Bir Adın Vardı Senin
“Bir adın vardı senin, Tomris Uyar'dı...” diyen Edip Cansever, “Daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin!” diye haykıran Cemal Süreya, “Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur” dizeleriyle seslenenTurgut Uyar... Üç büyük şairin ona ithaf ettiği nice şiirleri bile Tomris Uyar'ı anlatmak için yetersiz kalıyor. İlk öykü kitabını çıkardığı 1971'den öldüğü yıl 2003'e kadar on bir öykü kitabı, “Gündökümü 1-2” adlarıyla yayımlanmış günlükleri ve altmışı aşkın çevirisi ile Türk edebiyatında kendisine önemli bir yer edinen Tomris Uyar'ı değerli kılan ardında bıraktığı bu yapıtlarıdır. 1980'li yılların sonunda Duygu Asena'nın kitabı “Kadının Adı Yok” ile birlikte slogan haline gelen kadının toplumdaki yeri, kimliği hakkındaki tartışmalara inat; yaşadıklarıyla, kaleme aldıklarıyla kadının bir adı olduğunun tartışma konusu bile olamayacağını göstermektedir.
Tomris Uyar, geleneksel ataerkil yapının çelişkilerini bir kadın olarak yaşamış ve hem kurmaca hem de fikir yazılarında bu çelişkileri kadın bakış açısından yazmıştır. Cinsiyet ayrımına toplumsal ve kültürel değerler tarafından görmezden gelinen kadınların hayatları üzerinden dikkat çekmesi Tomris Uyar öykülerinin feminist eleştiri yöntemiyle incelenmesine imkan vermiştir.
- Açıklama
“Bir adın vardı senin, Tomris Uyar'dı...” diyen Edip Cansever, “Daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin!” diye haykıran Cemal Süreya, “Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur” dizeleriyle seslenenTurgut Uyar... Üç büyük şairin ona ithaf ettiği nice şiirleri bile Tomris Uyar'ı anlatmak için yetersiz kalıyor. İlk öykü kitabını çıkardığı 1971'den öldüğü yıl 2003'e kadar on bir öykü kitabı, “Gündökümü 1-2” adlarıyla yayımlanmış günlükleri ve altmışı aşkın çevirisi ile Türk edebiyatında kendisine önemli bir yer edinen Tomris Uyar'ı değerli kılan ardında bıraktığı bu yapıtlarıdır. 1980'li yılların sonunda Duygu Asena'nın kitabı “Kadının Adı Yok” ile birlikte slogan haline gelen kadının toplumdaki yeri, kimliği hakkındaki tartışmalara inat; yaşadıklarıyla, kaleme aldıklarıyla kadının bir adı olduğunun tartışma konusu bile olamayacağını göstermektedir.
Tomris Uyar, geleneksel ataerkil yapının çelişkilerini bir kadın olarak yaşamış ve hem kurmaca hem de fikir yazılarında bu çelişkileri kadın bakış açısından yazmıştır. Cinsiyet ayrımına toplumsal ve kültürel değerler tarafından görmezden gelinen kadınların hayatları üzerinden dikkat çekmesi Tomris Uyar öykülerinin feminist eleştiri yöntemiyle incelenmesine imkan vermiştir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.