevi : Everest Yayınları
12,50TL
9,38TL
%24
Satışta değil
9789752896550
444850
Affet Bizi Marin
Affet Bizi Marin
9.38

Yakın geçmişimizle yüzleşmek için önemli kitaplara imza atan Orhan Miroğlu, bu kez de dünyanın en kadim halklarından Süryanilerin bu topraklarındaki maceralarını anlatıyor. Süryaniler çok zulüm görmüş ama barıştan yana da bir halktır, kimsenin toprağında gözü yok bu halkın... Çocukluğumun ve gençlik yıllarımın geçtiği Midyat'ta ben bir Süryani'nin, komşusu bir Arap'a bir Kürt'e haksızlık yaptığına tanık olmadım. Kimsenin de böyle bir şeye tanık olduğunu sanmıyorum. Ezidi Kürtlerle beraber pazarda, sokakta dövülenler, sövülenler, hakarete uğrayanlar hep onlardı... Sanatkârdır Süryaniler, güvenilir ve dost insanlardır. Gümüşü, kumaşı ve taşı işlemenin ustasıdırlar. Midyat'ta, Cercis ve Yakup Ustanın diktiği elbiseleri, gömlekleri giyerek büyürdü çocuklar... 12 Eylül'e çeyrek kala, ‘Halkımıza ve Kamuoyuna' başlıklı ilk devrimci bildiriler Süryanilerin Midyat'taki matbaasında basılırdı. Ama yine de, savaşmak isteyen taraflara karşı farklılığını korudu bu halk. Dağa da çıkmadı, korucu da olmadı. Dili, dini ve kültürü farklı halkların birarada ve içiçe yaşadığı köylerde ve şehir merkezinde hayat o çatışma yıllarında, kısa sürede altüst oldu. Her biri taş işlemeciliğinin birer harikası olan o güzelim Midyat evleri haraç mezat satıldı. İçinde, envai çeşit üzüm bağlarının bulunduğu topraklar sahipsiz kaldı. Yakın geçmişimizle yüzleşmek için!

  • Açıklama
    • Yakın geçmişimizle yüzleşmek için önemli kitaplara imza atan Orhan Miroğlu, bu kez de dünyanın en kadim halklarından Süryanilerin bu topraklarındaki maceralarını anlatıyor. Süryaniler çok zulüm görmüş ama barıştan yana da bir halktır, kimsenin toprağında gözü yok bu halkın... Çocukluğumun ve gençlik yıllarımın geçtiği Midyat'ta ben bir Süryani'nin, komşusu bir Arap'a bir Kürt'e haksızlık yaptığına tanık olmadım. Kimsenin de böyle bir şeye tanık olduğunu sanmıyorum. Ezidi Kürtlerle beraber pazarda, sokakta dövülenler, sövülenler, hakarete uğrayanlar hep onlardı... Sanatkârdır Süryaniler, güvenilir ve dost insanlardır. Gümüşü, kumaşı ve taşı işlemenin ustasıdırlar. Midyat'ta, Cercis ve Yakup Ustanın diktiği elbiseleri, gömlekleri giyerek büyürdü çocuklar... 12 Eylül'e çeyrek kala, ‘Halkımıza ve Kamuoyuna' başlıklı ilk devrimci bildiriler Süryanilerin Midyat'taki matbaasında basılırdı. Ama yine de, savaşmak isteyen taraflara karşı farklılığını korudu bu halk. Dağa da çıkmadı, korucu da olmadı. Dili, dini ve kültürü farklı halkların birarada ve içiçe yaşadığı köylerde ve şehir merkezinde hayat o çatışma yıllarında, kısa sürede altüst oldu. Her biri taş işlemeciliğinin birer harikası olan o güzelim Midyat evleri haraç mezat satıldı. İçinde, envai çeşit üzüm bağlarının bulunduğu topraklar sahipsiz kaldı. Yakın geçmişimizle yüzleşmek için!

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat