%35
Aybars %15 indirimli Ramazan Ateş
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059900324
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
192
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Aybars

15,00TL
9,75TL
%35
Satışta değil
9786059900324
627061
Aybars
Aybars
9.75

Hiçbir söz vaki olmayınca artık Aybars'ın önünde hiçbir engel kalmamıştı. Sade gidilecek yollar… Aybars Şam, Halep ve dolaylarında iktidarını kurup, otoritesini arttırınca Suriye'de sırtını sağlama aldı. Ve hükümranlığı için Kahire yollarını tuttu. Günler geçmek bilmiyordu, yol tükenmek. Ve öyle ki her azmin bir muradı vardı. Nihayet Nil'in kucakladığı Kahire'nin devasa silueti belirdi. Bir Cuma sabahı şehre girdiği vakit, daha evvelden süpürülmüş sokaklar ve temizlenmiş yol boyunca halkın coşkun tezahüratları arasında şehre girdi. Kenarları işlemeli zırhları ve görkemli elbiseleriyle Eyyubi ardılları olan emirleri Aybars'ın önünden gidiyorlardı. Bahir Emirleri ise beyaz ve sırmalar içinde dimdik duran Sultan'ı takip ediyorlardı. Sokaktaki halk önlerinden geçen Sultan Aybars'ı bir lahza görebilmek için çağırıyorlardı. Yanına nadide çiçekler atılıyor, beyaz küheylanı Akça'nın nallarını bastığı yerlerden toprak alabilmek için yerlere diz çöküyorlardı. Ama o sadece bunca şaşaaya ve coşkunluğa karşın bir çift göz aramaktaydı.

Yeşile çalan hafif çekik, bir çift göz… Aybars dudaklarında bir tebessümle bir hayale bakıyordu. Eskisinden daha güzeldi. Nazenin yapraklarından hafif damlalar sarkıyordu. Birbirlerine kenetlenmişti gözleri. Elindeki gül goncasını ona uzattı. Narin elleri, ellerine değdi.

“Aybars…” diyebildi. O hazin yılları anarcasına.

Aybars'a hem çöl vaat edilmişti hem de çöl gülü.

Pekala, her azmin bir muradı vardı.

  • Açıklama
    • Hiçbir söz vaki olmayınca artık Aybars'ın önünde hiçbir engel kalmamıştı. Sade gidilecek yollar… Aybars Şam, Halep ve dolaylarında iktidarını kurup, otoritesini arttırınca Suriye'de sırtını sağlama aldı. Ve hükümranlığı için Kahire yollarını tuttu. Günler geçmek bilmiyordu, yol tükenmek. Ve öyle ki her azmin bir muradı vardı. Nihayet Nil'in kucakladığı Kahire'nin devasa silueti belirdi. Bir Cuma sabahı şehre girdiği vakit, daha evvelden süpürülmüş sokaklar ve temizlenmiş yol boyunca halkın coşkun tezahüratları arasında şehre girdi. Kenarları işlemeli zırhları ve görkemli elbiseleriyle Eyyubi ardılları olan emirleri Aybars'ın önünden gidiyorlardı. Bahir Emirleri ise beyaz ve sırmalar içinde dimdik duran Sultan'ı takip ediyorlardı. Sokaktaki halk önlerinden geçen Sultan Aybars'ı bir lahza görebilmek için çağırıyorlardı. Yanına nadide çiçekler atılıyor, beyaz küheylanı Akça'nın nallarını bastığı yerlerden toprak alabilmek için yerlere diz çöküyorlardı. Ama o sadece bunca şaşaaya ve coşkunluğa karşın bir çift göz aramaktaydı.

      Yeşile çalan hafif çekik, bir çift göz… Aybars dudaklarında bir tebessümle bir hayale bakıyordu. Eskisinden daha güzeldi. Nazenin yapraklarından hafif damlalar sarkıyordu. Birbirlerine kenetlenmişti gözleri. Elindeki gül goncasını ona uzattı. Narin elleri, ellerine değdi.

      “Aybars…” diyebildi. O hazin yılları anarcasına.

      Aybars'a hem çöl vaat edilmişti hem de çöl gülü.

      Pekala, her azmin bir muradı vardı.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat