%25
Batılılaşma ve Türk Edebiyatı %15 indirimli Ali Budak
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789944425841
Boyut
16.50x24.00
Sayfa Sayısı
608
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-02
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Batılılaşma ve Türk EdebiyatıLale Devri'nden Tanzimat'a Yenileşme

Yazar: Ali Budak
Yayınevi : Bilge Kültür Sanat
76,00TL
57,00TL
%25
Satışta değil
9789944425841
433043
Batılılaşma ve Türk Edebiyatı
Batılılaşma ve Türk Edebiyatı Lale Devri'nden Tanzimat'a Yenileşme
57.00

Osmanlı yöneticileri, 18. asrın başlarında, askerliğe, bilime ve tek­nolojiye dair yeniliklere yönelirken, farkında olmadan, hayatın her alanında ve sanatta Batılılaşmaya da kapı aralamışlardır.

Böylece, hem fizik hem estetik bir değişim süreci, aynı zamanda başlamıştır. Bin yıldır içinde yaşanılan kültürden bir başka kültüre geçilmektedir. Ne var ki, sanatın, özellikle edebiyatın akşamdan sabaha değişmesi söz konusu değildir. Bir yaşama üslûbunun ifadesi olarak edebiyat; dünden bugüne, bugünden yarına, duraksız bir yolculuktur.

Öyleyse, Tanzimat'tan sonra ortaya çıkan edebiyat, eğer “yeni” ise, sürecin, muhakkak, daha öncesinin olması lazımdır. Bu durumda; edebiyatla Batılılaşma arasındaki münasebet, sanıldığından daha sıkıdır ve “yenileşme”, şimdiye kadar söylenegelenden çok daha erken bir dönemde başlamıştır.

Batılılaşma ve Türk Edebiyatı, bir bakıma, bu düşüncelerin izinin sürülmesinden doğmuştur. Kitapta, Batılılaşmanın ilk somut belirtilerinin görüldüğü 18. yüzyıl başlarından yeni bir dünya görüşünün ve edebiyatın ortaya çıktığı 19. yüzyıl ortalarına kadar geçen yaklaşık 150 yıl; “Uyanış”, “Yenileşme”, “Batılılaşma” adlarını taşıyan üç ana bölüm hâlinde incelenmektedir.

  • Açıklama
    • Osmanlı yöneticileri, 18. asrın başlarında, askerliğe, bilime ve tek­nolojiye dair yeniliklere yönelirken, farkında olmadan, hayatın her alanında ve sanatta Batılılaşmaya da kapı aralamışlardır.

      Böylece, hem fizik hem estetik bir değişim süreci, aynı zamanda başlamıştır. Bin yıldır içinde yaşanılan kültürden bir başka kültüre geçilmektedir. Ne var ki, sanatın, özellikle edebiyatın akşamdan sabaha değişmesi söz konusu değildir. Bir yaşama üslûbunun ifadesi olarak edebiyat; dünden bugüne, bugünden yarına, duraksız bir yolculuktur.

      Öyleyse, Tanzimat'tan sonra ortaya çıkan edebiyat, eğer “yeni” ise, sürecin, muhakkak, daha öncesinin olması lazımdır. Bu durumda; edebiyatla Batılılaşma arasındaki münasebet, sanıldığından daha sıkıdır ve “yenileşme”, şimdiye kadar söylenegelenden çok daha erken bir dönemde başlamıştır.

      Batılılaşma ve Türk Edebiyatı, bir bakıma, bu düşüncelerin izinin sürülmesinden doğmuştur. Kitapta, Batılılaşmanın ilk somut belirtilerinin görüldüğü 18. yüzyıl başlarından yeni bir dünya görüşünün ve edebiyatın ortaya çıktığı 19. yüzyıl ortalarına kadar geçen yaklaşık 150 yıl; “Uyanış”, “Yenileşme”, “Batılılaşma” adlarını taşıyan üç ana bölüm hâlinde incelenmektedir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat