Barış Sürecinin AcılarıAkdeniz'de Uygarlık Çatışması Ya da Uygarlık Bunalımı / Jeopolitik Darwincilikten Kültürel Silahsızlanmaya
Bu kitap, Ortadoğu bataklığına gömülüp çırpındıkça batan dünyamızın önde gelen yöneticilerine yapılan bir barış çağrısıdır. Yoksul Güney İtalya'nın Puglia Bölgesi'nde doğan, Ortadoğu uzmanı düşünür, yazar ve şair Giuseppe Goffredo, kitabında, aralarında kendi yurdu İtalya'nın da bulunduğu, Güney Akdeniz'in “geri bırakılmış” ülkelerinin sorunlarına felsefi bir yaklaşımla el atıyor ve kişisel olarak yaşadığı zorlukların da ışığında çözümler üretiyor.
Gezegenimizin son yıllarda en çok gereksinim duyduğu kavram olan “devletlerarası barış”ın ve “kültürel silahsızlanma”nın önemine değinen yazar, dünya barışının, ancak Batılı toplumların zihinlerini, başka kültürlere karşı kuşandıkları silahlardan arındırarak, “öteki”lerin de inançlarına, geleneklerine saygı duydukları zaman gerçekleşebileceğine inandığını vurguluyor.
Güney İtalya'da doğan herkese, nasıl ki “Mafya'nın adamı” yaftası yapıştırılıyorsa, Arap-Müslüman halklarının tümüne de “terörist” damgası vurmanın ırkçılıktan başka bir şey olmadığını, tarihten ve günümüzden örnekler vererek açıklıyor.
Barış Sürecinin Acıları, gerek devlet yöneticilerine gerekse gezegenimizin geleceği hakkında kaygı duyan her kesimden okura ışık tutuyor.
- Açıklama
Bu kitap, Ortadoğu bataklığına gömülüp çırpındıkça batan dünyamızın önde gelen yöneticilerine yapılan bir barış çağrısıdır. Yoksul Güney İtalya'nın Puglia Bölgesi'nde doğan, Ortadoğu uzmanı düşünür, yazar ve şair Giuseppe Goffredo, kitabında, aralarında kendi yurdu İtalya'nın da bulunduğu, Güney Akdeniz'in “geri bırakılmış” ülkelerinin sorunlarına felsefi bir yaklaşımla el atıyor ve kişisel olarak yaşadığı zorlukların da ışığında çözümler üretiyor.
Gezegenimizin son yıllarda en çok gereksinim duyduğu kavram olan “devletlerarası barış”ın ve “kültürel silahsızlanma”nın önemine değinen yazar, dünya barışının, ancak Batılı toplumların zihinlerini, başka kültürlere karşı kuşandıkları silahlardan arındırarak, “öteki”lerin de inançlarına, geleneklerine saygı duydukları zaman gerçekleşebileceğine inandığını vurguluyor.
Güney İtalya'da doğan herkese, nasıl ki “Mafya'nın adamı” yaftası yapıştırılıyorsa, Arap-Müslüman halklarının tümüne de “terörist” damgası vurmanın ırkçılıktan başka bir şey olmadığını, tarihten ve günümüzden örnekler vererek açıklıyor.
Barış Sürecinin Acıları, gerek devlet yöneticilerine gerekse gezegenimizin geleceği hakkında kaygı duyan her kesimden okura ışık tutuyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.