Anılar Anektodlar
39 yıla yakın (38 yıl 10 ay) devlet hizmeti yaptıktan sonra 15 Kasım 1997'de kendi isteğimle emekli oldum.
Emeklilik sonrası; yat, kalk, ye, iç kısır döngüsünde hayatımın belirli bir rutine girdiğini ve çalışma yaşamımdan edindiğim düzenimin ve yaşam disiplinimin bozulduğunu hissettim. Çoğu emekli gibi kahvehaneye gidip zaman geçirmek de bana göre değildi. Bunun böyle olmayacağını ve yaşamıma bir düzen verip, anlam kazandırmam gerektiğini anladım.
Ne yapabileceğimi tasarlamaya çalıştım…
Beni tanıyan arkadaşlarım ve eski öğrencilerim bilirler ki konuşmayı seven biriyim. Sohbet konuşmalarında ve derslerimde yeri geldikçe bir fıkra, bir anekdot ya da bir anımı anlatmak özelliğim vardır. Ben bunları neden yazıya dökmeyeyim dedim, çocuklarım da bunları yazıya dökmemim yararlı olacağını söylediler.
Köyümden, çocukluğumdan, öğrenciliğimden ve görevlerimden hatırladıklarımı yazmaya başladım. Bölüm bölüm yazmadım. Aklıma geldikçe yazdım.
Kitap daha çekici olsun diye düşündüm. Mademki bu bir anı kitabı olacak, arkadaşlarımın ve erkek-kız eski öğrencilerimin de benimle ilgili anıları vardır, yazmak ve kitapta adlarını görmek isteyebilirler dedim ve onlardan istekte bulundum. Yazana da yazmayana da teşekkür ederim. Arkadaşlarım ve öğrencilerimden gelen yazıları da kitabın bir bölümü olacak şekilde düzenleyip kitabı baskıya hazır hale getirdik.
Çocukluğum, çevrem ve yakınlarımla olan anılarım çok kişi için bir anlam taşımayabilir, sıkıcı gelebilir. Bu anılar benim için önemlidir. Nasıl bir ortamda yetiştiğim, kişiliğimin oluşumuna katkısı yönünden doğru yaptığım inancındayım.
Bazı anekdotlar da anlamsız gibi görülebilir. Bunları bilerek yazdım. Kıssadan hisse denir ya, anlamsız görülen anekdotu lütfen daha dikkatli okuyarak hisse çıkarmaya bakın derim.
- Açıklama
39 yıla yakın (38 yıl 10 ay) devlet hizmeti yaptıktan sonra 15 Kasım 1997'de kendi isteğimle emekli oldum.
Emeklilik sonrası; yat, kalk, ye, iç kısır döngüsünde hayatımın belirli bir rutine girdiğini ve çalışma yaşamımdan edindiğim düzenimin ve yaşam disiplinimin bozulduğunu hissettim. Çoğu emekli gibi kahvehaneye gidip zaman geçirmek de bana göre değildi. Bunun böyle olmayacağını ve yaşamıma bir düzen verip, anlam kazandırmam gerektiğini anladım.
Ne yapabileceğimi tasarlamaya çalıştım…
Beni tanıyan arkadaşlarım ve eski öğrencilerim bilirler ki konuşmayı seven biriyim. Sohbet konuşmalarında ve derslerimde yeri geldikçe bir fıkra, bir anekdot ya da bir anımı anlatmak özelliğim vardır. Ben bunları neden yazıya dökmeyeyim dedim, çocuklarım da bunları yazıya dökmemim yararlı olacağını söylediler.
Köyümden, çocukluğumdan, öğrenciliğimden ve görevlerimden hatırladıklarımı yazmaya başladım. Bölüm bölüm yazmadım. Aklıma geldikçe yazdım.
Kitap daha çekici olsun diye düşündüm. Mademki bu bir anı kitabı olacak, arkadaşlarımın ve erkek-kız eski öğrencilerimin de benimle ilgili anıları vardır, yazmak ve kitapta adlarını görmek isteyebilirler dedim ve onlardan istekte bulundum. Yazana da yazmayana da teşekkür ederim. Arkadaşlarım ve öğrencilerimden gelen yazıları da kitabın bir bölümü olacak şekilde düzenleyip kitabı baskıya hazır hale getirdik.
Çocukluğum, çevrem ve yakınlarımla olan anılarım çok kişi için bir anlam taşımayabilir, sıkıcı gelebilir. Bu anılar benim için önemlidir. Nasıl bir ortamda yetiştiğim, kişiliğimin oluşumuna katkısı yönünden doğru yaptığım inancındayım.
Bazı anekdotlar da anlamsız gibi görülebilir. Bunları bilerek yazdım. Kıssadan hisse denir ya, anlamsız görülen anekdotu lütfen daha dikkatli okuyarak hisse çıkarmaya bakın derim.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.