Anahtarlar ve KilitlerKısa Düzyazılar
Çağdaş Fransız edebiyatının en büyük romancılarından olan Michel Tournier aynı zamanda usta bir deneme yazarıdır. Anahtarlar ve Kilitler de bunun en parlak örneklerinden biridir. Çünkü içindeki metinlerin neredeyse tümü hem deneme, hem anlatı, hem şiir izlenimi uyandırır. Kitap bu niteliğiyle bizi hem şaşırtır, hem büyüler. Yazarın kendine özgü, doğal, yalın, güleryüzlü anlatımı kadar, anlattığının da payı vardır bunda: Tournier en sıradan olaylardan, en sık karşılaştığımız durumlardan, en bildik nesnelerden söz ederken bile gözlemleriyle hayal gücümüzü genişletir, derin duyarlılığıyla algılama yeteneğimize yeni boyutlar katar.
“Kilit” diye adlandırdığı insan yüzü, kitap, kadın, yabancı ülke, sanat yapıtı ve burçlar ile “anahtar” diye adlandırdığı silah, para, insan, ulaşım araçları ve müzik aletinin buluşmasının yarattığı iççağrısına dikkat çeker. Hayatla görüntü üzerinden ilişki kuran gözün, bedenin diğer bölgelerini hiçleştirdiğine; sağlık düşkünü aşırı titiz toplumumuzun “dokunmak”tan kaçınarak yoksunlaştığına işaret eder. İnsanların daha çok teslim olmasını talep eden tıbbın güç isteğinin giderek hayatımıza el koymaya dönüştüğünü gösterir. “Zaman uçurumdur” der ve her şeyi yok eden zamana karşı çaresiz kalan insanın ona imgeyle karşılık verme çabasını anlatır.
- Açıklama
Çağdaş Fransız edebiyatının en büyük romancılarından olan Michel Tournier aynı zamanda usta bir deneme yazarıdır. Anahtarlar ve Kilitler de bunun en parlak örneklerinden biridir. Çünkü içindeki metinlerin neredeyse tümü hem deneme, hem anlatı, hem şiir izlenimi uyandırır. Kitap bu niteliğiyle bizi hem şaşırtır, hem büyüler. Yazarın kendine özgü, doğal, yalın, güleryüzlü anlatımı kadar, anlattığının da payı vardır bunda: Tournier en sıradan olaylardan, en sık karşılaştığımız durumlardan, en bildik nesnelerden söz ederken bile gözlemleriyle hayal gücümüzü genişletir, derin duyarlılığıyla algılama yeteneğimize yeni boyutlar katar.
“Kilit” diye adlandırdığı insan yüzü, kitap, kadın, yabancı ülke, sanat yapıtı ve burçlar ile “anahtar” diye adlandırdığı silah, para, insan, ulaşım araçları ve müzik aletinin buluşmasının yarattığı iççağrısına dikkat çeker. Hayatla görüntü üzerinden ilişki kuran gözün, bedenin diğer bölgelerini hiçleştirdiğine; sağlık düşkünü aşırı titiz toplumumuzun “dokunmak”tan kaçınarak yoksunlaştığına işaret eder. İnsanların daha çok teslim olmasını talep eden tıbbın güç isteğinin giderek hayatımıza el koymaya dönüştüğünü gösterir. “Zaman uçurumdur” der ve her şeyi yok eden zamana karşı çaresiz kalan insanın ona imgeyle karşılık verme çabasını anlatır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.