%30
Altın Orda'nın Tarihi Coğrafyası Vadim Leonidoviç Egorov
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786254083099
Boyut
13.00x19.00
Sayfa Sayısı
359
Baskı
1
Basım Tarihi
2022-06
Çeviren
Alihan Büyükçolak
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Altın Orda'nın Tarihi Coğrafyası(13-14. Asırlar)

95,00TL
66,50TL
%30
Satışta değil
9786254083099
909387
Altın Orda'nın Tarihi Coğrafyası
Altın Orda'nın Tarihi Coğrafyası (13-14. Asırlar)
66.50

Altın Orda çalışmaları, Rus ve Sovyet tarih biliminin geleneksel başlıklarından biridir. Altın Orda tarihine olan ilgi yalnızca göçebe bir toplumun gelişim süreciyle değil, aynı zamanda çevresindeki yerleşik halklarla olan etkileşimine dair bir dizi problemin çözümüyle ilişkilidir. Uzun bir süre boyunca Altın Orda, çok çeşitli ve kalabalık nüfuslu geniş bir tarihî-coğrafi bölgenin politik, sosyal ve kültürel gelişiminde özel ve aşırı reaksiyoner bir rol oynamıştır.

Altın Orda ile ilgili bu konuların aydınlatılması amacını taşıyan kitap, temel olarak politik tarihî-coğrafya meselelerini ele almaktadır. Altın Orda'nın ekonomik coğrafyası hakkında yetkin bir açıklama için, 13-14. yüzyılların pek çok sayıdaki yerleşim yerinde daha derinlemesine arkeolojik çalışmaları gerekir. Bu yüzden de Altın Orda tarihinin bu konusuna, çalışmada asgari seviyede değinilmiştir.

Kronolojik olarak eser; Altın Orda'nın sadece politik tarihi açıdan değil, aynı zamanda devletin coğrafi olarak değerlendirilmesi için de büyük bir öneme sahip olan ve net olarak belirlenmiş iki tarihin arasındaki süreci kapsamaktadır. Bu iki tarihin ilki, Tuna ve İrtiş arasındaki bozkırlarda iktidarın Cuci Ulusu'na ait olduğu, yeni Moğol devletinin oluşmaya başladığı 1243 yılı iken; ikincisi ise çağdaş araştırmacıların, Cengizoğulları'nın askerî-politik doktrininin geçerliliğini kaybettiği ve bir dünya imparatorluğu yaratma fikirlerinin de artık çöktüğüne kani oldukları bir dönüm noktasını karşılayan 1395 yılıdır. Bilhassa bu aralık, devletin iç politika, ekonomi ve toplumsal yapı hususlarında ciddi dönüşümlerinin izlerini taşır.

Dr. Vadim Leonidoviç Egorov'un bu çalışması; kendisinin öğrencilik yıllarından itibaren katıldığı arkeoloji seferlerine dayanmakla birlikte, gerek birinci dereceden kaynakların gerekse de bunları tahlil eden başkaca çalışmaların metot, zihniyet ve yaklaşımlarına dair kritikler içeren özgün bir araştırmayı temsil etmektedir.

  • Açıklama
    • Altın Orda çalışmaları, Rus ve Sovyet tarih biliminin geleneksel başlıklarından biridir. Altın Orda tarihine olan ilgi yalnızca göçebe bir toplumun gelişim süreciyle değil, aynı zamanda çevresindeki yerleşik halklarla olan etkileşimine dair bir dizi problemin çözümüyle ilişkilidir. Uzun bir süre boyunca Altın Orda, çok çeşitli ve kalabalık nüfuslu geniş bir tarihî-coğrafi bölgenin politik, sosyal ve kültürel gelişiminde özel ve aşırı reaksiyoner bir rol oynamıştır.

      Altın Orda ile ilgili bu konuların aydınlatılması amacını taşıyan kitap, temel olarak politik tarihî-coğrafya meselelerini ele almaktadır. Altın Orda'nın ekonomik coğrafyası hakkında yetkin bir açıklama için, 13-14. yüzyılların pek çok sayıdaki yerleşim yerinde daha derinlemesine arkeolojik çalışmaları gerekir. Bu yüzden de Altın Orda tarihinin bu konusuna, çalışmada asgari seviyede değinilmiştir.

      Kronolojik olarak eser; Altın Orda'nın sadece politik tarihi açıdan değil, aynı zamanda devletin coğrafi olarak değerlendirilmesi için de büyük bir öneme sahip olan ve net olarak belirlenmiş iki tarihin arasındaki süreci kapsamaktadır. Bu iki tarihin ilki, Tuna ve İrtiş arasındaki bozkırlarda iktidarın Cuci Ulusu'na ait olduğu, yeni Moğol devletinin oluşmaya başladığı 1243 yılı iken; ikincisi ise çağdaş araştırmacıların, Cengizoğulları'nın askerî-politik doktrininin geçerliliğini kaybettiği ve bir dünya imparatorluğu yaratma fikirlerinin de artık çöktüğüne kani oldukları bir dönüm noktasını karşılayan 1395 yılıdır. Bilhassa bu aralık, devletin iç politika, ekonomi ve toplumsal yapı hususlarında ciddi dönüşümlerinin izlerini taşır.

      Dr. Vadim Leonidoviç Egorov'un bu çalışması; kendisinin öğrencilik yıllarından itibaren katıldığı arkeoloji seferlerine dayanmakla birlikte, gerek birinci dereceden kaynakların gerekse de bunları tahlil eden başkaca çalışmaların metot, zihniyet ve yaklaşımlarına dair kritikler içeren özgün bir araştırmayı temsil etmektedir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat