Aklımda Kalan Kırıntılar
Dünya değişim üzerine kurulmuş. Hayatımıza giren her şey bir müddet sonra bu kuralın şartlarına boyun eğiyor. Teknoloji ve ihtiyaçlar bazı meslekleri bile değişime uğratıyor veya yok ediyor. Canlılar da öyle değil mi? Doğduğu andan itibaren değişim sürecine giriyorlar. Hatta yıllar sonra gördüğümüz dostumuza, “Aaaaa ne kadar değişmişsin, az kalsın tanıyamayacaktım” gibi laflar ediveriyoruz.
Bu kitabımda çoğunlukla kendi hayatımda tanık olduğum değişimlere değindim. Zorluklar ve mutluluklarla iç içe yaşamışız. Bir zorluğun üstesinden gelmek, mutlu olmanın en temel unsuruymuş. Onun için insanlar hayatlarını tehlikeye atarak zorlu dağlara tırmanışlar yapıyorlar. Tek amaçları var. Başarmış olmanın mutluluğunu yaşamak. Çocukluğum, okul yıllarım, gençliğim hep zorluklar içinde geçti. Ama inanılmaz mutluluklar yaşadım. O dönemin yaşam biçimi böyleydi. İnsanlar çalışırlar, üretirler sonra bir arada, dayanışmanın ve paylaşmanın mutluluğunu yaşarlardı.
Şimdi böyle yaşantı kalmadı. Eski zorluklar ve mücadele de yok. Yeni bir çağa girdik. Makineler bizim yerimize işleri yapıyorlar. Teknoloji her an her zaman yanıbaşımızda. Merak etme, özleme, hasret yok. Elimizde küçücük kutucuklar var. O bize her şeyi anlatıyor. Elimizden hiç düşmüyor. Otobüste, kafede, plajda, her yerde bizimle çok iyi arkadaş. Doğayla iç içe olma, dostluklar, paylaşımlar, mutluluklar mı? Boşverin onları, çok geride kaldılar. Değişim onları sildi süpürdü...
- Açıklama
Dünya değişim üzerine kurulmuş. Hayatımıza giren her şey bir müddet sonra bu kuralın şartlarına boyun eğiyor. Teknoloji ve ihtiyaçlar bazı meslekleri bile değişime uğratıyor veya yok ediyor. Canlılar da öyle değil mi? Doğduğu andan itibaren değişim sürecine giriyorlar. Hatta yıllar sonra gördüğümüz dostumuza, “Aaaaa ne kadar değişmişsin, az kalsın tanıyamayacaktım” gibi laflar ediveriyoruz.
Bu kitabımda çoğunlukla kendi hayatımda tanık olduğum değişimlere değindim. Zorluklar ve mutluluklarla iç içe yaşamışız. Bir zorluğun üstesinden gelmek, mutlu olmanın en temel unsuruymuş. Onun için insanlar hayatlarını tehlikeye atarak zorlu dağlara tırmanışlar yapıyorlar. Tek amaçları var. Başarmış olmanın mutluluğunu yaşamak. Çocukluğum, okul yıllarım, gençliğim hep zorluklar içinde geçti. Ama inanılmaz mutluluklar yaşadım. O dönemin yaşam biçimi böyleydi. İnsanlar çalışırlar, üretirler sonra bir arada, dayanışmanın ve paylaşmanın mutluluğunu yaşarlardı.
Şimdi böyle yaşantı kalmadı. Eski zorluklar ve mücadele de yok. Yeni bir çağa girdik. Makineler bizim yerimize işleri yapıyorlar. Teknoloji her an her zaman yanıbaşımızda. Merak etme, özleme, hasret yok. Elimizde küçücük kutucuklar var. O bize her şeyi anlatıyor. Elimizden hiç düşmüyor. Otobüste, kafede, plajda, her yerde bizimle çok iyi arkadaş. Doğayla iç içe olma, dostluklar, paylaşımlar, mutluluklar mı? Boşverin onları, çok geride kaldılar. Değişim onları sildi süpürdü...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.