%20
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789753427944
Boyut
10.50x15.00
Sayfa Sayısı
222
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2010-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Ajanda 2011Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı

Yayınevi : Metis Yayınları
9,50TL
7,60TL
%20
Satışta değil
9789753427944
462165
Ajanda 2011
Ajanda 2011 Irkçılığa, Ayrımcılığa ve Nefret Suçlarına Karşı
7.60

Geleneksel Metis ajandası çıktı. Ajanda 2011'in bu yılkı teması "Irkçılık, Ayrımcılık ve Nefret Suçları". Gerekçesi hepimizin yaşadığı hayatta yatıyor. Türkiye, 20. yüzyıl boyunca ektiklerini biçiyor, ırkçı zihniyetin cenderesinden çıkmayı başaramıyor. Bu zihniyetin ürünü olarak uzun süredir bir savaş hali içinde, bir nefret toplumu içinde yaşıyoruz: Siyasi cinayetler, şiddet, linç psikolojisi, gündelik hayatın tüm dokusuna sinmiş ayrımcılık...

Nefret söylemi ve nefret suçları, Türkiye'de olduğu kadar dünyada da yeni bir kavram. Nefret suçları, ırkçı ve ayrımcı bir zihniyetin korkularına, inanç kalıplarına, klişelerine dayanıyor. Yani şiddetten, saldırıdan, cinayetten, sokaktaki vurdu kırdı'dan önce yanlış inanç, yanlış bilgi, yanlış düşünce söz konusu. Bu da yılların mirası karşısında sosyal değişimin vakit almasına, ağır bedeller ödenmesine neden oluyor.

Bu ajanda bir anlamda okurlarımıza bir davet. Nefret suçlarının yasalarda ayrı bir tanıma kavuşturulması, yasal mevzuatın nefret suçlarına hassas hale getirilmesi önemli bir hukuk mücadelesi. Hepimizin bir ucundan tutmamız, desteklememiz gereken bir mücadele. İçerde de alıntıladığımız gibi, evet, yasalar insanların birbirini daha çok sevmesini sağlayamaz ama birbirlerine karşı suç işlemelerini engelleyebilir. En azından bunu umabiliriz.

  • Açıklama
    • Geleneksel Metis ajandası çıktı. Ajanda 2011'in bu yılkı teması "Irkçılık, Ayrımcılık ve Nefret Suçları". Gerekçesi hepimizin yaşadığı hayatta yatıyor. Türkiye, 20. yüzyıl boyunca ektiklerini biçiyor, ırkçı zihniyetin cenderesinden çıkmayı başaramıyor. Bu zihniyetin ürünü olarak uzun süredir bir savaş hali içinde, bir nefret toplumu içinde yaşıyoruz: Siyasi cinayetler, şiddet, linç psikolojisi, gündelik hayatın tüm dokusuna sinmiş ayrımcılık...

      Nefret söylemi ve nefret suçları, Türkiye'de olduğu kadar dünyada da yeni bir kavram. Nefret suçları, ırkçı ve ayrımcı bir zihniyetin korkularına, inanç kalıplarına, klişelerine dayanıyor. Yani şiddetten, saldırıdan, cinayetten, sokaktaki vurdu kırdı'dan önce yanlış inanç, yanlış bilgi, yanlış düşünce söz konusu. Bu da yılların mirası karşısında sosyal değişimin vakit almasına, ağır bedeller ödenmesine neden oluyor.

      Bu ajanda bir anlamda okurlarımıza bir davet. Nefret suçlarının yasalarda ayrı bir tanıma kavuşturulması, yasal mevzuatın nefret suçlarına hassas hale getirilmesi önemli bir hukuk mücadelesi. Hepimizin bir ucundan tutmamız, desteklememiz gereken bir mücadele. İçerde de alıntıladığımız gibi, evet, yasalar insanların birbirini daha çok sevmesini sağlayamaz ama birbirlerine karşı suç işlemelerini engelleyebilir. En azından bunu umabiliriz.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat