Atatürk Dönemi İç Anadolu Bölgesi'nde İmar- İskan Faaliyetleri (1923-1938)(1923-1938)
Atatürk Dönemi'nin iskan politikasında ilk uygulama, Yunanistan ile yapılan mübadele olmuştur. 1. Dünya Savaşı, Milli Mücadele gibi yorucu ve yıpratıcı savaşlardan hemen sonra başlayan bir mübadele... Aynı zamanda memleket içerisinde belli merkezlere yığılıp kalmış yalnızca sığınacak bir ev arayan ve sayıları 1,5 milyonu bulan harikzedeler, felaketzedeler, şark mültecileri...
1923 yılında başlayan bu süreç iki üç yıl içerisinde hızını kaybedecek ve 19,30'lara girerken bu grupların pek çoğu iskan edilmiş olacaktır. Ancak Balkanlar'dan göç bir türlü durmaz. Bu kez 1933'lerden itibaren Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelerden Türkiye'ye gçö başlar. Devlet bir taraftan bunula meşgul olurken diğer taraftan ülke içerisinde homojen bir toplum ortaya çıkarabilmek amacıyla göçebe aşiretler iskan etmekte, bazı sorunlu aşiretler de farklı yerlere gönderilmektedir. Bütün bunlar yapılırken, bataklıkların kurutulması, yolların yapılması, numune köyler teşkili gibi iskanın kalıcılığını sağlamak için gerekli olan iskan sahalarının imarı da önem taşımaktadır.
Elinizdeki bu çalışmada 1923 yılında mübadele ile başlayan ülke içerisindeki yersiz yurtsuz harikzede, şark mültecisi ve felaketzedelerin yerleştirilmesiyle devam eden, aşiretlerin ve 1930'lu yıllarda Balkanlardan gelen göçmenlerin İç Anadolu şehirlerine yerleştirilmesiyle sonuçlanan tarihi olaylar tamamen birinci elden kaynaklar kullanılarak anlatılmıştır.
- Açıklama
Atatürk Dönemi'nin iskan politikasında ilk uygulama, Yunanistan ile yapılan mübadele olmuştur. 1. Dünya Savaşı, Milli Mücadele gibi yorucu ve yıpratıcı savaşlardan hemen sonra başlayan bir mübadele... Aynı zamanda memleket içerisinde belli merkezlere yığılıp kalmış yalnızca sığınacak bir ev arayan ve sayıları 1,5 milyonu bulan harikzedeler, felaketzedeler, şark mültecileri...
1923 yılında başlayan bu süreç iki üç yıl içerisinde hızını kaybedecek ve 19,30'lara girerken bu grupların pek çoğu iskan edilmiş olacaktır. Ancak Balkanlar'dan göç bir türlü durmaz. Bu kez 1933'lerden itibaren Bulgaristan ve Romanya gibi ülkelerden Türkiye'ye gçö başlar. Devlet bir taraftan bunula meşgul olurken diğer taraftan ülke içerisinde homojen bir toplum ortaya çıkarabilmek amacıyla göçebe aşiretler iskan etmekte, bazı sorunlu aşiretler de farklı yerlere gönderilmektedir. Bütün bunlar yapılırken, bataklıkların kurutulması, yolların yapılması, numune köyler teşkili gibi iskanın kalıcılığını sağlamak için gerekli olan iskan sahalarının imarı da önem taşımaktadır.
Elinizdeki bu çalışmada 1923 yılında mübadele ile başlayan ülke içerisindeki yersiz yurtsuz harikzede, şark mültecisi ve felaketzedelerin yerleştirilmesiyle devam eden, aşiretlerin ve 1930'lu yıllarda Balkanlardan gelen göçmenlerin İç Anadolu şehirlerine yerleştirilmesiyle sonuçlanan tarihi olaylar tamamen birinci elden kaynaklar kullanılarak anlatılmıştır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.