%20
Benim Adım 1864 Elbruz Aksoy
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750523397
Boyut
13.00x19.50
Sayfa Sayısı
287
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
7
Basım Tarihi
2022-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Benim Adım 1864Çerkes Hikayeleri

Yazar: Elbruz Aksoy
Yayınevi : İletişim Yayınevi
65,50TL
52,40TL
%20
Satışta değil
9789750523397
740003
Benim Adım 1864
Benim Adım 1864 Çerkes Hikayeleri
52.40

1864 Sürgünü'yle Osmanlı ülkesine saçılan Çerkeslerin hikâyelerini anlatıyor bu kitap. Değişik coğrafyalarda, farklı tecrübelerden, başka başka cenderelerden geçmiş insanların hikâyelerini anlatıyor. “Çerkeslik” kimliği ve kaderi altında ortaklaşan ama aynı zamanda ayrılan yollar... Mazlumluk ve muktedir olanla özdeşleşme... Kimlikgururu ve “Kafkas Türkü” olarak asimilasyon... Hafızadan silinmeyen Kafkasya ve yeni vatanlar...

“Türk ırkının necip güzelliğini” temsil eden “Çerkes prensesi” Keriman hanımdan, Çerkescesi tek kelimeden ibaret olana... “Köle”den “at hırsızı”na... “Ermeni yetimi” tutandan, “devletine hayırlı bir asker” olana... Her biri bir roman nüvesi barındıran “münferit” hayat hikâyeleri bir halkın gerçekliğinin farklı yüzlerine mercek tutuyor.

“Uzun Çerkeskası açlıktan zayıflamış vücudunu örtmeye yetse de garipliğini saklayamıyordu. Belki bir at hırsızı, bir dağlı çoban, ya da bir asi köleydi... İsmini sorduğumda, acı bir tebessümle ‘Nıbjoğ,' demiştin bana. ‘Ne önemi vardı bu kızıl kıyamette ismin, soyun, sülalenin. Bizden geriye bir tek bu şanlı kelime kalacak,' demiştin. Sen Nıbjoğ, ben Nıbjoğ, tüm isyankâr dağlılar artık tek bir ruh, tek bir isimdik.”

  • Açıklama
    • 1864 Sürgünü'yle Osmanlı ülkesine saçılan Çerkeslerin hikâyelerini anlatıyor bu kitap. Değişik coğrafyalarda, farklı tecrübelerden, başka başka cenderelerden geçmiş insanların hikâyelerini anlatıyor. “Çerkeslik” kimliği ve kaderi altında ortaklaşan ama aynı zamanda ayrılan yollar... Mazlumluk ve muktedir olanla özdeşleşme... Kimlikgururu ve “Kafkas Türkü” olarak asimilasyon... Hafızadan silinmeyen Kafkasya ve yeni vatanlar...

      “Türk ırkının necip güzelliğini” temsil eden “Çerkes prensesi” Keriman hanımdan, Çerkescesi tek kelimeden ibaret olana... “Köle”den “at hırsızı”na... “Ermeni yetimi” tutandan, “devletine hayırlı bir asker” olana... Her biri bir roman nüvesi barındıran “münferit” hayat hikâyeleri bir halkın gerçekliğinin farklı yüzlerine mercek tutuyor.

      “Uzun Çerkeskası açlıktan zayıflamış vücudunu örtmeye yetse de garipliğini saklayamıyordu. Belki bir at hırsızı, bir dağlı çoban, ya da bir asi köleydi... İsmini sorduğumda, acı bir tebessümle ‘Nıbjoğ,' demiştin bana. ‘Ne önemi vardı bu kızıl kıyamette ismin, soyun, sülalenin. Bizden geriye bir tek bu şanlı kelime kalacak,' demiştin. Sen Nıbjoğ, ben Nıbjoğ, tüm isyankâr dağlılar artık tek bir ruh, tek bir isimdik.”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat