%35
Angela Borgia Conrad Ferdinand Meyer
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786058341708
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
248
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2016-10
Çeviren
Ethem Derviş Deriş
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Angela Borgia

20,00TL
13,00TL
%35
Satışta değil
9786058341708
707644
Angela Borgia
Angela Borgia
13.00

Conrad Ferdinand Meyer'in (1825-1898) bu son eseri, Angela Borgia, 1891'de tamamlanmış bir tarihsel romandır. Eser, Rönesans İtalyası'nda, 1500'lerin ilk yıllarında yaşanan olayları anlatır. Dönemin Machiavelli'nin Prens'ine de konu olan entrikalı iktidar mücadeleleri ve gönül ilişkileri üzerine bina olmuştur. Nitekim eserin en dikkat çekici özelliklerinden biri, karakterlerin Makyavelist eğilimleridir. Eserden bu eğilimleri örnekleyen, çevirinin 1940'lı yıllara ait dilini de yansıtan birkaç cümle:

"Yargıç şiddetin meziyetlerini övüp sayıyordu. Zor kullanmayı methediyor, çünkü hukuk cebir ve tazyik altına sokularak daha yüksek bir hukuk anlamına varılıyormuş. Böylece, müstebitlere karşı kullanılan övmelerin bütün iğrenç sözlüğünü sayıp döküyordu".
"Nasıralı hakkında bilinen ne var ki? dedi. Onun söyledikleri ve yaptıkları hakkında anlatılanlar inanılmıyacak ve önemsiz şeylerdir. Ben onu tanımıyorum. Tanrı hiç çarmıha gerilir mi?... Ben ancak kilisenin göklere çıkardığı hükümdarı, ilahiyat bilginleri tarafından yaratılan bir ikinci tanrıyı biliyorum. Ahret onun olsun! Dünya da bizim! Kuvvet ve devlet burada bizim payımızdır! Bize karşı koyanı, zararlı olanı, faydasız olanı yoketmek hükümdarlığın vazifesidir".

"Duka, saltanat sürmekte olan kimsenin şahsının taarruzdan masun olması lüzumunun, İtalya'da şimdi her yerde kurulmakta olduğu şekliyle hükümdarlığın esas şartını teşkil ettiğine, kendi varlığına inandığı gibi kuvvetle inanıyor".

  • Açıklama
    • Conrad Ferdinand Meyer'in (1825-1898) bu son eseri, Angela Borgia, 1891'de tamamlanmış bir tarihsel romandır. Eser, Rönesans İtalyası'nda, 1500'lerin ilk yıllarında yaşanan olayları anlatır. Dönemin Machiavelli'nin Prens'ine de konu olan entrikalı iktidar mücadeleleri ve gönül ilişkileri üzerine bina olmuştur. Nitekim eserin en dikkat çekici özelliklerinden biri, karakterlerin Makyavelist eğilimleridir. Eserden bu eğilimleri örnekleyen, çevirinin 1940'lı yıllara ait dilini de yansıtan birkaç cümle:

      "Yargıç şiddetin meziyetlerini övüp sayıyordu. Zor kullanmayı methediyor, çünkü hukuk cebir ve tazyik altına sokularak daha yüksek bir hukuk anlamına varılıyormuş. Böylece, müstebitlere karşı kullanılan övmelerin bütün iğrenç sözlüğünü sayıp döküyordu".
      "Nasıralı hakkında bilinen ne var ki? dedi. Onun söyledikleri ve yaptıkları hakkında anlatılanlar inanılmıyacak ve önemsiz şeylerdir. Ben onu tanımıyorum. Tanrı hiç çarmıha gerilir mi?... Ben ancak kilisenin göklere çıkardığı hükümdarı, ilahiyat bilginleri tarafından yaratılan bir ikinci tanrıyı biliyorum. Ahret onun olsun! Dünya da bizim! Kuvvet ve devlet burada bizim payımızdır! Bize karşı koyanı, zararlı olanı, faydasız olanı yoketmek hükümdarlığın vazifesidir".

      "Duka, saltanat sürmekte olan kimsenin şahsının taarruzdan masun olması lüzumunun, İtalya'da şimdi her yerde kurulmakta olduğu şekliyle hükümdarlığın esas şartını teşkil ettiğine, kendi varlığına inandığı gibi kuvvetle inanıyor".

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat