“Batı resim tarihinde bir deve takıntısı vardır.
Ama bu tarihte deve hep bizim coğrafyayı ilgilendiren resimlerde ortaya çıkar: Filistin'de, İncil sahnelerinde; Venedik'te Türk tüccar tasvirlerinde (ki Venedik'teki ilk elçilik binasının adı Palazzo de Cammelli'dir!).
Ama ya hakiki deve? Çok az ressam görmüştür onu. Çok az insan da “hakiki deve”yi merak etmiştir. Saner Gülsöken bu kitabında, neredeyse Bali'deki horoz dövüşü üzerine yazan antropolog Clifford Gertz edasıyla, bu “kültürel olgu”yu anlamaya ve belgelemeye kalkmış. Altından da başarıyla kalkmış. Artık deve ve güreş denince bu kitap zikredilecek.
O kadar...”
- Levent Yılmaz
- Açıklama
“Batı resim tarihinde bir deve takıntısı vardır.
Ama bu tarihte deve hep bizim coğrafyayı ilgilendiren resimlerde ortaya çıkar: Filistin'de, İncil sahnelerinde; Venedik'te Türk tüccar tasvirlerinde (ki Venedik'teki ilk elçilik binasının adı Palazzo de Cammelli'dir!).
Ama ya hakiki deve? Çok az ressam görmüştür onu. Çok az insan da “hakiki deve”yi merak etmiştir. Saner Gülsöken bu kitabında, neredeyse Bali'deki horoz dövüşü üzerine yazan antropolog Clifford Gertz edasıyla, bu “kültürel olgu”yu anlamaya ve belgelemeye kalkmış. Altından da başarıyla kalkmış. Artık deve ve güreş denince bu kitap zikredilecek.
O kadar...”
- Levent Yılmaz
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.