ArmineBulutları Okuyan Kadın
“Osmanlı'nın son dönemi... Cumhuriyet'in ilk çeyreği... Fırtınalı yıllar... Armine, Giresun'da bulutları okuyarak günü yorumlayan bir Ermeni kızı İstanbul'da okuyan Recai ile Armine arasındaki unutulmaz aşk rüyası. Bir geceye sığan bir dünya. Caner Tek'in romanını çok beğenerek okudum. Geçmiş, bitmiş, devrilmiş bir dünyadan genç bir kalemin ustaca iz sürmesi.”
Nazlı Eray
"Ailelerden habersiz kaçamaklarında iyice birbirlerine yakınlaşan gençler dünyanın ve ülkelerinin içinde bulunduğu olumsuz olayları konuşuyor, fikir alışverişinde bulunup kendilerince çözüm üretiyorlardı. 1. Dünya Savaşı'nın başladığı bu günlerde Anadolu topraklarında da istenmeyen olaylar başlamıştı. Osmanlı'yı parçalama girişimleri artık olumlu sonuçlar verirken, Anadolu toprakları tek tek yabancı ülkelerin işgaliyle sarsılıyordu. Rum çeteleri tüm bölgede iyiden iyiye baskılarını artırırken Türk Milis Kuvvetleri bunlara büyük bir güçle karşılık veriyordu. Daha birkaç yıl öncesine kadar huzur içinde yaşayan insanlar, içlerine sokulan fesatla birbirlerine düşman olarak bakarken; Rumlar, Türkler ve Ermeniler, hoşgörüyü tamamen unutmuş, ayırımcılık hat safhaya çıkmıştı. İki gencin büyük aşkı bu ortamda var olmaya çalışırken üzerlerindeki baskı her geçen gün artıyordu. Ancak onların silahı hepsinden daha büyük ve kuvvetliydi. Aşk…"
- Açıklama
“Osmanlı'nın son dönemi... Cumhuriyet'in ilk çeyreği... Fırtınalı yıllar... Armine, Giresun'da bulutları okuyarak günü yorumlayan bir Ermeni kızı İstanbul'da okuyan Recai ile Armine arasındaki unutulmaz aşk rüyası. Bir geceye sığan bir dünya. Caner Tek'in romanını çok beğenerek okudum. Geçmiş, bitmiş, devrilmiş bir dünyadan genç bir kalemin ustaca iz sürmesi.”
Nazlı Eray
"Ailelerden habersiz kaçamaklarında iyice birbirlerine yakınlaşan gençler dünyanın ve ülkelerinin içinde bulunduğu olumsuz olayları konuşuyor, fikir alışverişinde bulunup kendilerince çözüm üretiyorlardı. 1. Dünya Savaşı'nın başladığı bu günlerde Anadolu topraklarında da istenmeyen olaylar başlamıştı. Osmanlı'yı parçalama girişimleri artık olumlu sonuçlar verirken, Anadolu toprakları tek tek yabancı ülkelerin işgaliyle sarsılıyordu. Rum çeteleri tüm bölgede iyiden iyiye baskılarını artırırken Türk Milis Kuvvetleri bunlara büyük bir güçle karşılık veriyordu. Daha birkaç yıl öncesine kadar huzur içinde yaşayan insanlar, içlerine sokulan fesatla birbirlerine düşman olarak bakarken; Rumlar, Türkler ve Ermeniler, hoşgörüyü tamamen unutmuş, ayırımcılık hat safhaya çıkmıştı. İki gencin büyük aşkı bu ortamda var olmaya çalışırken üzerlerindeki baskı her geçen gün artıyordu. Ancak onların silahı hepsinden daha büyük ve kuvvetliydi. Aşk…"
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.