%35
Alamut'un Piri - Hasan Sabbah Ahmet Haldun Terzioğlu
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752444911
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
448
Basım Yeri
Ankara
Baskı
3
Basım Tarihi
2020-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Alamut'un Piri - Hasan Sabbah

35,00TL
22,75TL
%35
Satışta değil
9789752444911
737474
Alamut'un Piri - Hasan Sabbah
Alamut'un Piri - Hasan Sabbah
22.75

Bilinmezler karanlıkta kaldıkça, gizemli kalın giysilerle birlikte öyküleri sarar. Ardından masalsı, destansı ögeler yüklenince anlamı güçlenir. Daha da olmazların içinde daha da saklanarak aslı nedir unutulur. Eğer geride maddi bir şeyler kaldıysa, tutunulası bilgilerin gereği kaçınılmazdır. Bilinmezleri çok, bilineni az olduğunda, kim ne söylerse eğer, aksi kanıtlanmadıkça anlatılan doğru bellenir.
Doğrudan şüphe etmenin nedeni budur çoğu kez.
Doğru bilinen, doğru değilse…
“Gerçeği aramaktan başka yapılacak yok!”

İnançların tartışılmasında yenik ya da galip olmadığının farkındaydı iki taraf da. Her şey “İnandım!” kararı ile tanımlanmıştı. Burada karşılıklı söz atışı ile yapılacak deneme bir nevi tanıma ve anlama uygulamasıydı.
Bâtıni iddialarını Sünni âlimlerin kabul etmesi mümkün değildi. Hasan Sabbah'ın da inandıklarından vazgeçmesi…
Bazı konular yüz yıllardır tartışılmış, yazılmış, tenkit edilmiş ya da iddia edilmiş, kavga, savaş nedeni olmuş ancak bir ortak noktada buluşulamamıştı.

Cennet…
“Bir cennet var ve inananlar için ebedi hayat orada!”
Alamut'ta onca zorluklara rağmen koruduğu, durmadan genişlettiği, her geçen gün yeni nebatat eklediği…

Dillere destan bahçesi… Cennete olan özleminin ifadesi…
Yalnızca bir tasvir!
“Ya kan! Ya onca ölüm! Fedailerin düzenlediği suikastlar… Cinayetler… Alınan canlar…”

  • Açıklama
    • Bilinmezler karanlıkta kaldıkça, gizemli kalın giysilerle birlikte öyküleri sarar. Ardından masalsı, destansı ögeler yüklenince anlamı güçlenir. Daha da olmazların içinde daha da saklanarak aslı nedir unutulur. Eğer geride maddi bir şeyler kaldıysa, tutunulası bilgilerin gereği kaçınılmazdır. Bilinmezleri çok, bilineni az olduğunda, kim ne söylerse eğer, aksi kanıtlanmadıkça anlatılan doğru bellenir.
      Doğrudan şüphe etmenin nedeni budur çoğu kez.
      Doğru bilinen, doğru değilse…
      “Gerçeği aramaktan başka yapılacak yok!”

      İnançların tartışılmasında yenik ya da galip olmadığının farkındaydı iki taraf da. Her şey “İnandım!” kararı ile tanımlanmıştı. Burada karşılıklı söz atışı ile yapılacak deneme bir nevi tanıma ve anlama uygulamasıydı.
      Bâtıni iddialarını Sünni âlimlerin kabul etmesi mümkün değildi. Hasan Sabbah'ın da inandıklarından vazgeçmesi…
      Bazı konular yüz yıllardır tartışılmış, yazılmış, tenkit edilmiş ya da iddia edilmiş, kavga, savaş nedeni olmuş ancak bir ortak noktada buluşulamamıştı.

      Cennet…
      “Bir cennet var ve inananlar için ebedi hayat orada!”
      Alamut'ta onca zorluklara rağmen koruduğu, durmadan genişlettiği, her geçen gün yeni nebatat eklediği…

      Dillere destan bahçesi… Cennete olan özleminin ifadesi…
      Yalnızca bir tasvir!
      “Ya kan! Ya onca ölüm! Fedailerin düzenlediği suikastlar… Cinayetler… Alınan canlar…”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat