%40
Allah'ın İspatı ve Yolu %15 indirimli Suphi Gündüz
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786051485843
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
168
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
4
Basım Tarihi
2017-10
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Allah'ın İspatı ve Yolu

13,89TL
8,33TL
%40
Satışta değil
9786051485843
616992
Allah'ın İspatı ve Yolu
Allah'ın İspatı ve Yolu
8.33

Günümüzde, bulunduğumuz çağa nur çağı diyebiliriz. Çünkü nur aydınlanma demektir. Bir insan herhangi bir şeyi öğrenmek istediğinde elinin altında bulunan internetle istediği her bilgiye ulaşabilmektedir. Ayrıca eskiden sınırlı sayıda basılan veya tercümesi olmayan kitapları, şimdi her yerde bulabilmekte hatta sanal ortamda bile bu kitaplara ulaşmak mümkün olabilmektedir. Yani insan bir bilgiye ulaşmayı amaçlarsa, o bilgiye mutlaka ulaşmakta ve bu konudaki seçenekleri oldukça çoğalmıştır.

Eskiden özellikle dini bilgiler hep kulaktan dolma, şuradan, buradan duyulan, araştırılıp irdelenmeden körü körüne bir inançla edinilirdi. Bu kör bilgileri birisi sorgulamaya kalktı mı adama dinden çıkmış gözüyle bakarlardı. Sen bilmezsin! Araştırmayacaksın, öğrenmeyeceksin yalnızca kaynak olarak bildikleri bir kişinin dediği doğrudur ve o ne derse doğru olan odur anlayışı vardı. Fakat günümüzde bu zinciri kırmak mümkündür. Her şeye rağmen bu zincir kırılamıyorsa insanın aklına tek bir şey geliyor art niyet. Çünkü her şey insanın gözünün önündedir.


Peki! Bu art niyet ısrarla neden devam etmektedir? Bu sorunun cevabı; insanların inançlarını değiştirmek ve hakikatler anlatıldığında bunları onlara kabul ettirmek çok zordur. Şimdi! Şöyle bir düşünün, yüzyıllardır süregelen oturmuş bir yapı var ve bu yapı yalnızca inançla ilgili değildir. Hem inançla sistemleştirilmiş hem de etrafında çok büyük çıkar döngüsü oluşturulmuştur. İnsanlar gerçekleri öğrenseler bile, yüzyıllardır süregelen bu yapıları, bu çıkar döngüsünü yanlış çıksalar bile terk edemiyor, hakikatlerin peşinden gitmiyorlar.

Onun için kabul ettirmek zordur diyoruz ve maalesef art niyet de böyle oluşmaktadır. Hatta şu anda bu anlattığım çıkar döngüsü bir hastalık gibi dünya insanlarını sarmış ve bütün devletlerin varlıklarını idame ettirmelerini engelleyecek bir tehdit konumuna gelmiştir. Eğer bir insanı öldürmek bir sineği öldürmek kadar basitleşmişse, bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışı hüküm sürüyorsa ve yangına körükle gidiliyorsa, demek oluyor ki bu çıkar döngüsü olanca hızıyla devam ediyor demektir.


Amacım insanların uyanmalarına ve bu döngüyü kırmalarına yardımcı olmaktır. Bu kitabı okuyacak olan lütfen taassuplarını, ön yargılarını bir kenara bıraksın öyle okumaya başlasın. Okumaya başladıktan sonra önünüze hoşunuza gitmeyen şeyler gelse bile lütfen kitap bitene kadar okumaya devam edin. Eminim kitabın sonunda benim, bütün insanlar arsında kardeşliği tesis etmek istediğim sonucuna varacaksınızdır.


Ön yargılarınızı, size kanıksatılmış değişmez tabularınızı kirlenmiş bir giyecek gibi çıkarıp atın. Çünkü ancak böyle temizlenebilir ve art niyetli olmaktan kurtulabilirsiniz. Dönüp geriye bir bakın sizi kullanan insanların yöntemlerini hemen bulacaksınız. Bunlar; okumayacaksınız, sorgulamayacaksınız, araştırmayacaksınız ve en önemlisi itaat edeceksiniz ki hep onlara bağlı kalasınız. Umarım bu aydınlanma çağı dediğim çağda bu saydığım okumayacaksınız, sorgulamayacaksınız, araştırmayacaksınız ve itaat edeceksiniz hapishanesinde hiçbir insan kalmaz. Umarım insanlık bu çıkar döngüsünü kırabilir. Ve en önemlisi umarım benim de buna bir katkım olur.


Bu kitapta, diyaloglarda zikredilen kişilerin hepsi hayali kişilerdir. Temel amaç okuyucuyu sıkmamak ve aklımızda bulunan özellikle gençlerin merak ettiği her şeyi soru cevap karşılığında çözümlemektir. Çünkü bence bir insanın düşündüklerini anlatmak istemesine en uygun yöntem budur. Biri ona bir soru soracak, o da o soruyu cevaplamaya çalışacak ve böylece ortaya çıkan diyaloglar okuyucuyu sıkmadan bilgilendirecektir.

  • Açıklama
    • Günümüzde, bulunduğumuz çağa nur çağı diyebiliriz. Çünkü nur aydınlanma demektir. Bir insan herhangi bir şeyi öğrenmek istediğinde elinin altında bulunan internetle istediği her bilgiye ulaşabilmektedir. Ayrıca eskiden sınırlı sayıda basılan veya tercümesi olmayan kitapları, şimdi her yerde bulabilmekte hatta sanal ortamda bile bu kitaplara ulaşmak mümkün olabilmektedir. Yani insan bir bilgiye ulaşmayı amaçlarsa, o bilgiye mutlaka ulaşmakta ve bu konudaki seçenekleri oldukça çoğalmıştır.

      Eskiden özellikle dini bilgiler hep kulaktan dolma, şuradan, buradan duyulan, araştırılıp irdelenmeden körü körüne bir inançla edinilirdi. Bu kör bilgileri birisi sorgulamaya kalktı mı adama dinden çıkmış gözüyle bakarlardı. Sen bilmezsin! Araştırmayacaksın, öğrenmeyeceksin yalnızca kaynak olarak bildikleri bir kişinin dediği doğrudur ve o ne derse doğru olan odur anlayışı vardı. Fakat günümüzde bu zinciri kırmak mümkündür. Her şeye rağmen bu zincir kırılamıyorsa insanın aklına tek bir şey geliyor art niyet. Çünkü her şey insanın gözünün önündedir.


      Peki! Bu art niyet ısrarla neden devam etmektedir? Bu sorunun cevabı; insanların inançlarını değiştirmek ve hakikatler anlatıldığında bunları onlara kabul ettirmek çok zordur. Şimdi! Şöyle bir düşünün, yüzyıllardır süregelen oturmuş bir yapı var ve bu yapı yalnızca inançla ilgili değildir. Hem inançla sistemleştirilmiş hem de etrafında çok büyük çıkar döngüsü oluşturulmuştur. İnsanlar gerçekleri öğrenseler bile, yüzyıllardır süregelen bu yapıları, bu çıkar döngüsünü yanlış çıksalar bile terk edemiyor, hakikatlerin peşinden gitmiyorlar.

      Onun için kabul ettirmek zordur diyoruz ve maalesef art niyet de böyle oluşmaktadır. Hatta şu anda bu anlattığım çıkar döngüsü bir hastalık gibi dünya insanlarını sarmış ve bütün devletlerin varlıklarını idame ettirmelerini engelleyecek bir tehdit konumuna gelmiştir. Eğer bir insanı öldürmek bir sineği öldürmek kadar basitleşmişse, bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışı hüküm sürüyorsa ve yangına körükle gidiliyorsa, demek oluyor ki bu çıkar döngüsü olanca hızıyla devam ediyor demektir.


      Amacım insanların uyanmalarına ve bu döngüyü kırmalarına yardımcı olmaktır. Bu kitabı okuyacak olan lütfen taassuplarını, ön yargılarını bir kenara bıraksın öyle okumaya başlasın. Okumaya başladıktan sonra önünüze hoşunuza gitmeyen şeyler gelse bile lütfen kitap bitene kadar okumaya devam edin. Eminim kitabın sonunda benim, bütün insanlar arsında kardeşliği tesis etmek istediğim sonucuna varacaksınızdır.


      Ön yargılarınızı, size kanıksatılmış değişmez tabularınızı kirlenmiş bir giyecek gibi çıkarıp atın. Çünkü ancak böyle temizlenebilir ve art niyetli olmaktan kurtulabilirsiniz. Dönüp geriye bir bakın sizi kullanan insanların yöntemlerini hemen bulacaksınız. Bunlar; okumayacaksınız, sorgulamayacaksınız, araştırmayacaksınız ve en önemlisi itaat edeceksiniz ki hep onlara bağlı kalasınız. Umarım bu aydınlanma çağı dediğim çağda bu saydığım okumayacaksınız, sorgulamayacaksınız, araştırmayacaksınız ve itaat edeceksiniz hapishanesinde hiçbir insan kalmaz. Umarım insanlık bu çıkar döngüsünü kırabilir. Ve en önemlisi umarım benim de buna bir katkım olur.


      Bu kitapta, diyaloglarda zikredilen kişilerin hepsi hayali kişilerdir. Temel amaç okuyucuyu sıkmamak ve aklımızda bulunan özellikle gençlerin merak ettiği her şeyi soru cevap karşılığında çözümlemektir. Çünkü bence bir insanın düşündüklerini anlatmak istemesine en uygun yöntem budur. Biri ona bir soru soracak, o da o soruyu cevaplamaya çalışacak ve böylece ortaya çıkan diyaloglar okuyucuyu sıkmadan bilgilendirecektir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat