Antroposen Çağı'nınen büyük sorunu olan “atık”, tıpkı maddi hacmi gibi kapsama alanı giderek genişleyen ve tasnif çabamıza karşı koyan bir kavram. Üstelik “dijital atık” diyebileceğimiz yeni türler de doğuruyor. Hepsinin arkasında ise yönetmekte zorlandığımız bir “arzu ekonomisi” mevcut. Zira atık aynı zamanda “artık arzulamadığımız” şey demek.
Brian Thill'in bu küçük kitabı, dünyayı ve hayatımızı işgal eden, gözden çıkardığımız, kullanmadığımız, görmek istemediğimiz ya da istediğimiz her türden atığın, çöpün oluşturduğu manzaraya panoramik bir bakış, felsefi bir deneme niteliğinde.
“Etrafa saçılmış tüm bu nesneler arasında, görkemli antik anıtların harap olmuş kalıntılarından çok, çağımızda onların yerini almış diğer atık sınıflarına ilgi duyuyorum: toprağa gömülü video oyunları, yeryüzünün kilometrelerce altında bozunmakta olan plutonyumun yavaş sızıntısı, ağaca takılmış naylon torba; tavan aralarımızda, ambarlarımızda ve oturma odalarımızda biriken çerçöp, uzayda savrulan uydu enkazları. Bunlar gelecek ile tutuştuğumuz bahse koyulmuş fişler. Sonunda su şişelerimiz, web sitelerimiz, çocuk menülerinden çıkan oyuncaklarımız, ve bombalarımız, zaman ve insanlık hakkında tıpkı Özgürlük Anıtı, Çin Seddi ve Kolezyum'un kaderleri kadar çok şey söyleyecek.”
- Açıklama
Antroposen Çağı'nınen büyük sorunu olan “atık”, tıpkı maddi hacmi gibi kapsama alanı giderek genişleyen ve tasnif çabamıza karşı koyan bir kavram. Üstelik “dijital atık” diyebileceğimiz yeni türler de doğuruyor. Hepsinin arkasında ise yönetmekte zorlandığımız bir “arzu ekonomisi” mevcut. Zira atık aynı zamanda “artık arzulamadığımız” şey demek.
Brian Thill'in bu küçük kitabı, dünyayı ve hayatımızı işgal eden, gözden çıkardığımız, kullanmadığımız, görmek istemediğimiz ya da istediğimiz her türden atığın, çöpün oluşturduğu manzaraya panoramik bir bakış, felsefi bir deneme niteliğinde.
“Etrafa saçılmış tüm bu nesneler arasında, görkemli antik anıtların harap olmuş kalıntılarından çok, çağımızda onların yerini almış diğer atık sınıflarına ilgi duyuyorum: toprağa gömülü video oyunları, yeryüzünün kilometrelerce altında bozunmakta olan plutonyumun yavaş sızıntısı, ağaca takılmış naylon torba; tavan aralarımızda, ambarlarımızda ve oturma odalarımızda biriken çerçöp, uzayda savrulan uydu enkazları. Bunlar gelecek ile tutuştuğumuz bahse koyulmuş fişler. Sonunda su şişelerimiz, web sitelerimiz, çocuk menülerinden çıkan oyuncaklarımız, ve bombalarımız, zaman ve insanlık hakkında tıpkı Özgürlük Anıtı, Çin Seddi ve Kolezyum'un kaderleri kadar çok şey söyleyecek.”
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.