%20
Anatol Türküleri 1896 Stavros Stavridis
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750407611
Boyut
14.00x21.00
Sayfa Sayısı
384
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-07
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Anatol Türküleri 1896Osmanlı İmparatorluğu'nda İlk Türkü Mecmuası

75,00TL
60,00TL
%20
Satışta değil
9789750407611
723006
Anatol Türküleri 1896
Anatol Türküleri 1896 Osmanlı İmparatorluğu'nda İlk Türkü Mecmuası
60.00

Stavros Stavridis 19. Yüzyılın sonlarında 126 Karamanlı türküsünü kayda geçirip yayımladı. Kapadokya ve Karadeniz'in Hıristiyan yerleşimlerinden Türkçe konuşan 600 Ortodoks, ön sipariş vererek yayına maddi destek sağladı. Milliyetçi akımların güçlendiği, Rum asıllı aydınların çoğunun iki milli merkezin, İstanbul ve Atina'nın çağrılarına uyarak, sadece Yunanca halkbilimsel malzemeyi derleyip yayımladığı bir çağda Stavridis'in bu inisiyatifi istisnaidir. Stavridis önsözde belirttiği gibi, gelecek nesillere devretmek üzere memleketinin Türkçe türkülerini derledi. Türkülerin ait oldukları toplumun temel iletişim araçlarından biri olduklarını, ortak belleği ifade ettiklerini biliyordu. Bu yüzden, halk kültürünün bu temel unsurunu, sosyal hayatın en gündelik sahnelerini dile getiren türküleri kâğıda döktü. Böyle yaparak, kendisinin ve yayımladığı kitabı destekleyen dindaşı hemşerilerinin, Rum kimlikleri hakkında hiçbir kuşku duymadıklarını göstermiş oldu. Türkçe konuşmalarının ve Anadolu'da yan yana yaşadıkları Müslüman hemşerileriyle ortak bir kültürü paylaşmalarının kimliklerini tehdit etmediğine inanıyorlardı.

-Evangelia Balta, Institute of Historical Research / NHRF

-Ari Çokona

  • Açıklama
    • Stavros Stavridis 19. Yüzyılın sonlarında 126 Karamanlı türküsünü kayda geçirip yayımladı. Kapadokya ve Karadeniz'in Hıristiyan yerleşimlerinden Türkçe konuşan 600 Ortodoks, ön sipariş vererek yayına maddi destek sağladı. Milliyetçi akımların güçlendiği, Rum asıllı aydınların çoğunun iki milli merkezin, İstanbul ve Atina'nın çağrılarına uyarak, sadece Yunanca halkbilimsel malzemeyi derleyip yayımladığı bir çağda Stavridis'in bu inisiyatifi istisnaidir. Stavridis önsözde belirttiği gibi, gelecek nesillere devretmek üzere memleketinin Türkçe türkülerini derledi. Türkülerin ait oldukları toplumun temel iletişim araçlarından biri olduklarını, ortak belleği ifade ettiklerini biliyordu. Bu yüzden, halk kültürünün bu temel unsurunu, sosyal hayatın en gündelik sahnelerini dile getiren türküleri kâğıda döktü. Böyle yaparak, kendisinin ve yayımladığı kitabı destekleyen dindaşı hemşerilerinin, Rum kimlikleri hakkında hiçbir kuşku duymadıklarını göstermiş oldu. Türkçe konuşmalarının ve Anadolu'da yan yana yaşadıkları Müslüman hemşerileriyle ortak bir kültürü paylaşmalarının kimliklerini tehdit etmediğine inanıyorlardı.

      -Evangelia Balta, Institute of Historical Research / NHRF

      -Ari Çokona

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat