%27
Anılar Akın Akın İsmet Kabaağaçlı Noonan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752203105
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
380
Basım Yeri
Ankara
Baskı
3
Basım Tarihi
2010-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Anılar Akın AkınHalikarnas Balıkçısı'nın Kızından

65,00TL
47,13TL
%27
Satışta değil
9789752203105
441418
Anılar Akın Akın
Anılar Akın Akın Halikarnas Balıkçısı'nın Kızından
47.13

Balıkçı'dan mektup gelir sel gibi
Merhaba'sı püfür püfür yel gibi
Bir Akdeniz var sanki yüreğinde
Saçar dünyaya cömert bir el gibi
(Sabahattin Eyüboğlu'nun 1946'daki Mavi Yolculuktan sonra babama gönderdiği dizeler)
Bizim avluya bir masa kondu. Safiye Abla (Safiye Ayla) masanın üzerine çıktı; tüm benliğiyle, yüreğiyle, büyük bir heyecanla birbiri ardına, sevilen şarkılarını söylüyor; insanlarda çıt yok, sadece gözyaşı ve alkış...

Kimler yoktu ki... Madam Roji Sabo, Sabahattin Ali, Sabahattin Eyüboğlu, Ruhi Su... Biraz demlendikten sonra Ruhi Su'nun "Bin destan azdır sana, bir koca kurtarana!" diyen gür ve bas sesi duyuldu. Ne sesti o yarabbim!
Babam gibi deli-dâhi bir insanla bu kadar uzun bir yaşam sürmek zordu. Ama babam da tercihini hep annemden, Hatico'dan yana kullandı.

Hatırladığım sadece, mavi atlasa sarılmış, narenciye dalları, kalalar, palmiyeler, begonviller, mimozalara bulanmış babamı Bodrumluların omuzlarına almalarıydı. Ben babamın bu insan selinde, yukarıya doğru uzanan eller üzerinde, bir elden diğerine uçarcasına geçip gittiğini gördüm...

  • Açıklama
    • Balıkçı'dan mektup gelir sel gibi
      Merhaba'sı püfür püfür yel gibi
      Bir Akdeniz var sanki yüreğinde
      Saçar dünyaya cömert bir el gibi
      (Sabahattin Eyüboğlu'nun 1946'daki Mavi Yolculuktan sonra babama gönderdiği dizeler)
      Bizim avluya bir masa kondu. Safiye Abla (Safiye Ayla) masanın üzerine çıktı; tüm benliğiyle, yüreğiyle, büyük bir heyecanla birbiri ardına, sevilen şarkılarını söylüyor; insanlarda çıt yok, sadece gözyaşı ve alkış...

      Kimler yoktu ki... Madam Roji Sabo, Sabahattin Ali, Sabahattin Eyüboğlu, Ruhi Su... Biraz demlendikten sonra Ruhi Su'nun "Bin destan azdır sana, bir koca kurtarana!" diyen gür ve bas sesi duyuldu. Ne sesti o yarabbim!
      Babam gibi deli-dâhi bir insanla bu kadar uzun bir yaşam sürmek zordu. Ama babam da tercihini hep annemden, Hatico'dan yana kullandı.

      Hatırladığım sadece, mavi atlasa sarılmış, narenciye dalları, kalalar, palmiyeler, begonviller, mimozalara bulanmış babamı Bodrumluların omuzlarına almalarıydı. Ben babamın bu insan selinde, yukarıya doğru uzanan eller üzerinde, bir elden diğerine uçarcasına geçip gittiğini gördüm...

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat