Atatürkçüler Neleri Bilmeli?
Türklerin tarihi incelendiğinde, kısa sürede güçlü, geniş topraklara yayılabilen ve sayıları tam tespit edilemeyen birçok devlet kurduğu görülecektir. Büyük Hun İmparatorluğu'ndan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne kadar uzanan geniş Türk tarihi bizlerin gurur kaynağıdır. Atatürk, Türk tarihini ve Türk devlet geleneğini çok iyi incelemiş ve Türk insanının karakterini çok iyi tahlil etmiştir. Tarihimiz incelendiğinde, bütün Türk devletlerinin, dışarıdan savaşlar sonunda değil, içten dış mihrakların etkisiyle yine Türkler tarafından yıkıldığını göstermektedir. Bu zaafımızı iyi tespit eden düşmanlarımız, sıcak savaşla yıkamadığı devletlerimizi, soğuk savaşla içten yıkmayı başarmışlardır. Geçmişten ders alamayan milletlerin, gelecekte aynı sona ulaşacağını iyi bilen Atatürk, yüz binlerce şehit kanı dökülerek kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin de aynı akıbete düşmemesi için yoğun gayret gösterdi. Bu sebeple, öncelikle millet iradesini yönetime yansıtarak Cumhuriyeti ilan etti. Ardından; siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel yönden çağdaş ve akılcı esaslara dayana bir dizi büyük değişim gerçekleştirdi. Devleti; Cumhuriyetçilik, İnkılâpçılık, Milliyetçilik, Laiklik, Halkçılık ve Devletçilik olarak belirlediği altı temel ilke üzerine oturttu. İşte Atatürk'ün yaptığı büyük değişim ve devleti oturttuğu temel ilkelerin esasları bir düşünce sisteminin parçalarıdır. Biz bu düşünce sistemine "Atatürkçü Düşünce Sistemi" diyoruz. Atatürkçü Düşünce Sistemi demek, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleri, yani yapı taşları demektir. Dolayısıyla Atatürk'e ve O'nun düşüncelerine yapılan bütün iç ve dış saldırılar, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünlüğüne ve birliğine yapılmış sayılır. Atatürkçü Düşünce Sisteminin esaslarına göre yükselen Türkiye Cumhuriyeti'nin yükselmesinden, gelişmesinden rahatsız olan iç ve dış mihraklar mevcuttur. Bizlerin özellikle bu düşmanlarımızı, izledikleri yöntemleri iyi bilmemiz ve ona göre bilinçlenmemiz, tuzaklara düşmememiz gerekir. Ancak o zaman milli birlik ve bütünlüğü sağlar, düşmanlarımızın hevesini kursaklarında koyarız. İşte bu kitap sizlerin bilinçlenmesine yönelik en önemli kaynakçalardan biri olacaktır.
- Açıklama
Türklerin tarihi incelendiğinde, kısa sürede güçlü, geniş topraklara yayılabilen ve sayıları tam tespit edilemeyen birçok devlet kurduğu görülecektir. Büyük Hun İmparatorluğu'ndan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne kadar uzanan geniş Türk tarihi bizlerin gurur kaynağıdır. Atatürk, Türk tarihini ve Türk devlet geleneğini çok iyi incelemiş ve Türk insanının karakterini çok iyi tahlil etmiştir. Tarihimiz incelendiğinde, bütün Türk devletlerinin, dışarıdan savaşlar sonunda değil, içten dış mihrakların etkisiyle yine Türkler tarafından yıkıldığını göstermektedir. Bu zaafımızı iyi tespit eden düşmanlarımız, sıcak savaşla yıkamadığı devletlerimizi, soğuk savaşla içten yıkmayı başarmışlardır. Geçmişten ders alamayan milletlerin, gelecekte aynı sona ulaşacağını iyi bilen Atatürk, yüz binlerce şehit kanı dökülerek kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin de aynı akıbete düşmemesi için yoğun gayret gösterdi. Bu sebeple, öncelikle millet iradesini yönetime yansıtarak Cumhuriyeti ilan etti. Ardından; siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel yönden çağdaş ve akılcı esaslara dayana bir dizi büyük değişim gerçekleştirdi. Devleti; Cumhuriyetçilik, İnkılâpçılık, Milliyetçilik, Laiklik, Halkçılık ve Devletçilik olarak belirlediği altı temel ilke üzerine oturttu. İşte Atatürk'ün yaptığı büyük değişim ve devleti oturttuğu temel ilkelerin esasları bir düşünce sisteminin parçalarıdır. Biz bu düşünce sistemine "Atatürkçü Düşünce Sistemi" diyoruz. Atatürkçü Düşünce Sistemi demek, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleri, yani yapı taşları demektir. Dolayısıyla Atatürk'e ve O'nun düşüncelerine yapılan bütün iç ve dış saldırılar, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünlüğüne ve birliğine yapılmış sayılır. Atatürkçü Düşünce Sisteminin esaslarına göre yükselen Türkiye Cumhuriyeti'nin yükselmesinden, gelişmesinden rahatsız olan iç ve dış mihraklar mevcuttur. Bizlerin özellikle bu düşmanlarımızı, izledikleri yöntemleri iyi bilmemiz ve ona göre bilinçlenmemiz, tuzaklara düşmememiz gerekir. Ancak o zaman milli birlik ve bütünlüğü sağlar, düşmanlarımızın hevesini kursaklarında koyarız. İşte bu kitap sizlerin bilinçlenmesine yönelik en önemli kaynakçalardan biri olacaktır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.