Anadolu'yu Mayalayanlar
Anadolu, 'güneşin doğduğu yer' demektir. Dar bir coğrafya ile sınırlanmadan kavranacak anlamıyla Anadolu, müslüman - Türk'ün adım attığı, toprağını sürüp buğday ektiği, önce çadırını, sonra şehrini kurduğu her karış yerin adıdır. Konya'dan Bükreş'e; Bursa'dan Köstence'ye; Edirne'den Varna'ya; İstanbul'dan Budapeşte'ye, bizim 'kelam'la mayalanmış coğrafyamızın farklı alanlarda çalışan ilim ve düşünce erbabıyla yapılan söyleşiler, Anadolu'yu mayalayan gerçeğin gerisinde nelerin olduğunu aramaya dönüktür. Edebiyattan musikiye, mimariden iktisadi ve toplumsal hayata, 'kelam'ın nasıl çiçekler açtırdığını, meyveler verdiğini, özetle nasıl bir medeniyet inşa ettiğini araştırıyor.
Işığın Doğu'dan yükseldiğini, 'kelam'ın varlığın özü olduğunu, Anadolu insanının Türkistan'dan gelen kelamla mayalanmış bulunduğunu, mayalanmanın devam ettiğini, zaman ve mekânla sınırlı olmadığını öğreniyoruz bu konuşmalardan.
Bu kitap, tarihsel bir dönemeçten geçtiğimiz şu günlerde, Anadolu'nun ruhuna, mayalanmasına ilişkin yeniden düşünmenin, yeni şeyler söylemenin ve yeniden mayalamanın gereğine inanılarak hazırlandı. Necip Fazıl'ın ifadesiyle, 'solmaz pörsümez yeni'nin, eski yeni ayrımını ortadan kaldırdığını tekrar hatırlama ve hatırlatmanın zamanıdır.
- Açıklama
Anadolu, 'güneşin doğduğu yer' demektir. Dar bir coğrafya ile sınırlanmadan kavranacak anlamıyla Anadolu, müslüman - Türk'ün adım attığı, toprağını sürüp buğday ektiği, önce çadırını, sonra şehrini kurduğu her karış yerin adıdır. Konya'dan Bükreş'e; Bursa'dan Köstence'ye; Edirne'den Varna'ya; İstanbul'dan Budapeşte'ye, bizim 'kelam'la mayalanmış coğrafyamızın farklı alanlarda çalışan ilim ve düşünce erbabıyla yapılan söyleşiler, Anadolu'yu mayalayan gerçeğin gerisinde nelerin olduğunu aramaya dönüktür. Edebiyattan musikiye, mimariden iktisadi ve toplumsal hayata, 'kelam'ın nasıl çiçekler açtırdığını, meyveler verdiğini, özetle nasıl bir medeniyet inşa ettiğini araştırıyor.
Işığın Doğu'dan yükseldiğini, 'kelam'ın varlığın özü olduğunu, Anadolu insanının Türkistan'dan gelen kelamla mayalanmış bulunduğunu, mayalanmanın devam ettiğini, zaman ve mekânla sınırlı olmadığını öğreniyoruz bu konuşmalardan.
Bu kitap, tarihsel bir dönemeçten geçtiğimiz şu günlerde, Anadolu'nun ruhuna, mayalanmasına ilişkin yeniden düşünmenin, yeni şeyler söylemenin ve yeniden mayalamanın gereğine inanılarak hazırlandı. Necip Fazıl'ın ifadesiyle, 'solmaz pörsümez yeni'nin, eski yeni ayrımını ortadan kaldırdığını tekrar hatırlama ve hatırlatmanın zamanıdır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.