%40
Ahıska'da Bir Ermeni Gelin Sara Gevher Demirkaya
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052493618
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
359
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Ahıska'da Bir Ermeni Gelin Sara

Yayınevi : Dorlion Yayınevi
45,00TL
27,00TL
%40
Satışta değil
9786052493618
789440
Ahıska'da Bir Ermeni Gelin Sara
Ahıska'da Bir Ermeni Gelin Sara
27.00

Sarıkamış savaşı bitip Ruslar çekildikten sonra, Sara, Sarıkamış'tayken yanlarında kaldığı Kirkor ve onun karısı Narman'la Erivan'a gidecek olan trene Kars'tan bindiklerinden beri saatler geçmişti. Daha Türk topraklarındaydılar. Türk toprakları soğuk ve hüzünlüydü. Büyük bir ölüm ve felaketin gölgesi insanların üzerine çökmüş, ıstırap, keder ve yoksulluğun acı çığlıkları her yana sinmişti.

Sara ve yanındaki karı koca zar zor cam kenarında bir yer bulmuşlardı. Katar çok uzundu ve çok yavaş ilerliyordu. Gözlerinin önünden ekinleri yakılmış tarlaları, taş taş üstünde kalmamış, yakılmış yıkılmış evleriyle bütün Kars geçiyordu. Yol kenarındaki köylerin, damlarında küme küme yatan, bir kısmı çırılçıplak soyulmuş, bir kısmı donla bırakılmış Türk çocuklarının cesetleri kapıların önünde birbirlerinin üzerine yığılmış, öte yanda ağızları açık, gözleri oyulmuş cesetler duruyordu. İnsan eti yiyerek domuz gibi olmuş köpeklerin, korkunç bakışları görenleri ürpertiyordu. Manzara dayanılacak gibi değildi.

  • Açıklama
    • Sarıkamış savaşı bitip Ruslar çekildikten sonra, Sara, Sarıkamış'tayken yanlarında kaldığı Kirkor ve onun karısı Narman'la Erivan'a gidecek olan trene Kars'tan bindiklerinden beri saatler geçmişti. Daha Türk topraklarındaydılar. Türk toprakları soğuk ve hüzünlüydü. Büyük bir ölüm ve felaketin gölgesi insanların üzerine çökmüş, ıstırap, keder ve yoksulluğun acı çığlıkları her yana sinmişti.

      Sara ve yanındaki karı koca zar zor cam kenarında bir yer bulmuşlardı. Katar çok uzundu ve çok yavaş ilerliyordu. Gözlerinin önünden ekinleri yakılmış tarlaları, taş taş üstünde kalmamış, yakılmış yıkılmış evleriyle bütün Kars geçiyordu. Yol kenarındaki köylerin, damlarında küme küme yatan, bir kısmı çırılçıplak soyulmuş, bir kısmı donla bırakılmış Türk çocuklarının cesetleri kapıların önünde birbirlerinin üzerine yığılmış, öte yanda ağızları açık, gözleri oyulmuş cesetler duruyordu. İnsan eti yiyerek domuz gibi olmuş köpeklerin, korkunç bakışları görenleri ürpertiyordu. Manzara dayanılacak gibi değildi.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat