Bekle Biraz Ölüm

İnançlar insanları beklenmedik olaylara sürükler. Ucunda ölümün olması bile fazla bir şey değiştirmez. İnandığı dava uğruna savaşan biri için, savai daha da büyük bir kutsallık akzanır. Bekle Biraz Ölüm romanında bu gelişmeleri daha net bir şekilde görebiliyoruz.

Bu romanda yazar; yüksek yaşam standartlarının insanları hiç de mutlu etmediklerini görür. Variyet yaşamı bir noktaya kadar sürüklüyor olsa da, farklı olgular o yaşama farklı anlamlar yüklüyorlar. Doktor Hazal, ikisi de avukat olan bir çiftin tek çocuğudur. El bebek gül bebek büyütülmüş ve eğitilmiştir, ama hastane ortamında çalışmaya başladığında, biri birinden acımasız gerçeklerle yüzleşir ve dahası, düşüncelerinden dolayı ağır işkenceler görmüş olan hastalarını tedavi ederken o hastalarına sevdalanır. Bu sevda yeni bir dünyanın kapılarını aralar ona. O denli ki; sonunda. Dr. Hazal da, dışlanan kürt kimliğiyle yüzleşir ve kendisini kavganın içinde bulur. Bu yüzleşme de, olay ve olguların farklı mecralara sürüklenmesine neden olur. Dr. Hazal hayatı başka bir pencereden görmeye başlar artık.

Romanda, tarih tüm gerçekleriyle her an karşınızdadır. Yazar, unutulmaya yüz tutmuş olan olayları hafızalara yeniden kaydeder. Geçmişin ve günün koşullarını yan yana getirir. Dünü ve bugünü sorgularayarak, gerçeklere ışık tutar. Bu anlamda olmak üzere; kimileri için kutsal olan değerleri acımasız bir şekilde eleştirir.

Yazarın roman kahramanları, ölümün her an yanı başlarında olduğunu bilseler de, yaşama dolu dolu sevdalıdırlar. Bekle Biraz Ölüm derken ve ölümüne mücadele ederken hep biraz daha zaman kazanma çabası içindedirler.

Günümüz koşullarında gündemin hızlı akışına rağmen tarihsel olguları unutturmadan işleyen, akıcı ve akıcı olduğu kadar da duygu yüklü bir romandır bu kitap. Sade bir anlatımla hafızaları bir kez daha canlı tutup, duyarlı olmamıza olanak veriyor.