%20
Antakya Ortodoks Kilisesi Haydar Çoruh
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786057890351
Boyut
16.00x23.50
Sayfa Sayısı
246
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Antakya Ortodoks KilisesiArap ve Rum Matranların İktidar Mücadelesi Sürecinde

Yazar: Haydar Çoruh
Yayınevi : Kriter Yayınları
90,00TL
72,00TL
%20
Satışta değil
9786057890351
785368
Antakya Ortodoks Kilisesi
Antakya Ortodoks Kilisesi Arap ve Rum Matranların İktidar Mücadelesi Sürecinde
72.00

Antakya Ortodoks Patrikliği, Batı'dan gelen misyonerlerden dolayı siyasi ve idari olarak büyük bir yıkıma uğramıştır. Misyonerlerin etkisiyle Ortodokslar arasından devşirilen Katolik cemaat, kısa zamanda Antakya Ortodoks Rum Kilisesi'nin yönetimini eline geçirmiştir. 1830'lu yıllarda Maximus III Mazlum'un Antakya Katolik Rum Kilisesi'ni kurmasına kadar da kilisede yönetim çoğunlukla Katolikliği benimsemiş patriklerin elinde kalmıştır. 1850'li yıllarda üst üste ölüm hadiseleriyle sarsılan kilise, bu yıllardan sonra yeniden dirilişe geçmiştir. Antakya Ortodoks Rum Kilisesi yüzyıllarca etkisinde kaldığı İstanbul Ortodoks Rum Patrikliği'nin, Antakya'da hatırı sayılır bir Rum cemaat kalmadığından, kilise cemaatinin tamamını oluşturan Araplar kendi patriklerini seçmek ve patrikliği Araplaştırabilmek amacıyla zorlu ve uzun soluklu bir mücadelenin kapısını açtılar. Bu mücadelede köken itibariyle Rum olan Patriklerin ya Papalığa ya da İstanbul Rum Patrikliğine biat ettikleri tespit edilmiştir. Gelecekte ekümenik bir patriğin ortaya çıkaracağı problemlerle uğraşmak istemeyen Osmanlı Devleti, 20 Ekim 1884'te kilisenin teşrifattaki adından “Ortodoks” ibaresini çıkararak İstanbul Rum Patrikliği'ne indirgemek zorunda kalmıştır. Bu tarihten sonra Antakya kilisesinin teşrifattaki adı ise Antakya Ortodoks Patrikliği olmuştur.

Yüzyıllarca Rumların bir vassalı gibi yaşayan Arap metropolitler, bu değişiklikten sonra ilk defa kendilerine ait milli bir kilise kurmak ve Arap bir patrik seçmek için, o zamana kadar cemaatlerle ilgili her işin dışında kalmayı başaran Osmanlı Devleti'ni de meselenin içerisine çektiler. Sonuçta Arap soyundan gelen Lazkiye Metropoliti Meletiyos Efendi, 6 Mart 1899'da patrik kaymakamlığına tayin edildi ve 30 Nisan 1899'da da patrik seçildi.

Meletiyos Efendi'nin patrik seçilmesiyle Antakya Ortodoks Patrikliği'nin 1720'li yıllarda başlayan Rum hegemonyasından kurtulma ve millileşme süreci 1899'lu yıllarda tamamlanmıştır.

Bu çalışma Osmanlı Devleti ile Batılı aktörler arasındaki din ve mezhep çatışmaları üzerinden baş gösteren rekabet ve mücadeleler hakkında önemli ipuçları sunmaktadır.

  • Açıklama
    • Antakya Ortodoks Patrikliği, Batı'dan gelen misyonerlerden dolayı siyasi ve idari olarak büyük bir yıkıma uğramıştır. Misyonerlerin etkisiyle Ortodokslar arasından devşirilen Katolik cemaat, kısa zamanda Antakya Ortodoks Rum Kilisesi'nin yönetimini eline geçirmiştir. 1830'lu yıllarda Maximus III Mazlum'un Antakya Katolik Rum Kilisesi'ni kurmasına kadar da kilisede yönetim çoğunlukla Katolikliği benimsemiş patriklerin elinde kalmıştır. 1850'li yıllarda üst üste ölüm hadiseleriyle sarsılan kilise, bu yıllardan sonra yeniden dirilişe geçmiştir. Antakya Ortodoks Rum Kilisesi yüzyıllarca etkisinde kaldığı İstanbul Ortodoks Rum Patrikliği'nin, Antakya'da hatırı sayılır bir Rum cemaat kalmadığından, kilise cemaatinin tamamını oluşturan Araplar kendi patriklerini seçmek ve patrikliği Araplaştırabilmek amacıyla zorlu ve uzun soluklu bir mücadelenin kapısını açtılar. Bu mücadelede köken itibariyle Rum olan Patriklerin ya Papalığa ya da İstanbul Rum Patrikliğine biat ettikleri tespit edilmiştir. Gelecekte ekümenik bir patriğin ortaya çıkaracağı problemlerle uğraşmak istemeyen Osmanlı Devleti, 20 Ekim 1884'te kilisenin teşrifattaki adından “Ortodoks” ibaresini çıkararak İstanbul Rum Patrikliği'ne indirgemek zorunda kalmıştır. Bu tarihten sonra Antakya kilisesinin teşrifattaki adı ise Antakya Ortodoks Patrikliği olmuştur.

      Yüzyıllarca Rumların bir vassalı gibi yaşayan Arap metropolitler, bu değişiklikten sonra ilk defa kendilerine ait milli bir kilise kurmak ve Arap bir patrik seçmek için, o zamana kadar cemaatlerle ilgili her işin dışında kalmayı başaran Osmanlı Devleti'ni de meselenin içerisine çektiler. Sonuçta Arap soyundan gelen Lazkiye Metropoliti Meletiyos Efendi, 6 Mart 1899'da patrik kaymakamlığına tayin edildi ve 30 Nisan 1899'da da patrik seçildi.

      Meletiyos Efendi'nin patrik seçilmesiyle Antakya Ortodoks Patrikliği'nin 1720'li yıllarda başlayan Rum hegemonyasından kurtulma ve millileşme süreci 1899'lu yıllarda tamamlanmıştır.

      Bu çalışma Osmanlı Devleti ile Batılı aktörler arasındaki din ve mezhep çatışmaları üzerinden baş gösteren rekabet ve mücadeleler hakkında önemli ipuçları sunmaktadır.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat