Afrodit Buhurdanında Bir Kadın
1937 yılında yayınlanan Afrodit Buhurdanında Bir Kadın, toplumun yoksul ve çalışan kesimlerinin sorunlarını edebiyata taşıyan öncü eserlerdendir. İşçilerin yaşayışlarını, patronla ilişkilerini, çalışan ve yoksul kadının çifte sömürülüşünü ustalıkla ve tüm gerçekliği ile sergiler. Romanın baş kahramanı, akraba yanında büyüyen Yıldız adında anne-babasız bir kızdır. Yoz ev ortamı ve uğradığı onur kırıcı olaylar nedeniyle evden kaçar, önce daktiloluk, sonra fabrika işçiliği yapar. Ama düşük ücret ve ağır çalışma koşullarına daima, onun kadınlığını istismar teşebbüsleri eşlik eder. Yıldız yaşlı bir fabrika işçisiyle evlenir. Ama hastalanıp çalışamaz duruma düşen eşi ile çocuğunu geçindirmekte zorlanır, yardım talep etmek için çaldığı kapılarda, patron ve ustabaşıların çirkin teklifleriyle karşılaşır; fuhuşa zorlanır... Yıldız'ın trajedisini izlerken, tüm çıplaklığı ve katı gerçekliği ile emekçilerin ve yoksulların yaşayışına da tanık oluruz. Düşük ücretleri dahi marka ve kumaş olarak ödenen işçiler, onların korkunç sefaleti, koşullara dayanamayıp verem olan, kadınlıkları sürekli saldırıya maruz kalan genç kızlar, yeraltı maden işçilerinin çalışma koşulları gözler önüne serilir. Nâzım Hikmet'in Türk edebiyatının temel taşı saydığı bu eser için Suat Derviş Türk dilinde yazılmış olan romanların en güzellerinden biri nitelemesinde bulunmuştur.
- Açıklama
1937 yılında yayınlanan Afrodit Buhurdanında Bir Kadın, toplumun yoksul ve çalışan kesimlerinin sorunlarını edebiyata taşıyan öncü eserlerdendir. İşçilerin yaşayışlarını, patronla ilişkilerini, çalışan ve yoksul kadının çifte sömürülüşünü ustalıkla ve tüm gerçekliği ile sergiler. Romanın baş kahramanı, akraba yanında büyüyen Yıldız adında anne-babasız bir kızdır. Yoz ev ortamı ve uğradığı onur kırıcı olaylar nedeniyle evden kaçar, önce daktiloluk, sonra fabrika işçiliği yapar. Ama düşük ücret ve ağır çalışma koşullarına daima, onun kadınlığını istismar teşebbüsleri eşlik eder. Yıldız yaşlı bir fabrika işçisiyle evlenir. Ama hastalanıp çalışamaz duruma düşen eşi ile çocuğunu geçindirmekte zorlanır, yardım talep etmek için çaldığı kapılarda, patron ve ustabaşıların çirkin teklifleriyle karşılaşır; fuhuşa zorlanır... Yıldız'ın trajedisini izlerken, tüm çıplaklığı ve katı gerçekliği ile emekçilerin ve yoksulların yaşayışına da tanık oluruz. Düşük ücretleri dahi marka ve kumaş olarak ödenen işçiler, onların korkunç sefaleti, koşullara dayanamayıp verem olan, kadınlıkları sürekli saldırıya maruz kalan genç kızlar, yeraltı maden işçilerinin çalışma koşulları gözler önüne serilir. Nâzım Hikmet'in Türk edebiyatının temel taşı saydığı bu eser için Suat Derviş Türk dilinde yazılmış olan romanların en güzellerinden biri nitelemesinde bulunmuştur.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.