%35
Barış Köprüsü Günay Uslu
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257713344
Boyut
13.00x19.50
Sayfa Sayısı
194
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Barış Köprüsü

Yazar: Günay Uslu
Yayınevi : Cinius Yayınları
58,00TL
37,70TL
%35
Satışta değil
9786257713344
854373
Barış Köprüsü
Barış Köprüsü
37.70

“Anlatmanın ve yazmanın, bazı insanlarda ruhu sağaltıcı işlevi olduğunu söyledim ona. Yüzümü, sanki yeni kaybettiği bir şeyi arıyormuş gibi şaşkın gözlerle süzdü durdu öylece. İlk gece gördüğüm acı yine yerleşmişti göz bebeklerine."Anlatsam yazar mısın?" dedi umutsuz bir sesle.
"Birlikte deneriz," dedim.

Yüzü ciddileşti. Uzaklara, memleketinin kıyılarına doğru baktı sessizce. Ansızın kısık, kırık bir sesle anlatmaya başladı. Farkında olmadan kendi masalının büyüsüyle açıldı sonra. Öykünün akışını kesmeden sonuna dek dinledim. Zaten o da acı geçmişin içinde erimiş, beni unutmuştu…”
Genç polis şefinin günlüğünden: “Ölüme kanlı imzasını atmış bir katili çözmek için, bazen haftalarca onunla birlikte yaşarsın; yaşamak zorunda kalırsın. An gelir suçluyla bütünleştiğini irkilerek, tiksinerek fark edersin. Benliğin bulanır, yaşamdan soğursun. Katile benzemeye başlarsın, insanlıktan çıkmak üzere olduğunu hisseder, kahrolursun. Bırakıp kaçamazsın; zaten başka bildiğin iş de yoktur. Dehşet verici görüntüler, olaylar, canilerle, sapıklarla ilişkiler giderek bilinçaltında kirli kümeler oluştururlar. Gençliğinde bunun farkına varamazsın veya umursamazsın. Geçen zamanla birlikte ruhun bozulur, hastalanırsın; direncin zayıfsa kişiliğin dönüşür, soysuzlaşırsın, yozlaşırsın. Vicdanın kurur, insani değerlerin çürür; kötücül bir robota dönüşürsün…”

Onsekiz öykü; hepsinin memleketi, rengi, tadı ayrı.Ön planda sürüden ayrılmayı göze almış, acıları, hazları ile her sınıftan kadınlar var. Onların sancılı özgürlük arayışı, yazmanın yaratıcı gücü ile yansıtılıyor. Ve ilk kez çağdaş, genç polis şeflerinin dramatik yaşam öyküleri kendi içlerinden biri tarafından anlatılıyor; cesurca ve içten…

  • Açıklama
    • “Anlatmanın ve yazmanın, bazı insanlarda ruhu sağaltıcı işlevi olduğunu söyledim ona. Yüzümü, sanki yeni kaybettiği bir şeyi arıyormuş gibi şaşkın gözlerle süzdü durdu öylece. İlk gece gördüğüm acı yine yerleşmişti göz bebeklerine."Anlatsam yazar mısın?" dedi umutsuz bir sesle.
      "Birlikte deneriz," dedim.

      Yüzü ciddileşti. Uzaklara, memleketinin kıyılarına doğru baktı sessizce. Ansızın kısık, kırık bir sesle anlatmaya başladı. Farkında olmadan kendi masalının büyüsüyle açıldı sonra. Öykünün akışını kesmeden sonuna dek dinledim. Zaten o da acı geçmişin içinde erimiş, beni unutmuştu…”
      Genç polis şefinin günlüğünden: “Ölüme kanlı imzasını atmış bir katili çözmek için, bazen haftalarca onunla birlikte yaşarsın; yaşamak zorunda kalırsın. An gelir suçluyla bütünleştiğini irkilerek, tiksinerek fark edersin. Benliğin bulanır, yaşamdan soğursun. Katile benzemeye başlarsın, insanlıktan çıkmak üzere olduğunu hisseder, kahrolursun. Bırakıp kaçamazsın; zaten başka bildiğin iş de yoktur. Dehşet verici görüntüler, olaylar, canilerle, sapıklarla ilişkiler giderek bilinçaltında kirli kümeler oluştururlar. Gençliğinde bunun farkına varamazsın veya umursamazsın. Geçen zamanla birlikte ruhun bozulur, hastalanırsın; direncin zayıfsa kişiliğin dönüşür, soysuzlaşırsın, yozlaşırsın. Vicdanın kurur, insani değerlerin çürür; kötücül bir robota dönüşürsün…”

      Onsekiz öykü; hepsinin memleketi, rengi, tadı ayrı.Ön planda sürüden ayrılmayı göze almış, acıları, hazları ile her sınıftan kadınlar var. Onların sancılı özgürlük arayışı, yazmanın yaratıcı gücü ile yansıtılıyor. Ve ilk kez çağdaş, genç polis şeflerinin dramatik yaşam öyküleri kendi içlerinden biri tarafından anlatılıyor; cesurca ve içten…

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat