%10
Asimilasyondan Tanınmaya %10 indirimli Erol Kurubaş
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9799758784409
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
343
Basım Yeri
Ankara
Baskı
2
Basım Tarihi
2006
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Asimilasyondan TanınmayaUluslararası Alanda Azınlık Sorunları ve Avrupa Yaklaşımı

27,78TL
25,00TL
%10
Satışta değil
9799758784409
569535
Asimilasyondan Tanınmaya
Asimilasyondan Tanınmaya Uluslararası Alanda Azınlık Sorunları ve Avrupa Yaklaşımı
25.00

Bu kitap Türkiye'de fazla tartışılmayan, ama uluslararası alanda özellikle de Avrupa'da çok önemli bir sorun olarak görülen azınlıklar konusunu ele almaktadır. Bu konu aslında ulus-devletlerin ortaya çıktığı 17. yüzyıldan beri hep önemli bir gündem maddesiydi. Doğu Blokunun çöküşüyle birlikte azınlıklar yine önemli bir uluslararası sorun haline geldi. Ama bu sefer sadece basit bir istikrarsızlık unsuru veya dış politika aracı olarak değil, aynı zamanda ulus-devletin geleceğini de ilgilendiren bir konu olarak tartışılmaya başlandı. Acaba eskiden irredentist politikaların veya içişlerine karışmanın aracı olan azınlıklar, şimdi ulus-devletlerin dış dinamiklerle dönüştürülmesinin bir aracı mıydı? Öyleyse, bu gerçekleştirilirken azınlıkların devletleri bölünmesinin önüne nasıl geçilebilirdi? Bu sorunlar sorunu en canlı biçimde tüm boyutlarıyla yaşayan ve eşzamanlı olarak ulusüstü yapılanmaya giden Avrupa'da azınlıkları tanıma-koruma-teşvik etme yelpazesi içinde bir yaklaşım benimsenmesine yol açtı. Bunu ulus-devlete karşı ulusaltı (azınlık) ve ulusüstü (AB) birimler arasında bir ittifak olarak algılayan ve ulus-devletin kurgusal yapısından vazgeçmek istemeyen kimi devletler bu yaklaşımın dışında kalmaya çabaladılar, ama asimilasyon politikalarının başarısızlığı, ulusüstü yapılanmanın cazibesi, insan haklarının gücü ve demokrasinin gereği olarak onlar da bir biçimde azınlıklarını tanıma/koruma eğilimi içine girdiler.

  • Açıklama
    • Bu kitap Türkiye'de fazla tartışılmayan, ama uluslararası alanda özellikle de Avrupa'da çok önemli bir sorun olarak görülen azınlıklar konusunu ele almaktadır. Bu konu aslında ulus-devletlerin ortaya çıktığı 17. yüzyıldan beri hep önemli bir gündem maddesiydi. Doğu Blokunun çöküşüyle birlikte azınlıklar yine önemli bir uluslararası sorun haline geldi. Ama bu sefer sadece basit bir istikrarsızlık unsuru veya dış politika aracı olarak değil, aynı zamanda ulus-devletin geleceğini de ilgilendiren bir konu olarak tartışılmaya başlandı. Acaba eskiden irredentist politikaların veya içişlerine karışmanın aracı olan azınlıklar, şimdi ulus-devletlerin dış dinamiklerle dönüştürülmesinin bir aracı mıydı? Öyleyse, bu gerçekleştirilirken azınlıkların devletleri bölünmesinin önüne nasıl geçilebilirdi? Bu sorunlar sorunu en canlı biçimde tüm boyutlarıyla yaşayan ve eşzamanlı olarak ulusüstü yapılanmaya giden Avrupa'da azınlıkları tanıma-koruma-teşvik etme yelpazesi içinde bir yaklaşım benimsenmesine yol açtı. Bunu ulus-devlete karşı ulusaltı (azınlık) ve ulusüstü (AB) birimler arasında bir ittifak olarak algılayan ve ulus-devletin kurgusal yapısından vazgeçmek istemeyen kimi devletler bu yaklaşımın dışında kalmaya çabaladılar, ama asimilasyon politikalarının başarısızlığı, ulusüstü yapılanmanın cazibesi, insan haklarının gücü ve demokrasinin gereği olarak onlar da bir biçimde azınlıklarını tanıma/koruma eğilimi içine girdiler.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat