%35
Babamdan Sonra Ben Şeref Işık
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786258440201
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
284
Baskı
1
Basım Tarihi
2022-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Babamdan Sonra Ben

Yazar: Şeref Işık
Yayınevi : Karina Yayınevi
44,00TL
28,60TL
%35
Satışta değil
9786258440201
905133
Babamdan Sonra Ben
Babamdan Sonra Ben
28.60

Kazakistan konusunu sordu. Ökçe dayı, elindeki ayakkabıyı örse takılı olarak bıraktı. Bir iki dakika düşündü. “Git oğlum.” dedi. Hiç üzerinde yorum yapmadan, biraz da hüzün yüklü olarak tek kelimeyle; “git” dedi.

“Evlat, gitmesine git de ama kendini sürekli kontrol altında tut. Sen kendini kontrol altında tutmayı terk edersen senin için ömrünün kaybı olur. Kaybetmek diye bir lüksün yok. Tutunacak dalın sadece kendinsin. Kayarsan, elinden tutacak kimsenin olmadığını aklından çıkarma.

Çok kitap oku. Başkasının eline kitabı alıp sana okuduğu gibi kitabını oku. Yazarların laflarını, lafügüzaf sayıp da bir kenara atma. Kitap senin en sadık arkadaşın olsun. Kavga etmek istersen okuduğun kitabın yazarı ile kavga et. Kusurlarını sana, seni incitmeden söyler. Sana doğruyu anlatıncaya kadar sayfalarca yazı yazar. O gün okumamışsan bugün okumadım deme, bugün nasihat dinleyemedim, diyerek üzül, kahrol. Bir başka ikazım, kesinlikle yanına üçüncü gözünü almayı unutma. Başımızdaki iki göz bazen görmemiz gerekenleri göremiyor. Üçüncü göz olarak ‘feraset' gözünü kullan. Sen istersen ona altıncı his de. Karşılaştığın her olaya dikkatlerini gönder. Gönderdiğin dikkatlerinin yansımasını feraset gözün okur. Özellikle insanlara bu gözünü sık sık çevir. Koyun postundaki kurtları ancak bu üçüncü göz görür. Allah muvaffak etsin. Beni unutma evlat. Döndüğünde yaşıyorsam, çayımı içersin. Yaşamıyorsam mezarımı ziyaret et, bir Fatiha oku. Gelirken bana ayakkabı çekici getirmeyi unutma.”

Sarıldı, ellerini öptü. “Dua et.” dedi. Ökçe dayıdan ayrıldı.

  • Açıklama
    • Kazakistan konusunu sordu. Ökçe dayı, elindeki ayakkabıyı örse takılı olarak bıraktı. Bir iki dakika düşündü. “Git oğlum.” dedi. Hiç üzerinde yorum yapmadan, biraz da hüzün yüklü olarak tek kelimeyle; “git” dedi.

      “Evlat, gitmesine git de ama kendini sürekli kontrol altında tut. Sen kendini kontrol altında tutmayı terk edersen senin için ömrünün kaybı olur. Kaybetmek diye bir lüksün yok. Tutunacak dalın sadece kendinsin. Kayarsan, elinden tutacak kimsenin olmadığını aklından çıkarma.

      Çok kitap oku. Başkasının eline kitabı alıp sana okuduğu gibi kitabını oku. Yazarların laflarını, lafügüzaf sayıp da bir kenara atma. Kitap senin en sadık arkadaşın olsun. Kavga etmek istersen okuduğun kitabın yazarı ile kavga et. Kusurlarını sana, seni incitmeden söyler. Sana doğruyu anlatıncaya kadar sayfalarca yazı yazar. O gün okumamışsan bugün okumadım deme, bugün nasihat dinleyemedim, diyerek üzül, kahrol. Bir başka ikazım, kesinlikle yanına üçüncü gözünü almayı unutma. Başımızdaki iki göz bazen görmemiz gerekenleri göremiyor. Üçüncü göz olarak ‘feraset' gözünü kullan. Sen istersen ona altıncı his de. Karşılaştığın her olaya dikkatlerini gönder. Gönderdiğin dikkatlerinin yansımasını feraset gözün okur. Özellikle insanlara bu gözünü sık sık çevir. Koyun postundaki kurtları ancak bu üçüncü göz görür. Allah muvaffak etsin. Beni unutma evlat. Döndüğünde yaşıyorsam, çayımı içersin. Yaşamıyorsam mezarımı ziyaret et, bir Fatiha oku. Gelirken bana ayakkabı çekici getirmeyi unutma.”

      Sarıldı, ellerini öptü. “Dua et.” dedi. Ökçe dayıdan ayrıldı.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat