%25
Altın Kubbenin Esrarı Sultan Polat
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257706407
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
326
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-09
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Altın Kubbenin Esrarı

Yazar: Sultan Polat
Yayınevi : Kapı Yayınları
32,00TL
24,00TL
%25
Satışta değil
9786257706407
889886
Altın Kubbenin Esrarı
Altın Kubbenin Esrarı
24.00

Bir Mimar.
Bir Denizci.
Bir Mozaik.
Bir Minyatür.
Ve ambarlar dolusu altın...

Akdeniz'in tuzlu, derin ve mavi sularındaki sefer ne kadar göz kamaştırıcı ise sebebi de o kadar gizliydi.

Kanuni Sultan Süleyman, kendi muhteşemliğine yaraşır Mimar Sinan'ı, Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa refakatinde Kudüs'e gönderirken, bütün Akdeniz'in meraka kapılacağını ve bu seyahati konuşacağını biliyordu.

Mimar Sinan gündüzleri güvertede yoldaşı ile sohbet ederken geceleri ruhunun derinliklerinde kayboluyor, Baştarda'nın atlattığı fırtınalara inat, hatıralar denizinde boğulup her sabah kendi varlığından adeta yeniden doğuyordu.

Ömrünü adadığı ve yıllardır peşine düştüğü soruların, sırrına varıp
cevaplarını bir gün bulabilecek miydi? Devşirilmesini sağlayan Sahtiyan Çizmeli Adam kimdi, neredeydi, Turnacıbaşı'na ne söylemişti de genç Sinan'ı bir medeniyeti inşa etmeye götürecek kutlu yolculuk başlamıştı?
Bin yıldır büyük badireler atlatan ve sonsuza kadar ayakta kalmak için Sinan'ı bekleyen Ayasofya'nın kapısının üzerindeki mozaik, nasıl oluyordu da asırlar öncesinden Sinan'ın hikâyesini anlatıyordu? Umudu kestiği, aramaktan vazgeçtiği cevaplar bir gün bahşedilecek miydi?
Sultan Polat Altın Kubbenin Esrarı'nda bu kez okuruna bilmeceler sormuyor, şifrelerin peşine düşürmüyor. Mimar Sinan çağına geniş bir pencere açıyor. Ve okuru o pencereden Sinan'ın ‘Yoluna' tanık olmaya çağırıyor.

  • Açıklama
    • Bir Mimar.
      Bir Denizci.
      Bir Mozaik.
      Bir Minyatür.
      Ve ambarlar dolusu altın...

      Akdeniz'in tuzlu, derin ve mavi sularındaki sefer ne kadar göz kamaştırıcı ise sebebi de o kadar gizliydi.

      Kanuni Sultan Süleyman, kendi muhteşemliğine yaraşır Mimar Sinan'ı, Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa refakatinde Kudüs'e gönderirken, bütün Akdeniz'in meraka kapılacağını ve bu seyahati konuşacağını biliyordu.

      Mimar Sinan gündüzleri güvertede yoldaşı ile sohbet ederken geceleri ruhunun derinliklerinde kayboluyor, Baştarda'nın atlattığı fırtınalara inat, hatıralar denizinde boğulup her sabah kendi varlığından adeta yeniden doğuyordu.

      Ömrünü adadığı ve yıllardır peşine düştüğü soruların, sırrına varıp
      cevaplarını bir gün bulabilecek miydi? Devşirilmesini sağlayan Sahtiyan Çizmeli Adam kimdi, neredeydi, Turnacıbaşı'na ne söylemişti de genç Sinan'ı bir medeniyeti inşa etmeye götürecek kutlu yolculuk başlamıştı?
      Bin yıldır büyük badireler atlatan ve sonsuza kadar ayakta kalmak için Sinan'ı bekleyen Ayasofya'nın kapısının üzerindeki mozaik, nasıl oluyordu da asırlar öncesinden Sinan'ın hikâyesini anlatıyordu? Umudu kestiği, aramaktan vazgeçtiği cevaplar bir gün bahşedilecek miydi?
      Sultan Polat Altın Kubbenin Esrarı'nda bu kez okuruna bilmeceler sormuyor, şifrelerin peşine düşürmüyor. Mimar Sinan çağına geniş bir pencere açıyor. Ve okuru o pencereden Sinan'ın ‘Yoluna' tanık olmaya çağırıyor.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat