Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9799755201916
Boyut
140-210
Sayfa Sayısı
225
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2002
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Avrupa Birliğinde Siyasal BütünleşmeOrtak Dış Politika ve Güvenlik Politikasının Oluşumu
Yazar:
İrfan Kaya Ülger
Yayınevi : Gündoğan Yayınları
12,00TL
Satışta değil
9799755201916
401350
https://www.kitapburada.com/kitap/avrupa-birliginde-siyasal-butunlesme
Avrupa Birliğinde Siyasal Bütünleşme Ortak Dış Politika ve Güvenlik Politikasının Oluşumu
12.00
Avrupa Birliğinde Siyasal Bütünleşme / Ortak Dış Politika ve Güvenlik Politikasının Oluşumu
Bu eserde, AB Siyasi İşbirliğinden Acil müdahale Gücü'ne kadar Avrupa'nın Siyasal bütünleşme alanında kaydettiği mesafe incelenmektedir. Özellikle Ortak Dış Politika ve Güvenlik Politikasının yeni bir açılımı simgeleyen Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası hem NATO bünyesi içerisinde oluşturulan AGSK nedeniyle, hem 1999 Helsinki zirvesinde aday ilan edilmemiz nedeniyle Türkiye'yi yakından ilgilendirmektedir.
Eser, giriş ve sonuç bölümleri dışında beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ODGP kuramsal açıdan incelenmektedir. Bu bölümde öncelikle dış politika ve güvenlik kavramları analiz edilmekte, ardından ODGP'nin teorik çerçevesi irdelenmektedir. Avrupa bütünleşme teorilerinde ortak dış politika ve ortak güvenlik politikasının nasıl ele alındığına değinildikten sonra neo-fonksiyonalist teori ve dünya sistemi yaklaşımının temel argümanları gözden geçirilmektedir. ODGP'nin oluşumunu inceleyen bu eserde realist teori esas alınmıştır. Klasik Uluslararası İlişkiler teorisi olarak da bilinen realist teorinin varsayımları bu bölümün sonunda ortaya konulmaktadır.
.İkinci bölümde, Avrupa Topluluklarında ODGP öncesi ortak dış politika ve ortak savunma politikası alanında kaydedilen gelişmeler gözden geçirilmektedir. İkinci Dünya (AGSP) gelişmeleri yakından izleme düşüncesi de eserin oluşumunda rol oynamıştır.
ODGP'nin Doğu Avrupa'da 1989 devrimlerinden sonra uluslararası sistemde meydana gelen değişime karşı Avrupa Topluluklarının ortaya koyduğu bir tepki olduğu, bu tepkinin oluşumunda iki Almanya'nın birleşmesi ve bütünleşmenin geleceği konusunda bir perspektif yaratılması düşüncesinin rol oynadığı bilinmektedir. Bununla birlikte OGDP'nin yapısı ve işleyişi, kendinden önceki Avrupa Siyasi İşbirliğinden büyük ölçüde farklılık taşımamış, Avrupa'nın Maastricht Antlaşması bu alanda ortaya koyduğu uygulamalar "ekonomik dev-siyasi cüce" imajını değiştirmeye yetmemiştir. Bunun temel nedeni, ODGP'nin Avrupa Toplulukları karar mekanizması dışında tutulmasıdır. Maastricht Antlaşması sonrasında AB'nin dış dünyada ve Avrupa içerisinde askeri ve siyasi imajmdaki olumsuzluğun sürmesi, ODGP'nin hükümetlerarası yapısından kaynaklanmaktadır. AB üyesi ülkelerin, dış politika ve savunma alanlarındaki egemenlik yetkilerini bir üst otoriteye devretmekte çekingen davranmaları, OGDP'nin etkinliğini sınırlamaktadır.
Eser, giriş ve sonuç bölümleri dışında beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ODGP kuramsal açıdan incelenmektedir. Bu bölümde öncelikle dış politika ve güvenlik kavramları analiz edilmekte, ardından ODGP'nin teorik çerçevesi irdelenmektedir. Avrupa bütünleşme teorilerinde ortak dış politika ve ortak güvenlik politikasının nasıl ele alındığına değinildikten sonra neo-fonksiyonalist teori ve dünya sistemi yaklaşımının temel argümanları gözden geçirilmektedir. ODGP'nin oluşumunu inceleyen bu eserde realist teori esas alınmıştır. Klasik Uluslararası İlişkiler teorisi olarak da bilinen realist teorinin varsayımları bu bölümün sonunda ortaya konulmaktadır.
İkinci bölümde, Avrupa Topluluklarında ODGP öncesi ortak dış politika ve ortak savunma politikası alanında kaydedilen gelişmeler gözden geçirilmektedir. İkinci Dünya Savaşının hemen ardından bu alanda sayısız girişimde bulunulmuştur. Bu girişimlerin bir bölümü NATO ve BAB gibi yeni örgütlerin doğmasına neden olurken, bir bölümü Avrupa Savunma Teşkilatı örneğinde olduğu gibi başarısızlıkla sonuçlanmıştır. NATO'nun kurulmasının ardından AT içerisinde savunma alanında işbirliği çabaları geri planda kalmış, onun yerine siyasal işbirliği yani ortak dış politika öne çıkmaya başlamıştır. Bu alanda en önemli gelişme, 1970 yılında Davignon Raporumun kabul edilmesidir. Bu kararla birlikte, Avrupa Topluluklarının ODGP öncesinde dış politika işbirliğini simgeleyen Avrupa Siyasi işbirliği mekanizması doğmuştur. Tek Avrupa Senedi ile yasal bir kimlik kazanan Avrupa Siyasi işbirliği, AB üyesi ülkelerin Maastricht Antlaşması öncesinde dış politikada işbirliği yaptığı zemini oluşturmuştur.
Bu bölümde ayrıca Roma Antlaşmasından kaynaklanan AT'nin dış politikası da incelenmektedir. AET Antlaşmasının bazı maddeleri dış dünya ile ilişkileri içermektedir. Örneğin 113 madde ortak ticaret politikasını, 132. madde denizaşırı ülkelerle ve topraklarla AT'nin ilişkilerini düzenlemektedir. 228 madde AT'nin anlaşma yapma yetkisini, 238 madde ortaklık anlaşmasını içermektedir. Ayrıca, AT'nin diplomatik temsilci atama ve kabul etme yetkisi bulunmaktadır. Roma Antlaşmasında yer alan bu hükümler çerçevesinde AT, kuruluşundan itibaren dünyanın pek çok bölgesi ile ikili ve çok taraflı ilişki kurmuş, uluslararası ticaret müzakerelerine katılmış, 237. maddeye dayanarak yapılan tam üyelik başvuruları çerçevesinde ilgili ülkelerle müzakereler yürütülmüştür.
Üçüncü bölümde ODGP'nin temel özellikleri ele alınmaktadır. Sınırları Maastricht ve Amsterdam Antlaşması ile belirlenen ve sonraki tarihlerde toplanan zirve kararları ile gelişimini sürdüren ODGP, bu bölümde kapsamlı olarak değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Avrupa Topluluklarının iç yapısındaki gelişmelerin ODGP oluşumunda ne derece rol oynadığı, dış dünyadaki gelişmelerin ODGP'ye etkileri ve
ODGP'nin Maastricht ve Amsterdam Antlaşması ile netleşen temel özelllikleri incelenmektedir..
Dördüncü bölümün konusu ODGP karar alma mekanizmasıdır. AT Devlet ve Hükümet Başkanları, Dışişleri Bakanları başta olmak üzere bu sürece katılan aktörler ve bunların kararlara etkisi, ODGP araçları ve mekanizmanın işleyişi bu bölümde kapsamlı olarak ele alınmaktadır.
Beşinci bölümde, Avrupa dış politikasının örnek uygulamaları olarak AB'nin Arap-Israil çatışması ve Yugoslavya'nın parçalanması sürecindeki tutumu incelenmektedir.
Bu eserde, AB Siyasi İşbirliğinden Acil müdahale Gücü'ne kadar Avrupa'nın Siyasal bütünleşme alanında kaydettiği mesafe incelenmektedir. Özellikle Ortak Dış Politika ve Güvenlik Politikasının yeni bir açılımı simgeleyen Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası hem NATO bünyesi içerisinde oluşturulan AGSK nedeniyle, hem 1999 Helsinki zirvesinde aday ilan edilmemiz nedeniyle Türkiye'yi yakından ilgilendirmektedir.
Eser, giriş ve sonuç bölümleri dışında beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ODGP kuramsal açıdan incelenmektedir. Bu bölümde öncelikle dış politika ve güvenlik kavramları analiz edilmekte, ardından ODGP'nin teorik çerçevesi irdelenmektedir. Avrupa bütünleşme teorilerinde ortak dış politika ve ortak güvenlik politikasının nasıl ele alındığına değinildikten sonra neo-fonksiyonalist teori ve dünya sistemi yaklaşımının temel argümanları gözden geçirilmektedir. ODGP'nin oluşumunu inceleyen bu eserde realist teori esas alınmıştır. Klasik Uluslararası İlişkiler teorisi olarak da bilinen realist teorinin varsayımları bu bölümün sonunda ortaya konulmaktadır.
.İkinci bölümde, Avrupa Topluluklarında ODGP öncesi ortak dış politika ve ortak savunma politikası alanında kaydedilen gelişmeler gözden geçirilmektedir. İkinci Dünya (AGSP) gelişmeleri yakından izleme düşüncesi de eserin oluşumunda rol oynamıştır.
ODGP'nin Doğu Avrupa'da 1989 devrimlerinden sonra uluslararası sistemde meydana gelen değişime karşı Avrupa Topluluklarının ortaya koyduğu bir tepki olduğu, bu tepkinin oluşumunda iki Almanya'nın birleşmesi ve bütünleşmenin geleceği konusunda bir perspektif yaratılması düşüncesinin rol oynadığı bilinmektedir. Bununla birlikte OGDP'nin yapısı ve işleyişi, kendinden önceki Avrupa Siyasi İşbirliğinden büyük ölçüde farklılık taşımamış, Avrupa'nın Maastricht Antlaşması bu alanda ortaya koyduğu uygulamalar "ekonomik dev-siyasi cüce" imajını değiştirmeye yetmemiştir. Bunun temel nedeni, ODGP'nin Avrupa Toplulukları karar mekanizması dışında tutulmasıdır. Maastricht Antlaşması sonrasında AB'nin dış dünyada ve Avrupa içerisinde askeri ve siyasi imajmdaki olumsuzluğun sürmesi, ODGP'nin hükümetlerarası yapısından kaynaklanmaktadır. AB üyesi ülkelerin, dış politika ve savunma alanlarındaki egemenlik yetkilerini bir üst otoriteye devretmekte çekingen davranmaları, OGDP'nin etkinliğini sınırlamaktadır.
Eser, giriş ve sonuç bölümleri dışında beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ODGP kuramsal açıdan incelenmektedir. Bu bölümde öncelikle dış politika ve güvenlik kavramları analiz edilmekte, ardından ODGP'nin teorik çerçevesi irdelenmektedir. Avrupa bütünleşme teorilerinde ortak dış politika ve ortak güvenlik politikasının nasıl ele alındığına değinildikten sonra neo-fonksiyonalist teori ve dünya sistemi yaklaşımının temel argümanları gözden geçirilmektedir. ODGP'nin oluşumunu inceleyen bu eserde realist teori esas alınmıştır. Klasik Uluslararası İlişkiler teorisi olarak da bilinen realist teorinin varsayımları bu bölümün sonunda ortaya konulmaktadır.
İkinci bölümde, Avrupa Topluluklarında ODGP öncesi ortak dış politika ve ortak savunma politikası alanında kaydedilen gelişmeler gözden geçirilmektedir. İkinci Dünya Savaşının hemen ardından bu alanda sayısız girişimde bulunulmuştur. Bu girişimlerin bir bölümü NATO ve BAB gibi yeni örgütlerin doğmasına neden olurken, bir bölümü Avrupa Savunma Teşkilatı örneğinde olduğu gibi başarısızlıkla sonuçlanmıştır. NATO'nun kurulmasının ardından AT içerisinde savunma alanında işbirliği çabaları geri planda kalmış, onun yerine siyasal işbirliği yani ortak dış politika öne çıkmaya başlamıştır. Bu alanda en önemli gelişme, 1970 yılında Davignon Raporumun kabul edilmesidir. Bu kararla birlikte, Avrupa Topluluklarının ODGP öncesinde dış politika işbirliğini simgeleyen Avrupa Siyasi işbirliği mekanizması doğmuştur. Tek Avrupa Senedi ile yasal bir kimlik kazanan Avrupa Siyasi işbirliği, AB üyesi ülkelerin Maastricht Antlaşması öncesinde dış politikada işbirliği yaptığı zemini oluşturmuştur.
Bu bölümde ayrıca Roma Antlaşmasından kaynaklanan AT'nin dış politikası da incelenmektedir. AET Antlaşmasının bazı maddeleri dış dünya ile ilişkileri içermektedir. Örneğin 113 madde ortak ticaret politikasını, 132. madde denizaşırı ülkelerle ve topraklarla AT'nin ilişkilerini düzenlemektedir. 228 madde AT'nin anlaşma yapma yetkisini, 238 madde ortaklık anlaşmasını içermektedir. Ayrıca, AT'nin diplomatik temsilci atama ve kabul etme yetkisi bulunmaktadır. Roma Antlaşmasında yer alan bu hükümler çerçevesinde AT, kuruluşundan itibaren dünyanın pek çok bölgesi ile ikili ve çok taraflı ilişki kurmuş, uluslararası ticaret müzakerelerine katılmış, 237. maddeye dayanarak yapılan tam üyelik başvuruları çerçevesinde ilgili ülkelerle müzakereler yürütülmüştür.
Üçüncü bölümde ODGP'nin temel özellikleri ele alınmaktadır. Sınırları Maastricht ve Amsterdam Antlaşması ile belirlenen ve sonraki tarihlerde toplanan zirve kararları ile gelişimini sürdüren ODGP, bu bölümde kapsamlı olarak değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Avrupa Topluluklarının iç yapısındaki gelişmelerin ODGP oluşumunda ne derece rol oynadığı, dış dünyadaki gelişmelerin ODGP'ye etkileri ve
ODGP'nin Maastricht ve Amsterdam Antlaşması ile netleşen temel özelllikleri incelenmektedir..
Dördüncü bölümün konusu ODGP karar alma mekanizmasıdır. AT Devlet ve Hükümet Başkanları, Dışişleri Bakanları başta olmak üzere bu sürece katılan aktörler ve bunların kararlara etkisi, ODGP araçları ve mekanizmanın işleyişi bu bölümde kapsamlı olarak ele alınmaktadır.
Beşinci bölümde, Avrupa dış politikasının örnek uygulamaları olarak AB'nin Arap-Israil çatışması ve Yugoslavya'nın parçalanması sürecindeki tutumu incelenmektedir.
- Açıklama
- Avrupa Birliğinde Siyasal Bütünleşme / Ortak Dış Politika ve Güvenlik Politikasının Oluşumu
Bu eserde, AB Siyasi İşbirliğinden Acil müdahale Gücü'ne kadar Avrupa'nın Siyasal bütünleşme alanında kaydettiği mesafe incelenmektedir. Özellikle Ortak Dış Politika ve Güvenlik Politikasının yeni bir açılımı simgeleyen Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası hem NATO bünyesi içerisinde oluşturulan AGSK nedeniyle, hem 1999 Helsinki zirvesinde aday ilan edilmemiz nedeniyle Türkiye'yi yakından ilgilendirmektedir.
Eser, giriş ve sonuç bölümleri dışında beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ODGP kuramsal açıdan incelenmektedir. Bu bölümde öncelikle dış politika ve güvenlik kavramları analiz edilmekte, ardından ODGP'nin teorik çerçevesi irdelenmektedir. Avrupa bütünleşme teorilerinde ortak dış politika ve ortak güvenlik politikasının nasıl ele alındığına değinildikten sonra neo-fonksiyonalist teori ve dünya sistemi yaklaşımının temel argümanları gözden geçirilmektedir. ODGP'nin oluşumunu inceleyen bu eserde realist teori esas alınmıştır. Klasik Uluslararası İlişkiler teorisi olarak da bilinen realist teorinin varsayımları bu bölümün sonunda ortaya konulmaktadır.
.İkinci bölümde, Avrupa Topluluklarında ODGP öncesi ortak dış politika ve ortak savunma politikası alanında kaydedilen gelişmeler gözden geçirilmektedir. İkinci Dünya (AGSP) gelişmeleri yakından izleme düşüncesi de eserin oluşumunda rol oynamıştır.
ODGP'nin Doğu Avrupa'da 1989 devrimlerinden sonra uluslararası sistemde meydana gelen değişime karşı Avrupa Topluluklarının ortaya koyduğu bir tepki olduğu, bu tepkinin oluşumunda iki Almanya'nın birleşmesi ve bütünleşmenin geleceği konusunda bir perspektif yaratılması düşüncesinin rol oynadığı bilinmektedir. Bununla birlikte OGDP'nin yapısı ve işleyişi, kendinden önceki Avrupa Siyasi İşbirliğinden büyük ölçüde farklılık taşımamış, Avrupa'nın Maastricht Antlaşması bu alanda ortaya koyduğu uygulamalar "ekonomik dev-siyasi cüce" imajını değiştirmeye yetmemiştir. Bunun temel nedeni, ODGP'nin Avrupa Toplulukları karar mekanizması dışında tutulmasıdır. Maastricht Antlaşması sonrasında AB'nin dış dünyada ve Avrupa içerisinde askeri ve siyasi imajmdaki olumsuzluğun sürmesi, ODGP'nin hükümetlerarası yapısından kaynaklanmaktadır. AB üyesi ülkelerin, dış politika ve savunma alanlarındaki egemenlik yetkilerini bir üst otoriteye devretmekte çekingen davranmaları, OGDP'nin etkinliğini sınırlamaktadır.
Eser, giriş ve sonuç bölümleri dışında beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ODGP kuramsal açıdan incelenmektedir. Bu bölümde öncelikle dış politika ve güvenlik kavramları analiz edilmekte, ardından ODGP'nin teorik çerçevesi irdelenmektedir. Avrupa bütünleşme teorilerinde ortak dış politika ve ortak güvenlik politikasının nasıl ele alındığına değinildikten sonra neo-fonksiyonalist teori ve dünya sistemi yaklaşımının temel argümanları gözden geçirilmektedir. ODGP'nin oluşumunu inceleyen bu eserde realist teori esas alınmıştır. Klasik Uluslararası İlişkiler teorisi olarak da bilinen realist teorinin varsayımları bu bölümün sonunda ortaya konulmaktadır.
İkinci bölümde, Avrupa Topluluklarında ODGP öncesi ortak dış politika ve ortak savunma politikası alanında kaydedilen gelişmeler gözden geçirilmektedir. İkinci Dünya Savaşının hemen ardından bu alanda sayısız girişimde bulunulmuştur. Bu girişimlerin bir bölümü NATO ve BAB gibi yeni örgütlerin doğmasına neden olurken, bir bölümü Avrupa Savunma Teşkilatı örneğinde olduğu gibi başarısızlıkla sonuçlanmıştır. NATO'nun kurulmasının ardından AT içerisinde savunma alanında işbirliği çabaları geri planda kalmış, onun yerine siyasal işbirliği yani ortak dış politika öne çıkmaya başlamıştır. Bu alanda en önemli gelişme, 1970 yılında Davignon Raporumun kabul edilmesidir. Bu kararla birlikte, Avrupa Topluluklarının ODGP öncesinde dış politika işbirliğini simgeleyen Avrupa Siyasi işbirliği mekanizması doğmuştur. Tek Avrupa Senedi ile yasal bir kimlik kazanan Avrupa Siyasi işbirliği, AB üyesi ülkelerin Maastricht Antlaşması öncesinde dış politikada işbirliği yaptığı zemini oluşturmuştur.
Bu bölümde ayrıca Roma Antlaşmasından kaynaklanan AT'nin dış politikası da incelenmektedir. AET Antlaşmasının bazı maddeleri dış dünya ile ilişkileri içermektedir. Örneğin 113 madde ortak ticaret politikasını, 132. madde denizaşırı ülkelerle ve topraklarla AT'nin ilişkilerini düzenlemektedir. 228 madde AT'nin anlaşma yapma yetkisini, 238 madde ortaklık anlaşmasını içermektedir. Ayrıca, AT'nin diplomatik temsilci atama ve kabul etme yetkisi bulunmaktadır. Roma Antlaşmasında yer alan bu hükümler çerçevesinde AT, kuruluşundan itibaren dünyanın pek çok bölgesi ile ikili ve çok taraflı ilişki kurmuş, uluslararası ticaret müzakerelerine katılmış, 237. maddeye dayanarak yapılan tam üyelik başvuruları çerçevesinde ilgili ülkelerle müzakereler yürütülmüştür.
Üçüncü bölümde ODGP'nin temel özellikleri ele alınmaktadır. Sınırları Maastricht ve Amsterdam Antlaşması ile belirlenen ve sonraki tarihlerde toplanan zirve kararları ile gelişimini sürdüren ODGP, bu bölümde kapsamlı olarak değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Avrupa Topluluklarının iç yapısındaki gelişmelerin ODGP oluşumunda ne derece rol oynadığı, dış dünyadaki gelişmelerin ODGP'ye etkileri ve
ODGP'nin Maastricht ve Amsterdam Antlaşması ile netleşen temel özelllikleri incelenmektedir..
Dördüncü bölümün konusu ODGP karar alma mekanizmasıdır. AT Devlet ve Hükümet Başkanları, Dışişleri Bakanları başta olmak üzere bu sürece katılan aktörler ve bunların kararlara etkisi, ODGP araçları ve mekanizmanın işleyişi bu bölümde kapsamlı olarak ele alınmaktadır.
Beşinci bölümde, Avrupa dış politikasının örnek uygulamaları olarak AB'nin Arap-Israil çatışması ve Yugoslavya'nın parçalanması sürecindeki tutumu incelenmektedir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.