Nöro Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Güleç, “aşka son sözünü” söylemeye hazırlananlar için “Aşkın son Sözü”nü yazdı.
- Çağdaş romantizm ve aşk efsaneleri
- Evlilik ve aşk ilişkilerinde sorunlar
- Evlilik krizlerinin kaynağında yer alan kontrol yanılsamaları
- Tutkulu aşklar neden uzun süreli olmuyor?
- Evlilik ve ruh sağlığı
- Aşkın metafiziği
- Sosyal psikolojide aşk ve cazibe…
…Aşkı tatmak, yaşamak ve aşk acısı çekmek insan ruhunun olmazsa olmaz sihirli yaşantısıdır. Geçmişte düş kırıklığı yaşamış olsak da, yeni bir aşka düştüğümüzde (ya da yükseldiğimizde) aşkın süreceğine ve bu olağanüstü heyecan veren deneyimi bir hayat başarısı olarak yaşayacağımıza dair derin bir umut içine gömülürüz. Sevilen, değer verilen, özenle ilgilenilen olmak egomuzu besler. Çoğaldığımızı, benlik alanımızın genişlediğini hisseder, dünyaya iyimser bir gözle bakmaya başlarız. Bize olağanüstü duygular yaşatan sevgilimize minnet ve şükran duyarız. Rüya sonsuza kadar sürecekmiş gibi hisseder, korkularımızı gizleyerek iyimserliğe bürünürüz. Bu defa aşkın sonsuza kadar süreceğine “iman” ederiz.
Ancak bu “bulutlarda gezme” hali çoğu zaman uzun sürmez ve büyü bozulur. Ayrılık çanları çalmaya başlar. İlişki, sıklıkla sadakatsizlik ve aldatma ile sonuçlanır ve acı çekmek kaçınılmaz hale gelir….
- Açıklama
Nöro Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Güleç, “aşka son sözünü” söylemeye hazırlananlar için “Aşkın son Sözü”nü yazdı.
- Çağdaş romantizm ve aşk efsaneleri
- Evlilik ve aşk ilişkilerinde sorunlar
- Evlilik krizlerinin kaynağında yer alan kontrol yanılsamaları
- Tutkulu aşklar neden uzun süreli olmuyor?
- Evlilik ve ruh sağlığı
- Aşkın metafiziği
- Sosyal psikolojide aşk ve cazibe…
…Aşkı tatmak, yaşamak ve aşk acısı çekmek insan ruhunun olmazsa olmaz sihirli yaşantısıdır. Geçmişte düş kırıklığı yaşamış olsak da, yeni bir aşka düştüğümüzde (ya da yükseldiğimizde) aşkın süreceğine ve bu olağanüstü heyecan veren deneyimi bir hayat başarısı olarak yaşayacağımıza dair derin bir umut içine gömülürüz. Sevilen, değer verilen, özenle ilgilenilen olmak egomuzu besler. Çoğaldığımızı, benlik alanımızın genişlediğini hisseder, dünyaya iyimser bir gözle bakmaya başlarız. Bize olağanüstü duygular yaşatan sevgilimize minnet ve şükran duyarız. Rüya sonsuza kadar sürecekmiş gibi hisseder, korkularımızı gizleyerek iyimserliğe bürünürüz. Bu defa aşkın sonsuza kadar süreceğine “iman” ederiz.
Ancak bu “bulutlarda gezme” hali çoğu zaman uzun sürmez ve büyü bozulur. Ayrılık çanları çalmaya başlar. İlişki, sıklıkla sadakatsizlik ve aldatma ile sonuçlanır ve acı çekmek kaçınılmaz hale gelir….
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.