Alacakaranlık Dergisi Sayı: 17 Ağustos 2018

Alacakaranlık Ağustos sayısı kapakları, yaz temasına uygun olarak Camp Crystal Lake'in lanetini hatırlatırcasına Jason Voorhees'i konu alıyor. Ön kapakta Amerikalı çizgi roman sanatçısı Donald England, Jason'ı kuru kafalarla dolu alevler içinde resmederken, arka kapakta Egemen Kum çizimiyle kampın meşhur gölünü kana buluyor. Ön iç kapakta Can Evrenol'un 10 Ağustos'ta vizyona girecek olan Housewife filminin, illüstratör Selin Çınar tarafından yapılmış alternatif afişi yer alıyor.

Ağustos sayısında Beril Köroğlu, geçtiğimiz haziran ayında ülkemizde vizyon gören Hereditary filmini; Mark Wolynn'in kalıtsal aile travmaları ve çekirdek dil yaklaşımı teknikleri üzerinden inceleyerek, Graham Ailesi'nin kalıtsal aile travmasını gün yüzüne çıkarmayı hedefliyor. Ege Sorkun, “The Purge: Amerika'nın Çöküşüne Distopik Bir Bakış” yazısında, serinin ilk üç filmini derinlemesine inceleyerek bizi yeni filme hazırlıyor. Bu ay Alacakaranlık ekibi, Can Evrenol ile yeni filmi Housewife ve yönetmenin yeni projeleri üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştiriyor. Anıl Koç, “Tüm Türlerin Üzerinde Tek Tür: Günümüz Korku Sineması” yazısında, korku sinemasının tarihsel süreç içerisinde güncele nasıl adapte olduğunun izini sürerken; korku sinemasının döneminin güncelinde kalışının hangi yolları izlemesiyle mümkün olduğunu ortaya çıkarıyor. Hazal Bayar, “Korku Sinemasında Süregelen Kadın Temsiliyetleri” yazı dizisinin “İstismar Sineması” ayağında, hüzünlü vampirlerin şairane yönetmeni Jean Rollin'ın sinemasına bir giriş yapıyor. Yasemin Akman, “Görmemek (Dolayısıyla Görmek) Üzerine Bir Film” yazısında, Stephen King'in Danse Macabre kitabında en korkutucu filmler arasında gösterdiği Wait Until Dark filmini ele alıyor. Gizem Şimşek, “Sarsıcı Bir Gerçek: Deprem” yazısıyla depremi konu alan Türk korku filmlerini yazıyor. Tolga Demirtaş, “Mondo Sinema: Tuhaf Anlatılarda Korku İzleri” yazısıyla Alacakaranlık okurlarına “Mondo” filmlerinin doğuşundan, geçirdiği süreye kadar hangi konuları ele alarak ilerlediğini anlatırken, türün arkasındaki dehşet perdesini aralıyor. Kaya Özkaracalar bu ay da bizi, vampirlerin beyaz perdedeki tarihinde gezintiye çıkarırken; Jesus Franco'nun ‘Canavarlar Bir Arada' filmi “Frankenstein'ın Tutsağı Dracula”yı derinlemesine masaya yatırıyor.