%25
Beyaz Bir Kıyı %20 indirimli Sevinç Çokum
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055147341
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
112
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Beyaz Bir Kıyı

Yayınevi : Kapı Yayınları
20,00TL
15,00TL
%25
Satışta değil
9786055147341
626951
Beyaz Bir Kıyı
Beyaz Bir Kıyı
15.00

Beyaz Bir Kıyı, Sevinç Çokum'un 1994'teki Fas seyahatinin ardından varlık bulan, birbirinin devamı niteliğinde bir öyküler toplamı. Şiirsel bir üslupla örülen kitap, Mağrip'in eski büyülü dünyasına girerek modern hayatla çelişkileri masalsı bir düş atmosferinde dile getiriyor. İncelikler, dostluk, sevgi, inanç gibi değerlerin gölgesinde insanın dünyadaki evrimi, değişimi, çapraşık ve tutkulu kavgası sergileniyor. Bir yandan da Fas'ın eski mahalleleri vurucu ve izlenimci tablolar halinde yansıyor sayfalara.

".. Tabağın bir yanına oturtulmuş limon sarısı enginar bana İstanbul kadar yakın gelmişti. Abdülgaffar kalamara 'sol' diyordu, mercan balığına 'ruji'. İki ucundan neredeyse iki kişinin tutması gereğince ağır balık tabağını merasim subayı tavrıyla getirmişti. Yüzünün ciddiyetinin gerisinde bir kahkaha saklı olduğunu biliyorum. Bu da Şark'ın özelliği. Hemence gülüvermek, hemence ağlayıvermek..."

“…Eviniz ne güzeldi... Başımı dayadığım yastığın ucunda akşam oluyordu.

Şehir mavi mor bir fanusun içinde eriyordu. Kasetteki akşama karışmış ses Sabah Fahri'nindi. Endülüsi şarkılar, gazellerdi okuduğu. Bana iftar vakti alacalarını, kandillerin yandığını hatırlatan o ses 'aman aman'ları ‘hey hey'leriyle nasıl da bize benziyordu…”

  • Açıklama
    • Beyaz Bir Kıyı, Sevinç Çokum'un 1994'teki Fas seyahatinin ardından varlık bulan, birbirinin devamı niteliğinde bir öyküler toplamı. Şiirsel bir üslupla örülen kitap, Mağrip'in eski büyülü dünyasına girerek modern hayatla çelişkileri masalsı bir düş atmosferinde dile getiriyor. İncelikler, dostluk, sevgi, inanç gibi değerlerin gölgesinde insanın dünyadaki evrimi, değişimi, çapraşık ve tutkulu kavgası sergileniyor. Bir yandan da Fas'ın eski mahalleleri vurucu ve izlenimci tablolar halinde yansıyor sayfalara.

      ".. Tabağın bir yanına oturtulmuş limon sarısı enginar bana İstanbul kadar yakın gelmişti. Abdülgaffar kalamara 'sol' diyordu, mercan balığına 'ruji'. İki ucundan neredeyse iki kişinin tutması gereğince ağır balık tabağını merasim subayı tavrıyla getirmişti. Yüzünün ciddiyetinin gerisinde bir kahkaha saklı olduğunu biliyorum. Bu da Şark'ın özelliği. Hemence gülüvermek, hemence ağlayıvermek..."

      “…Eviniz ne güzeldi... Başımı dayadığım yastığın ucunda akşam oluyordu.

      Şehir mavi mor bir fanusun içinde eriyordu. Kasetteki akşama karışmış ses Sabah Fahri'nindi. Endülüsi şarkılar, gazellerdi okuduğu. Bana iftar vakti alacalarını, kandillerin yandığını hatırlatan o ses 'aman aman'ları ‘hey hey'leriyle nasıl da bize benziyordu…”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat