Ay ÇöreğiTeknoloji, Dil ve İletişim Üzerine Denemeler
“İnsan hiçbir zaman ‘çıplak maymun' olmadı, hep taş baltaların,çanak çömleklerin, kaldıraçların, çalar saatlerin, lokomotiflerin
dünyasında yaşadı ve bilgisayarların.”Bu kitapta yer alan denemeler, dil, fizik, kimya, biyoloji, bilgisayarlar,toplumsal bilimler, yapay zekâ -ve tabii edebiyat- gibi, ilk bakıştabirbirleriyle ilintisiz alanlar üzerinde geziniyor. Ama biyolojik evrimdenbilimkurgu geleneğine, olasılıklar kuramından kültürel değişime,sibernetikten bizzat yazma uğraşına dek bütün bu gezi uğraklarınıniki anahtar sözcükte odaklandığını söylemek mümkün: Teknoloji veiletişim. “Teknik” konuları ağdalı ve kapalı niteliğinden çıkararak rahat,akıcı, zevkle okunur bir tarzda ele alan Ay Çöreği'ndeki denemeleriortak paydada toplayan, “tek bir metin” haline getiren bir başkaöğe, hepsinin aynı edebi ve insani kaygıları barındırmaları. Kapsayıcıtezler ve önermelerle değil, sorularla ilerliyorlar; bazen bir çocuğunsorabileceği kadar yalın sorular.
Denemeleri okurken insan bazen daha iyi, daha insanca bir dünyayavarma yolunda tüketilmiş imkânları görüp hüzünleniyor, duraksıyor;
bazen de “teknik” konuların da pekala heyecanlı ve sürükleyiciolabileceğini hissediyor, metinle birlikte daldan dala atlamaktanmüthiş bir haz duyuyor.
- Açıklama
“İnsan hiçbir zaman ‘çıplak maymun' olmadı, hep taş baltaların,çanak çömleklerin, kaldıraçların, çalar saatlerin, lokomotiflerin
dünyasında yaşadı ve bilgisayarların.”Bu kitapta yer alan denemeler, dil, fizik, kimya, biyoloji, bilgisayarlar,toplumsal bilimler, yapay zekâ -ve tabii edebiyat- gibi, ilk bakıştabirbirleriyle ilintisiz alanlar üzerinde geziniyor. Ama biyolojik evrimdenbilimkurgu geleneğine, olasılıklar kuramından kültürel değişime,sibernetikten bizzat yazma uğraşına dek bütün bu gezi uğraklarınıniki anahtar sözcükte odaklandığını söylemek mümkün: Teknoloji veiletişim. “Teknik” konuları ağdalı ve kapalı niteliğinden çıkararak rahat,akıcı, zevkle okunur bir tarzda ele alan Ay Çöreği'ndeki denemeleriortak paydada toplayan, “tek bir metin” haline getiren bir başkaöğe, hepsinin aynı edebi ve insani kaygıları barındırmaları. Kapsayıcıtezler ve önermelerle değil, sorularla ilerliyorlar; bazen bir çocuğunsorabileceği kadar yalın sorular.Denemeleri okurken insan bazen daha iyi, daha insanca bir dünyayavarma yolunda tüketilmiş imkânları görüp hüzünleniyor, duraksıyor;
bazen de “teknik” konuların da pekala heyecanlı ve sürükleyiciolabileceğini hissediyor, metinle birlikte daldan dala atlamaktanmüthiş bir haz duyuyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.