%35
Altı Metre Davetiye Ayla Özberk
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257170727
Boyut
13.00x19.50
Sayfa Sayısı
153
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Altı Metre Davetiye

Yazar: Ayla Özberk
Yayınevi : Cinius Yayınları
46,00TL
29,90TL
%35
Satışta değil
9786257170727
844053
Altı Metre Davetiye
Altı Metre Davetiye
29.90

“İran kedilerinin o en aksi bakışıyla Cemal Bey'e bakmaya başladı. Ne de olsa kediydi, insanların göremediklerini görüyordu ama bu dünyaya ait hiçbir şeyin artık karşısındaki adamı etkileyemeyeceğini bilmiyordu tabii. Nerede kaldı ki yaşlı, kısırlaştırılmış, korkak bir ev kedisinin aksi bakışlarının…”
‘Vakitli Öten Horoz'dan

“Yaşlı adam, bazı günler, başını hep yaptığı gibi hafif sağa eğer, o yorgun sesiyle masal anlatır gibi, şarkı söyler gibi, şiir okur gibi, baharatın nasıl lezzet demek olduğunu, onsuz ağız tadı olmayacağını, damak zevki olanın yemeğinde, olması gerektiği kadar bulunmasını anlatırdı genç adama. Şimdiye kadar genç adam, o bin bir türlü ota, köke hiç böyle bakmamıştı. Yemek pişer, önüne gelir, o da yerdi; hepsi bu…”
‘Günün Kapanış Konuşması'ndan

“Akşamüstü iki şık hanımefendi ile bir yakışıklı beyefendi, Uğurlu Fırın'da oturmuşlar, kahvelerini içip artık müşteriler arasında pastanenin spesiyalitesi haline gelmiş olan eklerlerini yiyorlardı. Yedikleri sadece ekler olsa neyse, bir şeyden habersiz biçare Nevin de gelen iki kadın tarafından neredeyse moleküllerine ayrılarak didikleniyordu.”
‘Ayçöreği Neli Olsun?'dan

  • Açıklama
    • “İran kedilerinin o en aksi bakışıyla Cemal Bey'e bakmaya başladı. Ne de olsa kediydi, insanların göremediklerini görüyordu ama bu dünyaya ait hiçbir şeyin artık karşısındaki adamı etkileyemeyeceğini bilmiyordu tabii. Nerede kaldı ki yaşlı, kısırlaştırılmış, korkak bir ev kedisinin aksi bakışlarının…”
      ‘Vakitli Öten Horoz'dan

      “Yaşlı adam, bazı günler, başını hep yaptığı gibi hafif sağa eğer, o yorgun sesiyle masal anlatır gibi, şarkı söyler gibi, şiir okur gibi, baharatın nasıl lezzet demek olduğunu, onsuz ağız tadı olmayacağını, damak zevki olanın yemeğinde, olması gerektiği kadar bulunmasını anlatırdı genç adama. Şimdiye kadar genç adam, o bin bir türlü ota, köke hiç böyle bakmamıştı. Yemek pişer, önüne gelir, o da yerdi; hepsi bu…”
      ‘Günün Kapanış Konuşması'ndan

      “Akşamüstü iki şık hanımefendi ile bir yakışıklı beyefendi, Uğurlu Fırın'da oturmuşlar, kahvelerini içip artık müşteriler arasında pastanenin spesiyalitesi haline gelmiş olan eklerlerini yiyorlardı. Yedikleri sadece ekler olsa neyse, bir şeyden habersiz biçare Nevin de gelen iki kadın tarafından neredeyse moleküllerine ayrılarak didikleniyordu.”
      ‘Ayçöreği Neli Olsun?'dan

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat