“Beyin Nedir?”den “Yaşam Nedir?”e (Ciltli)Bir Hayat Serüveni: Türker Kılıç
“ANLAMAKTAN DOĞAN SEVİNÇ”İ ÖĞRENMEK
Prof. Dr. Türker Kılıç hem çok bizden hem de bize çok farklı bir dünyadan. Zaten elinizdeki kitabı farklılaştıran da “bizden” bir ailenin “hep farklı sorular” soran çocuğunun, nasıl giderek dünyanın en seçkin beyin cerrahlarından ve yeni bir bilim felsefesini aralayan beyinbilimcilerinden biri hâline gelmesinin öyküsü olması...
Türker Kılıç, Balkanlar'dan Bursa'ya göç eden orta halli bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Çevresinden farklıydı ve henüz ilkokul sıralarında içine düşen bilim aşkıyla, insan beyninin gizemlerini araştırmaya başladı. Kılıç'ın çok çalışarak, çok okuyarak, çok anlayarak ve çok araştırarak var etmeyi başardığı “cevher” ise her girdiği okulda, ortamda fark edildi. Henüz çocuk yaşta kendi yolunu çizmeye karar verdiğinde ise Muradiye Mahallesi'nde başlayan serüven Harvard'a, oradan da Avrupa Bilim ve Sanat Akademisi'ne kadar uzanacaktı. Kılıç, en zor koşullarda bile pes etmiyor, vazgeçmiyordu. Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir dünya için kafa yorarken iyi bir bilim insanı, iyi bir cerrah ve iyi bir eğitimci olmanın yanı sıra iyi bir aile babası olmayı başardı.
Yaşamının her dönemi örnek başarılarla dolu bir bilim insanı olan Prof. Dr. Türker Kılıç, yeni bilimsel paradigmadan doğacak “yeni uygarlık”ın şifrelerini, insan beyni ve nöronal bağlantı üzerinden ortaya koydu. Prof. Dr. Kılıç'ın geleceğin bilim insanlarına örnek olacak sıradışı yaşam öyküsü, aynı zamanda başarıya giden sürecin yol haritasını da Türkiye'nin geleceğini yaratacak genç bilim insanlarına sunuyor. Yeni bilimsel anlayışın ortaya çıkış öyküsü, her yetkin düşünürde olduğu gibi Prof. Dr. Kılıç'ın kendi yaşamıyla birlikte ilerliyor. Bağlantısal Bütünsellik düşüncesi, sadece insan beyninin sırlarını, beynin nasıl düşünce ürettiğini değil, evrendeki madde, enerji, canlı, cansız her parçanın iletişim içinde varolduğunu ortaya koyuyor.
- Yeni bilimin yönteminin “Bağlantısallık”, yeni kültürün ise “Yaşamdaşlık” olması neden önemli?
- “Nasıl daha iyi ve güzel bir yaşam kurabiliriz?” sorusuna kişisel bir yanıtımızın olması hayatımızı nasıl farklılaştırıyor?
- Bilim en yetkin bilgi işleme sisteminin insan beyni olduğunu varsayarken, aslında en yetkin bilgi işleme sisteminin yaşamın kendisi olduğu sonucu nasıl ortaya çıktı?
- Biyolojik bilgi işleme sistemi olan insan beyni nasıl düşünce üretip zihin evrenimizi oluşturuyor?
- Yeni bilimsel yöntemin ortaya çıkaracağı kültürel kodlarda neler saklı?
- Bilimsel devrimin ardından kurumlar, eğitim, inançlar hayatımızda nasıl konumlanacak?
- Yapay zekâ, insanlığın sonunu mu getirecek yoksa yaşamı zenginleştirecek mi?
- Covid-19 salgın süreciyle birlikte nasıl bir düşünsel değişim yaşanacak?
- Açıklama
“ANLAMAKTAN DOĞAN SEVİNÇ”İ ÖĞRENMEK
Prof. Dr. Türker Kılıç hem çok bizden hem de bize çok farklı bir dünyadan. Zaten elinizdeki kitabı farklılaştıran da “bizden” bir ailenin “hep farklı sorular” soran çocuğunun, nasıl giderek dünyanın en seçkin beyin cerrahlarından ve yeni bir bilim felsefesini aralayan beyinbilimcilerinden biri hâline gelmesinin öyküsü olması...
Türker Kılıç, Balkanlar'dan Bursa'ya göç eden orta halli bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Çevresinden farklıydı ve henüz ilkokul sıralarında içine düşen bilim aşkıyla, insan beyninin gizemlerini araştırmaya başladı. Kılıç'ın çok çalışarak, çok okuyarak, çok anlayarak ve çok araştırarak var etmeyi başardığı “cevher” ise her girdiği okulda, ortamda fark edildi. Henüz çocuk yaşta kendi yolunu çizmeye karar verdiğinde ise Muradiye Mahallesi'nde başlayan serüven Harvard'a, oradan da Avrupa Bilim ve Sanat Akademisi'ne kadar uzanacaktı. Kılıç, en zor koşullarda bile pes etmiyor, vazgeçmiyordu. Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir dünya için kafa yorarken iyi bir bilim insanı, iyi bir cerrah ve iyi bir eğitimci olmanın yanı sıra iyi bir aile babası olmayı başardı.
Yaşamının her dönemi örnek başarılarla dolu bir bilim insanı olan Prof. Dr. Türker Kılıç, yeni bilimsel paradigmadan doğacak “yeni uygarlık”ın şifrelerini, insan beyni ve nöronal bağlantı üzerinden ortaya koydu. Prof. Dr. Kılıç'ın geleceğin bilim insanlarına örnek olacak sıradışı yaşam öyküsü, aynı zamanda başarıya giden sürecin yol haritasını da Türkiye'nin geleceğini yaratacak genç bilim insanlarına sunuyor. Yeni bilimsel anlayışın ortaya çıkış öyküsü, her yetkin düşünürde olduğu gibi Prof. Dr. Kılıç'ın kendi yaşamıyla birlikte ilerliyor. Bağlantısal Bütünsellik düşüncesi, sadece insan beyninin sırlarını, beynin nasıl düşünce ürettiğini değil, evrendeki madde, enerji, canlı, cansız her parçanın iletişim içinde varolduğunu ortaya koyuyor.
- Yeni bilimin yönteminin “Bağlantısallık”, yeni kültürün ise “Yaşamdaşlık” olması neden önemli?
- “Nasıl daha iyi ve güzel bir yaşam kurabiliriz?” sorusuna kişisel bir yanıtımızın olması hayatımızı nasıl farklılaştırıyor?
- Bilim en yetkin bilgi işleme sisteminin insan beyni olduğunu varsayarken, aslında en yetkin bilgi işleme sisteminin yaşamın kendisi olduğu sonucu nasıl ortaya çıktı?
- Biyolojik bilgi işleme sistemi olan insan beyni nasıl düşünce üretip zihin evrenimizi oluşturuyor?
- Yeni bilimsel yöntemin ortaya çıkaracağı kültürel kodlarda neler saklı?
- Bilimsel devrimin ardından kurumlar, eğitim, inançlar hayatımızda nasıl konumlanacak?
- Yapay zekâ, insanlığın sonunu mu getirecek yoksa yaşamı zenginleştirecek mi?
- Covid-19 salgın süreciyle birlikte nasıl bir düşünsel değişim yaşanacak?
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.